رفتن به محتوای اصلی

İhsan Şemeri: Irak sokağı uyandı ama İran, kolaylıkla el çekmez

İhsan Şemeri: Irak sokağı uyandı ama İran, kolaylıkla el çekmez
AVATODAY’e değerlendirmelerde bulunan Irak’taki Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan Şemeri, İran rejiminin Irak’tan elini kolaylıkla çekmeyeceğini söyledi. Şemeri, buna karşın Irak’ta İran’ın hegemonik tutumuna karşı bir uyanışın da ortaya çıktığını belirtti.
posted onJanuary 30, 2020
noدیدگاه

Irak’ta Ekim ayından beri devam eden protesto gösterilerinde protestocular, yaşanan aşırı yolsuzluklar, insani hizmet eksikliğinin yanı sıra İran İslam Cumhuriyeti’nin Irak’ın siyasi, askeri ve toplumsal alanlarına müdahalesinin önünün alınmasını talep ediyor. Protestocular, bu taleplerin karşılanması konusunda mevcut hükümetin yetersiz kalacağından yola çıkarak Irak’ın siyasi rejiminin de değişmesini talep ediyor.

Devam eden protesto gösterileriyle ilgili değişik görüşler dillendiriliyor. Protestoları, devrim ve kalkışma olarak okuyanların yanı sıra bu protestoların dış güçlerin planı olduğunu savunanlar da azımsanmayacak sayıda.

Konu hakkında AVATODAY’den Karzan Hemid’in sorularını yanıtlayan Irak’taki Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan Şemeri, protesto gösterilerinin dış müdahalelerden arındırılması gerektiğini söyledi. İran rejiminin Irak’ın iç işlerine müdahalesiyle ilgili de Şemeri, Irak’ın İran rejimi için önemli bir yayılma alanı olduğunu, İran rejim yetkililerinin Irak’ı Şii Hilali’nin bir parçası olarak gördüklerini ve Iraklılar beğenmese de İran rejiminin kolaylıkla elini Irak’tan çekmeyeceğini vurguladı.

 

“PROTESTOLAR IRAK’TAKİ SİYASİ YAPIYI DEĞİŞTİREBİLİR”

 

İhsan Şemeri ile yapılan röportaj şu şekilde:

Irak’ta niçin milyonlarca insan sokaklara indi ve Ekim ayında başlayan bu protesto gösterilerinin bu kadar uzun sürmesinin sebebi nedir?

Kuşkusuz bunun birçok sebebi var. Bu sebeplerden en önemlisi de hükümet icraatları, hükümetin iradesizliği ve iradesizliği sonucu gerçekleştiremediği hizmetlerdir. Hükümetin iradesizliği, kendi programını uygulamamasını da beraberinde getirdi. En önemli kanunları uygulayamadı, insani temel hizmetleri yerine getirmedi. Protestoların bu kadar uzun sürmesinin sebebi de yaşanan yolsuzluklardan dolayı bu süreçte bile aksattığı hizmetleri yerine getirmemesidir.

Geçmiş dönemki Haydar Abadi hükümetinin İran’ın Irak’a girmesi ünündeki bütün engelleri kaldırması da bu protestolara milyonlarca insanın dahil olması sonucunu doğurdu.

Protestolar Irak’ta siyasi yapıyı değiştirebilir mi?

ilhan Şemeri

 

Değiştirebileceğini düşünenlerden biri de benim. Yeni Irak’ın kurulduğu 2003’ten sonra Irak’ta ilk defa meydana gelen milyonlarla ifade edilen bir katılımın gerçekleştiği büyük protestolardan bahsediyoruz. Başbakanı çaresiz bırakarak onu istifaya mecbur bırakan, Parlamentoyu, seçim yasasını değiştirmeye mecbur bırakan, Yüksek Seçim Kurulu’nun siyasi partileri kayıran yapısını değiştirten ve siyasi partiler arasında kırılmalar yaratan bir hareket büyük bir harekettir. Bunların yanı sıra, protestocuların taleplerinin tamamı yerine getirilmiş değil. Protesto gösterilerinin bu kadar uzun sürmesinin sebebi yerine getirilen taleplerin yanı sıra yerine getirilmemiş taleplerinde de ısrar etmeleridir. Yerine getirilmemiş bu taleplerin en önemlisi de siyasi partilerden bağımsız Parlamento dışı yeni bir başbakanın seçilmesi için erken seçime gidilmesidir ve protestocular bu konuda çok ısrarcıdır.

Çoğunluk siyasi taraflar işin Başbakan Adil Abdulmehdi’yi istifa ettirmeye varacağını tahmin etmiyordu. Bu, büyük bir başarıdır. Bana göre yapılacak erken seçimler ardından seçilecek yeni başbakan, yolsuzlukların üzerine daha cesur yürüyebilir ve protesto gösterilerinde öldürülen göstericilerin faillerini ortaya çıkarabilir. Protesto gösterilerinin başarıları bunlarla da sınırlı kalmayacaktır çünkü sokaklar siyasetten daha güçlü hale geldi.

 

“PROTESTOLARIN DIŞ GÜÇLERLE İLİŞKİLİ OLDUĞU İDDİALARI DOĞRU DEĞİL”

 

Irak’ta çıkarları olan bazı dış güçlerin de dolaylı yollardan protestolarda parmağı olduğuna dair iddialar var. Bunlar ne kadar doğru?

Bu, protestolara yönelik karalamaların bir boyutu. ABD ile bağlantılı olduğu, ABD’nin protestolara destek verdiği şeklinde iddialar var. Yine Körfez ülkelerinin parmağı olduğu yönünde iddialar da var. Bunlar doğru değil. Bunlar protestoları engelleme girişimleridir. Ben hiçbir desteğin olduğuna inanmıyorum. Bu tür iddialar, hükümet yanlısı çevrelerin ortaya attığı temelsiz iddialardır. Hiç birine kanaat getirmemek lazım. Bu çevreler protestocuların haklı taleplerini boşa çıkarmak için bu iddiaları ortaya atıyor. Protesto gösterileri, milli duygular temelinde oluşan bir hareketlenmedir, iddialarda dile getirilen mezhepsel, etnik sloganlardan uzak bir hareketlenmedir ve sorunlara çözüm amacı gütmektedir.

Ancak Irak’ta İran koalisyonu gücü adı verilen bir güçten bahsediliyor. Bu güç, protesto gösterilerinin dış güçlerle bağlantılı olduğu gibi bir kanı yaratmaya çalışıyor. Asıl dış güç bunlar ve gösterileri bastırmak için çalışıyorlar.

Bir kısım siyasi ve uzman, protestoların çıkış sebebini Irak hükümetinin Çin ile yaptığı anlaşmalara bağlıyor. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Bu da protestoları bir plan çerçevesinde gösterme çabalarından bir tanesidir. İktidarda bulunan siyasi partilere yakın medya ve özellikle İran’a yakın güçler tarafından ortaya açılan iddialardır. Protestoların Çin ile yapılan anlaşmalarla bir bağlantısı yok. Aksine protestoların sebebi Irak’taki iç siyasal gelişmelerdir. Çin ile yapılan anlaşmalar milyonlarca insanı niye sokaklara düksün. Üstelik 4 aylık uzun bir zaman devam eden protestolardan bahsediyoruz. Zaten Çin ile yapılan anlaşmalar resmiyet kazanmış değil, hiçbir resmi belge yok, sadece karşılıklı görüş birliğine varılmış bazı meseleler var Çin ile Irak arasında.

 

“PROTESTOLARIN DEVAM ETMESİ PARLAMENTOYU İŞLEVSİZ BIRAKIYOR”

ilhan Şemeri

 

Irak Parlamentosu’nun durumu da vahim. Hiçbir konuda öngörülerde bulunabilecek durumda değil. Bu durumda Irak için yeni bir başbakanı nasıl belirleyebilir?

Doğrudur, parlamentonun durumu iyi değil. Siyasi anlamda büyük bir zıtlaşma içerisinde ve sorun üreten bir konumda. Ancak parlamentonun içinde bulunduğu durum protesto gösterileri için engel teşkil edebilecek bir durum değil. Kaldı ki Şii siyasi partilerin dayatmasıyla bile olsa, ABD ve diğer yabancı güçlerin Irak’tan çekilmesi ile ilgili tavsiye kararının alınmasında, istediğinde nasıl harekete geçebildiğini de gösterdi.

Evet parlamentoda aşırı derecede bölünme ve zıtlaşma var ama yeni seçilecek başbakanla ilgili Sünniler ve Kürtler Şiilerin, onların da kabul edebilecekleri bir aday belirlemesini bekliyor. Çünkü özellikle Kürtler, başbakanlık koltuğunun örfi bir şekilde Şiilerin hakkı olduğunu düşünüyor. Bunun için başbakan olacak kişi konusunda bir sorun çıkabileceğini tahmin etmiyorum.

Her halükarda hem Kürtlerin, hem Şiilerin ve hem de Sünnilerin, kurulması gereken yeni hükümetin teknokrat bir hükümet olması gerektiğine inanması gerekiyor ve eğer bu olmasa, Parlamento’daki zıtlaşmalar daha da şiddetlenebilir. Bu durumda yeni bir hükümet veya seçim görmeyebilirler. Bununla birlikte Irak sokakları ve Şii dini merci Ali Sistani’nin siyaset üzerindeki baskısı devam edecek. HerkeS, bu krizin biran önce sonlanmasını bekliyor çünkü protesto gösterilerinin devam etmesi parlamentoyu işlevsiz bırakıp dağıtabilir ve bu istenen bir durum değil.

 

“SİYASİ ELİTLERİN DEMOKRASİYİ ÖZÜMSEMESİ GEREKİYOR”

 

Siyasal ve ekonomik bakımdan Irak için en iyi siyasi model nedir sizce?

Parlamenter sistem de olsa, başkanlık sistemi de olsa, demokratik olan bir siyasi sisteme ihtiyaç olduğu aşikar. Sorun, hangi siyasal sistemin olacağıyla ilgili değil. Sorun, Irak’taki siyasi sınıfın demokrasiyi nasıl algıladığıyla ilgilidir. Parlamenter sistem, iyi bir sistem ve birçok demokratik ülkede uygulanan bir sistemdir. Ancak Irak’taki mevcut krizin nedeni siyasayı yürütenlerdir. Bundan dolayı bu sorunlar yaşanmakta.

Siyasal sınıf, demokratik bir kültür sahibi olmadığında ve yasaları dikkate almadığında, Irak’ta huzur ve demokrasi hakim olmaz.

Ekonomik sistemle ilgili de şunu söyleyebilirim: Bana göre Irak’ta serbest Pazar ve özel teşebbüsün uygulanması gerekiyor. Sosyalist bir sisteme geri dönüşün koşulları kalmamış çünkü bu sistem Irak’ta yıkılmıştır.

 

“SOKAKLAR UYANDI, İRAN BAŞARILI OLMAZ”

ilhan Şemeri

 

İran, Irak’ta huzur ve güvenin hakim olmasına rıza gösterir mi?

İran şu anda karşı karşıya kaldığı ağır ekonomik yaptırımlar ile inlemekte. Irak’ı Washington’a karşı siyasi ve baskı kartı olarak kullanmak isterken Birleşmiş Milletler nezdinde de kendisinin hamisi olarak görüyor. Bunun yanı sıra Irak’ı, yaşadığı ekonomik krizi hafifletmek için bir ekonomik kapı olarak görüp Irak’ı izlemekte. Dolayısıyla Irak’ı kendi ekonomik alanı olarak görmekte.

İranlı yöneticiler defalarca Irak’ı kendi arka bahçeleri olarak gördüklerini aleni bir şekilde vurguladılar. Buna karşın Iraklılar, buna şiddetle karşı çıkıyor ve bunun egemenlik haklarının ihlali olduğunu deklere ettiler. İran’ın bu tutumu aynı zamanda Irak’ta devam eden protesto gösterilerinin de sebebi. Protestocuların gösterilerde haykırdığı en yaygın sloganlardan biri de İran’ın Irak’ın içişlerine müdahalesine karşı sloganlardır.

Buna karşın ben, İran’ın kolaylıkla elini Irak’tan çekmeyeceğini düşünüyorum. İran, Irak’taki menfaatlerini korumak için çabalıyor. Adil Abdulmehdi’nin istifasına karşı çıkmasının bir sebebi de bu. Ancak dini merci ve protestolar Abdulmehdi’yi istifaya, İran’ı da mevcut planını değiştirmeye mecbur bıraktı. İran, Sistani’nin hareket ettiği alanda top koşturmak istemiyor ve bundan dolayı Abdulmehdi’den vazgeçmeye mecbur kaldı.

İran’ın Irak’taki hegemonik tutumuna karşı bir duruş söz konusu. Bundan dolayı İran’ın bu tutumunda başarılı olacağını düşünmüyorum çünkü Irak sokağında bununla ilgili bir uyanış ve algılama düzeyi gelişmiş durumda ve İran’ın bu emellerine ulaşmasına rıza gösterilmeyecek. Irak sokağı, egemenliğinin  ayaklar altına alınmasına karşı duyarlı hale geldi ve İran veya başka dış güçlerin aksine Irak’ın bölgede bir denge unsuru olmasını istiyor.