ABD Dışişleri Bakanlığı, HSD’nin açıkladığı DAİŞ Sözcüsü Ebu Hasan El Muhacir’in öldürüldüğü bilgisini doğrulayarak, El Muhacir’in Cerablus kentinde düzenlenen operasyonla öldürüldüğünü açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, DAİŞ sözcüsü Ebu Hasan El Muhacir’in de Suriye’nin Cerablus kentinden düzenlenen operasyonla öldürüldüğünü doğruladı.
Demokratik Suriye Güçleri (HSD) Genel Komutanı General Mazlum Kobani, Pazar gecesi yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın hafta sonunda İdlib’de öldürüldüğünü açıkladığı DAİŞ lideri Ebubekir Bağdadi’nin halefi olarak gösterilen El Muhacir’in Türk devletinin işgali altındaki Cerablus’ta düzenlenen bir operasyonla öldürüldüğünü açıklamıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nda isminin açıklanmaması kaydıyla gazetecilere bilgi veren üst düzey bir yetkili, “Önce Bağdadi’nin hafta sonunda ölümü, ardından da Bağdadi’nin iki numaralı isimlerinden Ebu Hasan El Muhacir’in Cerablus’ta ölümü, ABD güçlerinin operasyonlarının bir sonucudur” dedi.
General Mazlum: Operasyon HSD istihbaratı ve ABD ordusu tarafından gerçekleştirildi
General Mazlum Kobani, El Muhacir'in öldürüldüğü operasyonun HSD istihbarat birimleri ile ABD ordusu tarafından yürütüldüğünü açıklamıştı. Dışişleri Bakanlığı yetkilisi de “Anladığım kadarıyla HSD’nin operasyondaki rolü büyük oldu. Ancak sanırım bu konu üzerinde çalışılıyordu. Savunma Bakanlığı’na sormalısınız” diye konuştu.
"General Mazlum kilit rol oynadı"
“Yaptıklarımızla ilgili birçok açıdan General Mazlum Kobani ile yakın temas halindeyiz” diyen yetkili, “Kobani, birlikleri ve istihbarat kaynaklarıyla kilit bir rol oynadı. Son 24 saat içinde hem Twitter mesajı paylaştı hem de açıklama yaptı. Yazdıklarına baktım. Hepsi doğru” ifadelerini kullandı.
Üst düzey yetkili, “Başkan’ın (Donald Trump) da söylediği gibi bunların hiçbirini, ortaklarımız ve müttefiklerimizin hatta en büyük hasmımız Rusya’nın sağladığı istihbarat, askerlerimizin konuşlanması için verdikleri lokasyon, sınır ötesi uçuşlar ve çatışmasızlık olmadan yapamazdık” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı yetkilisine petrol sahalarının korunması için ABD’nin Deyrizor’da askeri varlığını güçlendirmesi konusu da soruldu.
"Petrolü DAİŞ'ten koruyoruz"
ABD’li yetkili, Trump’ın petrole odaklanılmasının sebebini DAİŞ’in eline geçmesini önlemek olduğunu vurgulayarak, “DAİŞ’in bu petrol yataklarıyla mali açıdan güçlendiği göz önüne alınırsa, bizce İran’ın ya da rejimin bu petrole sahip olması iyi olmaz. Hem bu petrol geliriyle HSD de ülkenin kuzeydoğusunda güvenlik ve yönetim birimi olarak çalışmayı sürdürebilir. Bu da bizim DAİŞ karşıtı platformumuza katkı sunar“ dedi.
“HSD bu petrol yataklarını bir süredir işletiyor”
Petrol sahasındaki ABD varlığının, Suriye hükümetinin izni olmadığı için yasadışı olup olmadığı sorusunaysa dışişleri yetkilisi, “Petrol ve yasal sorunlar açısından biliyorsunuz biz sadece belirli ayrıntılara bakıyoruz. Ancak HSD’nin bu petrol yataklarını bir süredir işlettiğine ve birçok aktörle alışverişte kendi düzenlemeleri olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Biz buna çok müdahil olmadık” yanıtını vermekle yetindi.
ABD’li üst düzey yetkili, DAİŞ’li mahkumların kaçtığı iddialarıyla ilgiliyse, tutuldukları hapishanelerin güvenliğinde ciddi bir gerileme olduğuna dair bir bilgisi olmadığını kaydetti. Yetkili, “Hapishanelerin yüzde 99’u hala korunuyor ve bunun böyle süreceğini umuyoruz. Bu da, HSD ile birlikte çalıştığımız konulardan biri” diye konuştu.
Kaynak: VOA
