رفتن به محتوای اصلی

İranlı ajanlarca kaçırılmaya çalışılan eski asker Avatoday’a konuştu 

İranlı ajanlarca kaçırılmaya çalışılan eski asker Avatoday’a konuştu 
posted onOctober 18, 2021
noدیدگاه

 
Türk güvenlik güçleri, eski İranlı pilot Mehrdad Abdarbashi'yi İran'a kaçırmaya çalışan ikisi İran ajanı en az sekiz kişiyi gözaltına aldı. 
 
İran ajanları, muhalifleri İran'a kaçırmayı amaçlayan bir “ajan ağı” oluşturmak için Türkiye'ye gönderildi. 
 
Avatoday'den Ali Javanmardi’nin röportaj yaptığı Abdarbashi, İran ajanlarının kendisine yönelik operasyonu ayrıntılarıyla açıkladı. 
 
 Mehrdad Abdarbashi: Öncelikle sizi takipçilerinizi selamlıyorum. Üç yıl önce İran'dan ayrılmak zorunda kalarak Türkiye'ye iltica başvurusunda bulundum. Yolculuğumda birçok zorlukla karşılaştım. Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) başından beri bana yardım etti. Benimle her ay güvenlik konularında görüşüyorlardı. Sanırım İran üç yıldır nerede olduğumu bilmiyordu, aksi takdirde beni daha önce kaçırmaya çalışırlardı. Nerede yaşadığımı kısa bir süre önce öğrendiler. Beni tuzağa düşürmek için farklı yollar denediler, ancak bu son girişim başarısız oldu ve ilgili herkes tutuklandı. İran istihbarat teşkilatına çalışan bir kadın gönderdiler. 
  
Ali Javanmardi: Bu kadın kimdi? Tutuklandı mı? Biraz daha fazla açıklayabilir misin? 
 
Mehrdad Abdarbaşı: Türkiye'deki ilk yılımda çoğu zaman korkudan evde kaldım, her dışarı çıktığımda kılık değiştiriyordum mesela şapkayla. Sadece kısa süreler için ve gizlice günlük ihtiyaçlar için alışveriş yapardım. Aradan bir yıl geçtikten sonra Türkiye polisi ve istihbarat teşkilatı hayatımın tehlikede olmadığını garanti etti. Çalışıp özgürce dolaşabileceğimi ve bana göz kulak olacaklarını söylediler. Bana her şeyin kontrol altında olduğunu söylediler ve endişelenmememi istediler. İran yemekleri servis ettiğim bir restoran açtım. Bir sürü müşterimiz vardı. Perde arkasında çalıştım, yönettim. Eşi İranlı olan bir Türk müşterimiz vardı. 2 sene boyunca iletişim halindeydik. Benim evime gelip yemek yerdi. Bu operasyonu yönlendiren ve İran'a bilgi satan kişilerden biri, son zamanlarda tanıştığım bana bir dost gibi davranan bu kişiydi. Sürekli İran'a seyahat ediyordu. Görünüşe göre İran'a gidip hedeflenen kişileri fotoğraflarla teşhis ediyordu. Daha sonra bu kişiler ile arkadaş olup onlar hakkında bilgi topluyor. Farsça biliyordu. Bu yüzden İran istihbaratıyla kolayca işbirliği yaptı. Onlara sadece benim bilgilerimi değil, başkalarınınkileri de verdi. 
 
Ali Javanmardi: Türk vatandaşı mıydı? 
 
Mehrdad Abdarbaşı: Evet, o bir Türk vatandaşı ama polis ve göçmenlik bürosunda tercüman olduğu için kimse ondan şüphelenmedi. Sığınmacılara hizmet veren kamu kurumlarında çalıştığı için şüphelenilmedi. Bence Türk İstihbaratı bile ondan şüphelenmedi. Ama bu kaçırma planı sürecinde onun hakkında bilgi edindiler. Bir keresinde bana sadece birkaç kilometre ötedeki bir araziyi göstermek isteme bahanesiyle beni arabasına aldı. Ben farkına varmadan, İran sınırlarına yakın bir köye onlarca kilometre yol kat etmiştik. Ona orada ne yaptığımızı sordum. Ona dedim ki: "Durumumu bilmiyor musun? Ben sığınmacıyım, beni neden buraya getirdin?” dedim. Beni evime geri götürmemesi durumunda Türk istihbaratının bunu öğreneceğini ve onun için kötü sonuçları olacağı konusunda uyardım ve bu işe yaradı. Türk güvenlik güçlerinin beni takip ettiğini söylediğimde şaka yaptığımı sandı ama eşi onu aradığında, güvenlik güçlerinin gerçekten onu ve beni aradığını, bir benzin istasyonunun güvenlik kameralarına yakalandığımızı ve birlikte olduğumuzu bildiklerini söyledi. Geri dönünce güvenlik güçleri bana dikkatsiz davrandığımı ve kurtulduğum için şanslı olduğumu söyledi. Ondan sonra ona karşı temkinli davrandılar. Bu olay, Ağustos ayının sonlarında yaşandı. 
 
Ali Javanmardi: Peki, sizi güveninizi kazanmak ve hiçbir kötü niyeti olmadığını kanıtlamak için mi geri getirdi? 
 
Mehrdad Abdarbaşı: Beni geri getirmeseydi ve İran'a teslim etmiş olsaydı, adam kaçırma ve vatana ihanet suçlaması gibi birden fazla suçla karşı karşıya kalacağını ve en az 30 yıl hapis cezasına çarptırılacağını ona söylediler. Sanırım bunu, telefonla kendisine ileten karısına söylemişler, bu da beni geri getirmesinde etkili

oldu. Ama beni onlara (İranlılara) teslim edecek kadar deli olmadığını söyleyerek hepsini hafife aldı. Şimdi onun İran istihbaratıyla sığınmacıları İran'a geri götürmek için komplo kuranlardan biri olduğu ortaya çıktı. Bu ilk girişim başarısız oldu. Şanslıydım, onu polisin ve güvenliğin beni arayacağı konusunda uyardım ve işe yaradı. Ama bununla hiçbir şey kastetmediğini ve bunun sadece keyfi bir yolculuk olduğunu söyledi. Ancak bu olaydan sonra Türk istihbaratı karşısında şüpheli durumuna düştü ve telefonu dinlendi. Bunu bana daha sonra söylediler. Onu gözetim altında tuttuklarını ve onun aracılığıyla birçok istihbarat elde ettiklerini söylediler. Yani İran'ın istihbaratı bu ilk denemede başarısız oldu. 
 
 Ali Javanmardi: İkinci denemeleri neydi? 
 
Mehrdad Abdarbashi: Forex ile hayatımı kazandım. Restoranım COVID nedeniyle kapandı. Bunu sadece 4 ay yaşadım. Ondan sonra Forex'te çevrimiçi çalıştım. Forex eğitimi de veriyordum Bir kadın videolarımı izlemiş ve Forex öğrenme bahanesiyle benimle iletişime geçti. Benimle iletişime geçen herkesin bilgilerini Türk istihbaratına verdim. Gerçekten iyi çalıştılar. Benimle temas halinde olduğunu, Türkiye'de yaşayan bir İranlı olduğunu söyledim. Benimle neden temas kurduğunu onlara anlattım. Onu da gözetim altına aldılar ve beni tuzağa düşürmek için gönderildiğini öğrendiler. İran istihbaratıyla yaptığı konuşmaları dinlememe bile izin verdiler. 
 
Ali Javanmardi: Bize adını verebilir misiniz? Tutuklandı mı? 
 
Mehrdad Abdarbashi: Evet tutuklandı. Ama adını açıklamama izin yok.  Ancak Türk medyasında adının baş harflerinden bahsettiler.  
 
Ali Javanmardi: Bize ne yaptığını anlatır mısınız? 
 
Mehrdad Abdarbaşı: İlk iki hafta her şey çok normaldi. Öğrenmeye geldi. Ancak faaliyetleri şüpheliydi. Şüpheli mesajlar gönderdi ve şüpheli davrandı.  Türk polisi onu takip ettiklerini söyledi. İstihbarat onu izliyordu. 24 Eylül'deki son seansımızda beni akşam yemeğine davet etti. Bu kadın İranlı istihbaratçılardan kişiyi etkisiz hale getiren ilaçları nasıl kullanması gerektiğine dair eğitim almış. 
  
Kendisine bilincimi kaybettiğimde yakınlarda olacak şekilde ayarlayacakları belirli bir taksi çağırması ve istihbaratçı eşliğindeki taksi şoförü ile beraber, hastaneye nakledilmesi gereken bilincini kaybetmiş bir hastaymışım gibi beni kaçırmaya gelecekleri söylenmiş. Arabalarında beni bağlayıp kaçırmak için bantlar ve plastik ipler vardı. (Polis) bana gösterdiler. Taksi olay yerine yaklaştığında, yemek servisi yapılmadan önce tutuklandılar. Görüntüleri gördün. Taksidekileri tutukladılar ve ajanlar tuzağa düştü. Hepsini tutukladılar. Medya 8 kişi olduklarını söylüyor. Ama yaklaşık 15 kişiler. Bu kadın ve iki ajan İranlıydı. Görünüşe göre uyku ilaçlarını getiren ajan başka bir görev için İstanbul'a gitmiş, kadına haber verilmiş.  Ama İstanbul'daki adam da tutuklandı. Böylece, bu komployla ilgili olarak 3 İranlı ve 12 Türk tutuklandı.