İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları (Pasdaran), balistik füzenin geliştirilmesinde kullanılacak gizli bir askeri uzay programını devreye koymak amacıyla ilk uzaya uydu fırlatma denemesini gerçekleştirdiği bildirildi. Pasdaranlara yakın bazı basın organları bugün gerçekleştirilen fırlatma denemenin başarıyla tamamlandığını ileri sürdü.
Associated Press’in (AP) duyurduğu fırlatmayla ilgili haberinde Pasdaranlara ait yeni bir fırlatma sahasında bir mobil fırlatıcı ile fırlatılan “Guard Noor” isimli hafif uydunun dünyayı dolaşan alçak bir yörüngeye yerleştirildiği belirtildi.
Haberde ABD, İsrail ve diğer bazı ülkelerin uydunun yörüngeye ulaştığını hemen doğrulamayı reddettikleri ancak fırlatmanın gerçekleştiğini bildikleri vurgulandı.
Bu gelişme ABD Başkanı Donald Trump’ın İran rejimi ile ABD dahil dünyanın en güçlü ülkeleri arasında 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılında tek taraflı olarak çekildiklerini duyurması ardından İran rejiminin gerçekleştirdiği en tehlikeli hamle.
Uzmanlar doğruladı
AP’nin konuyla ilgili görüşüne başvurduğu ABD’nin Kaliforniya eyaleti Monterbury kentindeki Middlebury Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nden James Martin, maksimum baskıya maruz kaldığı için İran rejiminin ‘kaybedecek çok şeyim yok’ moduna girdiğini ve bu tehlikeli hamlelerinin bunun göstergesi olduğunu söyledi. Martin, İran rejiminin fırlattığı uydunun üç aşamalı uydu lansmanı olduğunu ve İran'daki Merkez Çölü'nden fırlatıldığını tahmin ettiklerini belirtti.
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Çalışmaları Merkezi'nden araştırmacı Fabian Hinz ise, İran rejimine yakın medyada yayımlanan görüntülere dayanarak, fırlatmanın Tahran'ın 330 km (205 mil) kuzeydoğusundaki Şehrud bölgesinde, daha önce kabul edilmemiş bir Pasdaran üssünde gerçekleştiğini söyledi.
Hinz şunları söyledi: “Üs, İran'ın sivil uzay programı faaliyetlerini yürüttüğü, İmam Humeyni Spaceport'un da içinde yer aldığı Semnan'daki bir merkez. Paramiliter güç (Pasdaranlar), cihazı daha önce duyulmamış bir sistem olan “Qased” veya “Messenger” uydu taşıyıcısı ile kullandığını tahmin ediyoruz. Sistemi hem sıvı hem de katı yakıt ile besliyorlar. Böyle bir sistem, İran'ın saldırgan silah sisteminde çok önemli bir yere sahip roket ve füzeleri daha hızlı bir şekilde yakmasına izin imkan verebilir, ancak sistem ve fırlatma hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç var.”
İran rejimi Pasdaranlarının bu hamlesine ABD yönetiminden ilk tepki Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’dan geldi.
Mike Pompeo, ABD’nin terörist örgütler listesinde bulunan Pasdaranların bu tehlikeli hamlesinin Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi.
ABD – İran rejimi gerginliği
ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilme kararı ardından İran rejimine yönelik ağır ekonomik yaptırımları devreye koyması ardından iki ülke arasındaki gerginlik hem Basra Körfezinde hem de Irak ve Güney Kürdistan (Başûr) sahasında arttı.
İran rejimi, Basra Körfezi’nde yabancı ülkelerin petrol tankerlerine karşı sabotaj eylemleri gerçekleştirip Suudi Arabistan’ın ulusal Petrol Şirketi Saudi Aramco’nun en büyük petrol rafineri tesislerini füzelerle vurmuştu.
3 Ocak’ta ABD’nin İran rejimi Pasdaranlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi Bağdat’ta gerçekleştirdiği bir operasyonla öldürmesi ardından gerginliğin merkezi Irak ve Güney Kürdistan (Başûr) olmuş, İran rejimi misilleme olarak ABD askerlerinin Irak ve Başûr’da konuşlu bulunduğu askeri üslere karşı füze saldırıları gerçekleştirmişti.
İran rejiminin geçtiğimiz günlerde askeri hücum botlarıyla ABD donanmasına ait Körfez’deki gemileri taciz etmesi ardından gerginliğin merkezi tekrar Basra Körfezi oldu. Donald Trump, bu taciz hamlesi ardından bugün yaptığı açıklamada, ABD donanmasına, İran rejimi tarafından ABD donanmasına bir daha taciz edilmesi halinde “onları vurun” emrini verdiğini açıkladı.
