Batı Kürdistan’ın (Rojava) başkenti Qamişlo’da düzenlenen DAİŞ Forumu, sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona erdi. Bildirgede adaletin sağlanması için Rojava’da DAİŞ’lilerin yargılanacağı uluslar arası bir mahkemenin kurulması çağrısı yapıldı.
Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi (NRLS) tarafından Qamişlo’ya bağlı Amude ilçesindeki Beylesan Salonu’nda geçtiğimiz Cumartesi günü başlayan ve 3 gün süren foruma yerli ve yabancı, uluslararası düzeyde birçok aydın, siyasetçi, gazeteci ve akademisyen katıldı.
Forumun gerçekleştirildiği salonda yapılan basın toplantısında NRLS Yöneticisi Leyla Resul tarafından okunan sonuç bildirgesi şu şekilde:
“Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi yönetimi olarak, katılımcılara değerli öneri ve değerlendirmeleri için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu öneriler, forum oturumlarında ortaya çıkan en önemli ortak kararlardır. Bu maddeler DAİŞ terör örgütünün tamamen bitirilmesi ve yeniden örgütlenmesinin engellenmesini amaçlamaktadır.
DAİŞ terörünün askeri, fikri, kültürel, ekonomik ve toplumsal olarak bitirilmesi için Uluslararası Koalisyon ve uluslararası toplum, stratejik ortaklık kurmalıdır.
DAİŞ terörünün yeniden örgütlenmesinin önüne geçilmesi için bölgedeki güvenlik sistemi güçlendirilmelidir. Güvenlik sisteminin güçlendirilmesi amacıyla Özerk Yönetim’e (Rojava) her alanda destek sunulmalıdır.
Halk Savunma Birlikleri (YPG), Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Demokratik Suriyi Güçleri (QSD), tüm dünyayı DAİŞ teröründen kurtarabilmek için büyük bir mücadele yürüttü. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim’i de savaş şartlarına rağmen bölgede yeni bir yönetim kurdu. Ancak buna rağmen Suriye halkının yüzde 30’unu temsil eden bu sistem ve halk, Suriye krizinin çözüm görüşmelerinden uzak tutuldu. Bu da Suriye’deki güvenlik ve siyasi boyutu olumsuz etkilemektedir. Bu temelde, uluslararası taraflar, güç ve aktif devletler Kuzey ve Doğu Suriye’nin siyasi yönetimini diyalog sürecine dahil etmelidir.
Suriye krizinin siyasi çözümünün sağlanması ve DAİŞ gibi radikal terör gruplarının beslendiği tüm kaynakların kurutulması için demokratik bir sisteme ihtiyaç duyulmaktadır. Bu temelde, demokratik ulus modeli çözüm ve barış projesidir.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) DAİŞ’in bitirilmesine dönük kararları yerine getirilmelidir. Adaletin sağlanması için QSD’nin tutukladığı binlerce DAİŞ’li ve ailelerinin yargılanacağı bir uluslararası mahkeme, Kuzey ve Doğu Suriye’de kurulmalıdır. Bu mahkemenin kuruluşunda da uluslararası koalisyon Özerk Yönetim’e maddi ve lojistik destek vermelidir.
DAİŞ çetelerinin kadınlara yönelik işlediği suçlar göz önünde bulundurularak; kadınların özgürlük ve onurunu koruyabildiği ve haklarının her alanda garanti altına alındığı siyasi, hukuki ve toplumsal bir sisteme ihtiyaç vardır.
DAİŞ terörünün çocuklara yönelik etkileri göz önünde bulundurularak; tüm çocuklara savaş mağduru olarak bakılmalı ve yeniden eğitime dahil edilmelidir. Çocuklar korunarak onlara güvenli bir gelecek sunulmalıdır.
Dini inançların ahlaki ve insani boyutları ön plana çıkarılmalı, radikal İslam’a karşı demokratik İslam herkese açıklanmalıdır.
DAİŞ çetelerinin Şengal’de Ezidilere yönelik gerçekleştirdiği katliamlar göz önünde bulundurularak; Birleşmiş Milletler (BM) bu katliamları tanımalı ve Ezidi halkının tüm haklarını garanti altına almalıdır. Ayrıca Ezidi halkı, yeni katliamlara karşı korunmalıdır.
Afrin’de, Türk devletinden destek alan DAİŞ ve El-Nusra gibi terör örgütlerinin devamı olan çete grupları eliyle etnik soykırım ve demografik yapıyı değiştirme politikaları sürdürülmektedir. Bu temelde bu gruplara karşı mücadele, bölge ve dünya güvenliği için önemlidir.
23 Mart günü, Dünya DAİŞ’i Bitirme Günü olarak ilan edilmelidir.”