28 Aralık 2011’de Kuzey Kürdistan’ın (Bakur) Şırnak kentine bağlı Uludere ilçesi Roboski köyünde gece saat 21.39 ile 22.24 arasında Türk ordusuna bağlı savaş uçakları tarafından köylülere karşı büyük bir bombardıman gerçekleştirildi.
Güney Kürdistan (Başûr) sınırında Kolberlik yapan 38 Roboskili köylü ve en az 50 katır bu vahşi hava saldırısına maruz kaldı. Bombardıman sonucu 34 kişi vahşice katledildi. Ölenlerden 19’u, 18 yaşından küçüktü. Hayatını kaybedenlerin yarısından fazlası Roboski köyü sakinlerinden Encu ailesindendi.
Katliam, gece boyunca ve sabah saatlerinde Türk haber kanallarında yer almadı. Türk ana akım medyası, ertesi gün Türk Genelkurmay Başkanlığının resmi sitesinde yayımlanan duyuruya kadar ses çıkarmadı.
Ölenlerin bedeni yanık ve parçalanmış haldeydi. Köylüler kendi cenazelerini kendileri taşımak zorunda kaldı. Battaniyelere sarılmış cenazeler katırlarla kilometrelerce taşındı.
HDP: Hukuken yetersiz kaldık
Türk devleti tarafından vahşice katledilen çoğu çocuk 34 Kürt yurttaş, mezarları başında anıldı.
Roboski Mezarlığında yapılan anmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, HDP Sözcüsü Ebru Günay, milletvekilleri Sezai Temelli, Nuran İmir, Hüseyin Kaçmaz, Hasan Özgüneş, Kemal Bülbül, Alican Önlü, Tayip Temel ve Feleknas Uca katıldı.
Anmada konuşan Pervin Buldan, Roboski Katliamı davasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Dönemin Şırnak Barosunun dava konusunda büyük eksiklikler yaptığının ve yetersiz kaldığının altını çizen Buldan, şunları söyledi:
“O Dönem bazı eksiklikler yaşanmıştır, Roboskili aileler Anayasa mahkemesine başvurmuş, ancak irtibatta olan Şırnak Barosu eksik evrak vermesi sebebiyle Anayasa Mahkemesi bu dosyayı eksik evrak nedeniyle kabul etmemiştir. Ailelerimiz davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşımıştır, ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’deki iç hukuk yollarının tükenmediği gerekçesiyle davayı kabul etmemişti. O dönemin Şırnak Barosunun bu konuda büyük eksiklikler yaptığı yetersiz kaldığı ortadadır. O dönem Şırnak Barosunda yetkili olanların bu konuda eksiklik yapanların açığa çıkarılması tarihi bir sorumluluktur. HDP olarak bizim de hukuken eksik kaldığımız olmuştur. Denetim ve takip sürecini iyi yapamamış, hukuken süreci iyi takip edememiş ve bu takipsizlik sonucunda da bu tür kararla karşı karşıya kalmamız bizim büyük bir eksikliğimizdir. Ancak her şey bitmiş tükenmiş anlamına gelmemelidir.
“Telafi etmek durumundayız”
Bu devran bitecek ve AKP elbette gidecek. AKP’nin gitmesiyle yeni hükümetler bu işin peşini bırakmayacaktır. Biz de HDP olarak bundan sonra siyaseten yaptığımız her şeyi aynı zamanda hukuken de yapmanın ve yapacağımızın sözünü bir kez daha veriyoruz. Yaşadığımız büyük bir eksiklik var evrakları takip etmediğimiz gibi hukuk komisyonumuzun yaptığı eksiklikleri bir şekilde telafi etmek durumundayız. Yoksa bu işin acılı ailelerinin bu şekilde yaşamasına kamesinin gönlü razı olmaz, çünkü bu acı sadece onların değil hepimizin acısıdır.”
Ferhat Encü: Katiller değil ailelerimiz yargılandı
Roboski'deki hava saldırısında kardeşi Serhat ve onlarca akrabasını kaybeden HDP eski Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, Roboski’nin acısının hala ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi.
Ferhat Encü Kurdistan 24’e yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Dokuz yılda hem pek çok şey değişti hem de hiçbir şey değişmedi. Roboski’nin acısı hala ilk günkü gibi taze. O yas havası hala devam ediyor ve adalet mücadelesi de sürüyor. Arkadaşlarımızı, çocuklarımızı, ailemizi kaybettik; sonrasında ise bu adalet mücadelesini verdiğimizde siyasallaşmış yargının cezalandırmalarıyla karşı karşıya kaldık. İşte bu anlamda çok şey değişti.”
Roboskili bütün aile fertlerinin yargılama süreciyle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Ferhat Encü, “Ailelerimiz defalarca gözaltına alındı, para cezasıyla cezalandırılmaya çalışıldı, tutuklananlar oldu” dedi.
“Kimse sağ kurtulmasın istendi”
Katliamın gerçekleştiği geceyi anlatan Encü, “28 Aralık 2011 gecesinde insanlar karşı tarafa askerlerin bilgisi dahilinde gittiler. O gün onların başlarında heronlar dolaşıyordu” diyerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Köyden çıktıkları andan sıfır noktaya geldikleri ana kadar heronlar onları izlemişti ve kafilenin sıfır noktasına gelmesiyle birlikte üzerlerine bombalar atıldı. Oradan kimse sağ çıkmasın diye bombalama 45 dakika boyunca sürdü. Herkesin öldüğünü düşündükleri anda bombalamayı bitirdiler. Ama orada 38 kişi vardı ve 4’ü sağ kurtuldu. Diğerlerinin parçalanmış bedenleri kayalıklardaydı ve o gece sınıra giden aileler çocuklarının parçalanmış bedenlerini toplamaya, yaralıları sırtlarında taşıyarak hastaneye götürmeye çalıştı.”
“Katliam Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kayboldu”
Herkesin katliamın korkunçluğunu fotoğraflarda gördüğünü ifade eden Ferhat Encü, şunları kaydetti:
“İlk günden beri katliamın bilinçli ve programlı olduğunu ifade ettik. Katliamın bir hiyerarşi içerisinde gerçekleştiğini ve bu katliamın siyasi sorumlularının da olduğunu, bunun siyasi iktidarın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini söyledik. Dokuz yıllık sürece baktığımızda tüm bu ifadeler bizi doğrulamaktadır. Dönemin Başbakanı (Recep Tayyip Erdoğan) Genelkurmay’a teşekkür ettikten sonraki söylemlerinde ‘katliamın Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmasına müsaade etmeyeceklerini’ ifade ediyordu. Ancak Uludere Meclis Araştırma Komisyonu kurulduktan sonra AKP’lilerin oylarıyla katliama ‘kaçınılmaz hata’ denilerek, üstü örtülmeye çalışıldı. Dolayısıyla ne yapmak, katliamı nasıl bir sürüncemede bırakmak istediklerini ve bunun adım adım planlamasını yaptıklarını gördük. Nihayetinde Roboski katliamı Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kayboldu.”
Üzerinden 9 yıl geçen katliamın yıldönümü vesilesiyle özellikle Bakur’da birçok yerde anma etkinlikleri düzenlendi. HAK-PAR, PSK, PAK gibi siyasi partiler ve onlarca sivil toplum kuruluşu yaptıkları açıklamalarla katliamı kınayarak Roboski’yi unutmadıklarını beyan etti.