Güney Kürdistan’daki (Başûr) Kürdistan Bölge Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani, Kürdistan Bölgesi idaresi dışındaki Kürdistani bölgelerde son dönemlerde artan Araplaştırma girişimlerinden endişe duyduğunu belirterek bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kürdistani bölgelerdeki Araplaştırma girişimleriyle ilgili yazılı açıklama yapan Başbakan Mesrur Barzani, Kerkük başta olmak üzere Kürdistan Bölge Yönetimi idaresinde olmayan Kürdistan topraklarındaki Araplaştırma girişimlerinin yoğunlaştığını hatırlatarak söz konusu bölgelerde Araplaştırma ve demografiyi değiştirme siyasetinin devam ettiğini, bunun önceki Irak rejimlerinin Araplaştırma siyasetlerinin tekrarı olduğunu belirtti.
Demokratik bir sisteme sahip olan Irak’ta bunların yaşanmasının şaşırtıcı olduğunu vurgulayan Başbakan, Irak Anayasası’nda bu bölgelerle ilgili sorunun nasıl çözüleceği ve kaderinin nasıl belirleneceğinin belirtildiğine işaret etti.
Kürdistan topraklarındaki Araplaştırma siyasetini asla kabul etmeyeceklerinin altını çizen Başbakan Mesrur Barzani, o bölgenin asli halkı olmayanların söz konusu bölgelere yerleştirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Saddam Hüseyin diktatörlüğü ve Baas rejimi döneminde işgal edilip Araplara verilen toprakların, Baas rejimi devrildikten sonra asıl sahiplerine verildiğini hatırlatan Başbakan Barzani, yerel idarelerin bu toprakları tekrar bahsi geçen Araplara vermek istediğini söyledi.
“Çözüm için Erbil’den bir heyet Bağdat’a gidecek”
Konunun çözüme kavuşması için Kürdistan Bölgesi Hükümetinden bir heyetin Bağdat’a gideceği bilgisini paylaşan Başbakan Mesrur Barzani, Irak Hükümeti’ne çağrıda bulunarak, Bağdat hükümetinin anayasal haklarını kullanması ve yerel idarenin bu tür siyasetlerini durdurmasını istedi.
Araplaştırma politikasında kullanılan askeri güçlerin bölgeden uzaklaştırılması gerektiğini vurgulayan Başbakan, bu bölgelerdeki durumun normale dönmesi için 140’ıncı maddenin uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
Başbakan, Birleşmiş Milletler’in (BM) Irak Temsilciliği’nin de 140’ıncı madde kapsamındaki Kürdistan topraklarının asli sahiplerine yönelik mevcut yerel idareler tarafından yapılan korkunç haksızlıkların önlenmesi için acil çaba gösterilmesi gerektiğini belirterek, bu tür uygulamaların toplumsal barışa yönelik saldırı olduğunu belirtti.
