ABD Kongresi’ne yönelik baskının ardından Temsilciler Meclisi Salı günü Trump’ın görevden alınması talebiyle 25’inci maddenin işletilmesini oylayacak. Çarşamba günü de Başkan Donald Trump’ın azledilmesinin görüşülmesi bekleniyor.
Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratlar, Kongre’de yaşanan olayları kışkırtmakla suçladıkları Donald Trump’ın görevden alınması için Anayasa’nın 25’inci ek maddesinin işletilmesi amacıyla bir tasarı sundu.
Ancak Cumhuriyetçiler sözlü oylamada, Başkan Yardımcısı Mike Pence’in anayasal yetkisini kullanarak Başkan Trump’ın görevden alınmasını öngören tasarıyı engelledi.
Tasarıya karşı çıkan Cumhuriyetçi Kongre üyesi Alex Mooney, “Temsilciler Meclisi seçimle göreve gelmiş bir başkanın görevden alınmasını talep eden bir tasarıyı herhangi bir oturum ya da tartışma yapılmadan asla kabul etmemeli” dedi.
Mike Pence’in 24 saat süresi olacak
Temsilciler Meclisi’nin Salı günü bu tasarıyı oylaması ve tasarının Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu Kongre’nin alt kanadından geçmesi bekleniyor. Tasarının Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmesinin ardından Başkan Yardımcısı Mike Pence’in buna yanıt vermesi için 24 saat süresi olacak.
Aksi taktirde Temsilciler Meclisi’nin Başkan Trump hakkında ikinci kez azil sürecini başlatması bekleniyor. Temsilciler Meclisi’nde azil oylamasının Çarşamba günü yapılabileceği belirtiliyor.
Başkan Yardımcısı Mike Pence 25’inci maddenin işletilmesinden yana bir yol izleyeceğine ilişkin sinyal vermedi; ancak ABD basınına yansıyan haberlere göre bu olasılığı da dışlamadı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın bu şekilde görevden alınabilmesi için Kabine’nin çoğunluğunun buna destek vermesi gerekiyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Trump’ın “dengesiz ve istikrarsız kışkırtma adımlarına” imkan veren Cumhuriyetçiler’in “suça iştirak etmesinin ABD’yi tehlikeye attığını ve demokrasiye zarar verdiğini” söyledi.
Washington’da acil durum ilan edildi
Öte yandan ABD'de başkanlık devir-teslim töreni yaklaşırken Washington'da güvenlik önlemleri artırılıyor. Kentte 24 Ocak'a kadar acil durum ilan edildi. Birçok yayın organı FBI'ın silahlı protesto uyarısı yaptığını bildirdi.
ABD'de Kongre binasına düzenlenen baskının ardından 20 Ocak'ta yapılacak başkanlık devir-teslim töreninin yaklaşmasıyla birlikte yeni silahlı protestoların düzenlenebileceğine ilişkin endişe büyüyor. Amerikan basınında yer alan haberlere göre, Federal Haberalma Teşkilatı (FBI) güvenlik güçlerine, seçilmiş başkan Joe Biden'ın başkanlık görevini teslim alması ve yemin töreni ile bağlantılı silahlı protestoların ve şiddet olaylarının meydana gelebileceği uyarısı yaptı. ABC kanalının FBI kaynaklarına dayandırdığı haberinde, silahlı bir grubun cumartesi günü başkent Washington'a gitmek istediği yer aldı.
Twitter da bir süre önce, platformda ve diğer sosyal medya organlarında somut silahlı protesto planlarının bulunduğu uyarısını yapmıştı. Twitter'dan verilen bilgiye göre, bu planlar arasında 17 Ocak'ta Kapitol ve Parlamento binasına yeni bir saldırı düzenlemek de bulunuyor.
Güvenlikle ilgili endişelerin büyümesi üzerine ABD Başkanı Donald Trump başkent Washington'da 24 Ocak'a kadar sürecek acil durum ilan etti. Bunun, kent yönetiminin olağanüstü bir durumda federal mercilerden yardım isteyebilmesi için gerekli bir işlem olduğuna dikkat çekiliyor. Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser şimdiden kentin güvenliği için yardım isterken, ABD İç Güvenlik Bakanlığı da güvenlik önlemlerinin çarşamba gününden itibaren artırılacağını duyurdu. Başkentte önemli bölgelerin kapatılmasını da kapsayan acil durum önlemleri ise 19 Ocak'ta yürürlüğe girecek. Ayrıca ABD Ulusal Muhafız Birlikleri'nin 15 bin güvenlik gücünü Washington'a göndereceği bildirildi.
Devir-teslim sırasında ise güvenlikten istihbarat birimleri sorumlu olacak. Ekibin başındaki isim Ajan Michael Plati törenin Kapitol binasında geçen hafta şiddet olaylarının meydana geldiği yerde düzenleneceğine dikkat çekerek, iki olayın birbirinden güvenlik açısından çok farklı olduğunu vurguladı. Başkanlık devir-teslim töreni ABD'de polis, Pentagon, iç güvenlik ve bölge polisi arasında iletişim, finansman ve hazırlık sürecinin birlikte yönetildiği "ulusal güvenlik etkinliği" olarak değerlendiriliyor.
