Ana içeriğe atla

Project Ploughshares: Türk devleti Kanada silahlarıyla katliamlar yaptı

Project Ploughshares: Türk devleti Kanada silahlarıyla katliamlar yaptı
Kanada merkezli silahsızlanma örgütü Project Ploughshares yayınladığı raporunda, Türk devletinin Kürdistan’da sivilleri katlettiği bombardımanlarda kullanılan birçok sözde ‘yerli’ savaş araçlarının en önemli teknolojilerinin Kanada tarafından uluslararası insani hukuka aykırı bir şekilde Türk devletine satıldığını duyurdu.
posted onSeptember 26, 2020
noyorum

Merkezi Kanada’nın Ontario eyaletindeki Waterloo şehrinde bulunan Project Ploughshares adlı silahsızlanma örgütünce hazırlanan rapora göre, L3Harris WESCAM adlı şirket tarafından satılan teknolojilerle Kürdistan’daki katliamlara onay veriliyor. Raporda, Türk devletine satılan ve uçaklar ile diğer birçok silahta görüşü kolaylaştıran elektro optik sistemler ya da sensörler ile katliamlar düzenlendiği ve Kanada’nın bizzat imzaladığı 2013 Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Silah Ticareti Antlaşması’nı (ATT) ihlal ettiğine dikkat çekiliyor.

“Kürtlere yönelik katliamlarda kullanıldı”

Firat Haber Ajansı’nın (ANF) geçtiği habere göre Project Ploughshares bünyesinde çalışmalarını yürüten Kelsey Gallagher öncülüğünde hazırlanan rapor, “Killer Optics: Exports of WESCAM Sensors to Turkey – a Litmus Test of Canada’s Compliance with the Arms Trade Treaty (Öldürücü Görüş: Türkiye’ye WESCAM Sensör İhracatı – Kanada’nın Uluslararası Silah Ticareti Antlaşması’nı İhlalinin Turnusol Testi)” başlığıyla yayınlandı.

Raporda, Amerikan silah şirketi L3Harris’in Kanada’daki yan kuruluşu olan L3Harris WESCAM’ın Türk devletine saldırı teknolojileri sattığı ve bu tür teknolojileri kullanan Türk devletinin hava saldırılarıyla çok sayıda sivil katliamı gerçekleştirdiğine dair suçlamalara işaret edildi. L3Harris WESCAM’ın 2017 yılından bu yana Türk devletine yaptığı satışlara değinilen raporda, şirketin Türk devletine sattığı görüntüleme ve hedef belirlemede kullanılan sensör sistemleriyle silahlı insansız saldırı uçakları (SİHA) ya da savaş uçaklarını donattığı vurgulandı. Rapora göre, satılan teknolojiler arasındaki lazer güdümlü hedef işaretleyiciler Türk devletinin Kürtlere yönelik gerçekleştirdiği katliamlarda kullanıldı.

2017’den bu yana 326 milyon dolarlık satış

Raporun dikkat çektiği konuların başında gelen bu teknolojiler, yıllardır ‘milli teknolojiler’ adı altında  Kürt halkına karşı kullanılan silahların en can alıcı parçalarının sözde uluslararası antlaşmalara ve kendi hukukuna bağlı ülkelerce satılıyor olması geliyor.

Kanada’dan Türk devletine ihraç edilen silahların satışı, özellikle Kuzey Kürdistan’da (Bakur) yüzlerce kişinin katledildiği 2016 yılından sonra hızlı bir şekilde tırmanışa geçiyor. 2016 yılında sadece 4,2 milyon Amerikan doları değerindeki Türk devletine silah ihracatı, 2017’de 51 milyon, 2018’de 118 milyon dolara yaklaşmış. 2019’da ise bu rakam 152 milyon doları aşmış.

Yıllık satışları 375 milyon doları (500 milyon Kanada doları) bulan L3Harris WESCAM’ın Kanada’dan Türk devletine silah satışlarındaki patlamanın kaynağı olduğu görülüyor. Zira her ne kadar Kanada’dan yapılan silah satışlarına dair veriler açıkça gösterilmese de en fazla satılan silah kategorisi olan 2-15 arası kategoride gösterilen silahlar arasında ‘görüntüleme ve karşı tedbir’ teknolojileri de bulunuyor.

Project Ploughshares raporuna göre, L3Harris WESCAM’ın Kanada’da henüz bu teknolojilerde ciddi bir rakibi bulunmuyor ve büyük olasılıkla da ihracat artışında bu şirketin payı büyük. Öte yandan, ‘2-5’ kategorisindeki 25 milyon Amerikan doları değerindeki silahların da eklenmesiyle birlikte 2019’da Türkiye’ye yapılan toplam silah satışları 177 milyon doları aşıyor.

Silah satışının boyutu ambargo ile ortaya çıktı

Kanada’dan yapılan silah satışlarının büyük oranda sivil katliamlarında kullanılan görüş ve hedef belirleme sistemleri olduğuna dair şüphe, ilginç bir şekilde Ekim 2019’da Batı Kürdistan’a (Rojava) yönelik işgal saldırılarında Türk devletine silah satışlarının durdurulması sayesinde netleşiyor. Zira Türk devletine silah satışlarının önemli bir kısmı ‘Harmonized System (HS) Code 901380’ koduyla yapılmış. Bu kod ise, ‘optik, fotografik, sinematografik, ölçüm, denetleme, kesinlik, tıbbi veya cerrahi amaçlı enstrüman ya da ekipmanları’ kapsıyor. L3Harris WESCAM’ın sattığı katliam teknolojileri de bu koda ya da kategoriye giriyor.

Project Ploughshares raporunda, tam da Rojava’ya işgal nedeniyle Ekim 2019’da getirilen silah satış yasağı sonrasında ‘Harmonized System (HS) Code 901380’ kodunun kullanıldığı ihracat ürünlerinin gelirlerinin birdenbire sıfıra düşmüş olmasına işaret ediliyor. 2019’un ilk 10 ayında aylık ortalama 7 ila 15 milyon dolar arasında değişen ‘Code 901380’ kategorisindeki satışlar, silah ambargosuyla birdenbire sıfıra kadar düşmüş. Rapora göre, ‘Code 901380’ kapsamında 2019’da yapılan 125 milyon dolar değerindeki satışların neredeyse tümü aslında L3Harris WESCAM’ın katil teknolojilerinden sağlandı. Yani Türk devletinin Kuzey Kürdistan’da (Bakur) başlattığı, Güney Kürdistan (Başûr) ve Rojava’da doruğa çıkardığı katliamlarının yapıldığı yıllarda kullandığı teknolojilerde Kanada’nın suç ortaklığı kesin.

“Erdoğan Trudeau’dan istisna istedi”

Kanada’nın Ekim 2019’da Serêkaniyê ve Gire Spî’ye yönelik işgal saldırıları sonrasında Almanya, Fransa ve İngiltere ile aldığı silah ambargosu kararı da sonradan katil teknolojiler için sessiz sedasız ihlal edilmiş. Rapora göre, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan 2020’de ambargonun kapsamının genişletilmesi ardından bizzat Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile görüşerek, L3Harris WESCAM’ın sattığı teknolojilerin ambargo kapsamı dışında bırakılmasını talep etti. Zira bu teknolojiler hem Kuzey ve Güney Kürdistan ile Rojava’da hem de Erdoğan’ın paralı çetelerinin bulunduğu Libya’da yoğunca kullanılıyordu.

Raporda, basında çıkan bilgilere dayandırılarak, bu konuda yetkili olan Federal Dışişleri Ticaret ve Kalkınma Bakanlığı Erdoğan’ın talebini haziran ayında yerine getirdiğinin altı çiziliyor. Devam eden silah ambargosuna rağmen L3Harris WESCAM’ın ürünlerinin satışlarına ‘istisnai izin’ verildiği kaydedilen raporda, “Kanada hükümeti, artık bu kararın gerekçesini sunmalıdır” denildi.

“Kürdistan ve Libya’daki katliamlarda kullanıldı”

Project Ploughshares raprounda, Kanada hükümetinin istisnai izniyle silah ambargosunun dışında tutulan L3Harris WESCAM teknolojilerinin kullanıldığı çatışma alanları ile bazı katliamlar da hatırlatıldı. Raporda, çok sayıda sivilin katledildiği Türk devletinin Başûr’daki hava saldırılarını yanı sıra yüzlerce sivilin katledildiği 2018’deki Afrin’i işgal saldırılarında hava araçlarının rolüne dikkat çekildi.

Ayrıca Türk devletinin özellikle TB2 adlı başta olmak üzere neredeyse her gün en az bir İHA-SİHA’nın ya saldırı düzenlediğini ya da uçak veya helikopter saldırıları için konum bildirdiği gerçeği ifade edildi. Raporda Bakur’da Temmuz 2015-Ekim 2019 arasında 490 sivilin çatışma ve saldırılarda yaşamını yitirdiği hatırlatıldı.

Rapora göre, WESCAM’ın teknolojilerinin kullanıldığı bir diğer çatışma bölgesi ise Erdoğan’ın paralı çetelerini sürdüğü Libya.