Batı Kürdistan’ın (Rojava) Kobani kentine bağlı Bozik köyünde, terör örgütü DAİŞ’in işgal ettiği dönemde yerleştirdiği mayınların patlaması sonucu 2 kişinin hayatını kaybettiği, 5 kişinin de yaralandığı bildirildi.
Kurdistan24’ün aktardığı bilgilere göre Kobani’nin Bozik köyünde DAİŞ’in daha önce döşediği mayınların patlaması sonucu aynı aileden 2 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi de yaralandı.
Kobani, Rakka, Hesekê ve Dêrezor’a bağlı köylerde, DAİŞ tarafından daha önce yere döşenen mayınların patlaması sonucu çok sayıda sivil hayatını kaybetmişti.
Çeteler Afrin’de yaşlı Kürdü linç ederek katletti
Afrin’de ise Türk devletine bağlı Sultan Murad çeteleri 74 yaşındaki Ali Ehmed isimli yaşlı Kürd’ü linç etti. Ağır yaralanan Ali Ehmed yaşamını yitirdi.
Afrin bölgesindeki yerel kaynakların aktardığına göre, Türk devletine bağlı Sultan Murad çeteleri, Ali Ehmed’i linç etti. Afrin’in Şera ilçesine bağlı Meydanki kasabasında oturan Ali Ehmed, ağır yaralanarak yaşamını yitirdi.
Kaynaklar, Ehmed’in koyunlarını otlattığı sırada çetelerin saldırısına uğradığını aktardı. Afrin Hastanesi’ne kaldırılan Ehmed, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
İki gün önce de aynı çeteler Afrin’de 74 yaşındaki Fatme Kene isimli yaşlı kadını katletmişti.
Ali Ehmed, bu hafta Türk devlet çetelerinin saldırısı nedeniyle yaşamını yitiren ikinci sivil oldu.
Türk devleti Girê Spi’de bir Arap aşireti kanaat önderini kaçırdı
Öte yandan, Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgal ettikleri Rojava’nın Grê Spi kentinde Neim adlı Arap aşiretinin kanaat önderlerinden Şêx İnezan’ı kaçırdığı bildirildi.
Yerel kaynaklara göre bir panzer ve 5 araçlık bir ekiple Grê Spi’nin Mişerfe El Şêx köyüne gelen Türk askerleri, Şêx İnezan’ı evinden alarak kaçırdı.
Neim aşireti, bölgenin en önemli aşiretleri arasında yer alıyor. İnezan da Suriye’deki Arap aşiretleri arasında önemli yere sahip.
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de kaçırma olayını doğruladı.
Şeyh İnezan’ın nereye götürüldüğü ve akıbeti bilinmiyor.
İnezan, Türk devletinin 9 Ekim 2019’da başlattığı yeni işgal saldırıları nedeniyle köyünü terk etmek zorunda kalmış ve geçtiğimiz Mart ayında yeniden köyüne dönmüştü.
Bu kaçırma olayından önce Türk devleti, 20 Nisan akşamı 150'yi aşkın araçtan oluşan bir konvoyla yüzlerce kişiyi, demografik değişim politikası çerçevesine Grê Spi'ye taşımıştı.
Antep valiliği de bu haberlerin ardından, konvoyu doğrularken, yerel kaynakla taşınan ailelerin, daha önce Türk devletinin Doğu Guta, Humus ve İdlib’ten getirdiği çete aileleri olduğunu belirtmişti.