New York Times gazetesi bugün ana sayfasında, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sınır boyunca Batı Kürdistan (Rojava) topraklarının geniş kesiminde kontrol sahibi olmaktan çok daha ötesini, nükleer bomba sahibi olmayı istediğini yazdı.
”Cesaretlenen Erdoğan Nükleer Bomba Arayışında” başlıklı haberde Eroğan’ın, Eylül ayında partisiyle yaptığı bir toplantıda, ”Bazı ülkelerin nükleer başlıklı füzeleri var. Ancak Batı bizim bunlara sahip olamayacağımız konusunda ısrarlı. Bunu kabul edemem” dediği aktarıldı.
Haberin yazarları David E. Sanger ve Wiliam J. Broad, NATO müttefikleriyle açık bir yüzleşme yaşayan Türk devletinin, Rojava’ya işgal harekatı düzenleme konusunda oynadığı kumarı kazanmasından sonra Erdoğan'ın tehdidinin yeni bir boyuta geçebileceği değerlendirmesinde bulundu.
“ABD, Türk devletinin ikinci İran rejimi olmasını nasıl önleyebilir?”
Yazarlar, “Amerika, Kürt müttefiklerinin topraklarını işgal etmesini engellemediyse, Erdoğan'ın nükleer silah yapmasını ya da İran rejimi örneğini izleyip bunun için gereken teknolojiyi bir araya getirmesini nasıl önleyebilir?” sorusunu yöneltiyor.
Gazeteye göre bu, Erdoğan'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması NPT’yi imzalayan ülkelerin uymak zorunda oldukları kısıtlamalardan kurtulma konusunu dile getirdiği ilk sefer değil. Erdoğan'ın gerçek niyetinin ne olduğunu ise bilen yok.
Washington'daki düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Başkanı, eski Savunma Bakan Vekili John J. Hamre, bu konuda, ”Türkler yıllardır İran'ın yaptıklarını izleyeceklerini söylüyor. Ancak durum bu sefer farklı. Erdoğan Amerika'nın bölgeden çekilmesini gerçekleştirdi. Belki İranlılar gibi her an nükleer silah elde edebileceğini gösterme ihtiyacı duyuyor” şeklinde konuşuyor.
Uzmanlarsa Erdoğan'ın gizlice nükleer silah elde etme olasılığına şüpheyle bakıyor. Bunu açıkça gerçekleştirmek, yeni bir krizi tetikleyebilir çünkü bu, Türkiye'yi NPT’den çıkan ve bağımsız olarak nükleer silah elde eden ilk NATO üyesi konumuna düşürür.
Pakistanlı nükleer karaborsacıyla “gizemli bağlar”
Yazı ayrıca Türk devletinin uranyum rezervlerine ve araştırma reaktörlerine sahip olduğuna değiniyor. Nükleer dünyanın en ünlü karaborsacısı sayılan Pakistanlı Abdülkadir Han'la gizemli bağları olduğuna da dikkat çekilen yazı, Rusya'nın yardımıyla elektrik üretimi amaçlı ilk büyük nükleer reaktörün yapımına da dikkat çekiyor. Gazeteye göre bu bir sorun oluşturuyor. Nedeniyse Erdoğan'ın, nükleer silah için yakıt olarak kullanılabilecek nükleer atıkların ne olacağı konusuna açıklık getirmemiş olması.
Uzmanlara göreyse Erdoğan nükleer silah satın almadığı sürece Türk devletinin nükleer silah elde etmesi yıllar sürebilir. Nükleer silah satın almaksa Erdoğan için son derece riskli olabilir. California eyaletinin Monterey kentindeki James Martin Silahsızlanma Çalışmaları Merkezi'nden Türkiye uzmanı Jessica C. Varnum da bu konuda, ”Erdoğan nükleer söylemle ülke içindeki Amerikan karşıtı kitleye oynuyor, ancak nükleer silah elde etme olasılığı oldukça düşük. Bunun Türkiye'ye ekonomi ve itibar açısından maliyeti çok büyük olur. Bu da Erdoğan seçmeninin cebini yakar,” diyor.
“Trump Türkiye’deki ABD nükleer silahlarını doğruladı”
Yazıyı kaleme alan David E. Sanger ve Wiliam J. Broad'un değindiği bir başka konuysa ABD’nin Türkiye topraklarında bulunan ve sayısı elli civarında olduğu sanılan nükleer silahı. Yazarlar, ABD’nin şimdiye kadar İncirlik Üssü'ndeki bu silahların var olduğunu hiçbir zaman açıkça ifade etmediğini, ancak geçtiğimiz hafta Donald Trump'ın bu silahların güvenliğine ilişkin bir soruya ”Orada çok güçlü, harika bir hava üssümüz var, güvenlikten eminiz,” şeklinde yanıt vermesiyle bu silahların varlığını doğruladığını yazıyor.
Ancak yazıya göre bu silahların güvenliği konusunda herkes Trump'la aynı fikirde değil. Bunun nedeni, hava üssünün Türk devletine ait olması ve Türk devletiyle ilişkilerin kötüleşmesi durumunda ABD’nin üsse erişiminin tehlikeye girme olasılığı. Gazete, İncirlik'teki nükleer silahların NATO'nun bölgesel oyuncuları kontrol altında tutma stratejisinin bir parçası olmasının yanı sıra Türk devletinin kendi nükleer bombasına sahip olma ihtiyacını gidermeye yönelik olduğunun altını çiziyor.
Habere göre Obama Yönetimi, 2016 Temmuz'undaki başarısız darbe girişiminin bastırılması sırasında nükleer silahların İncirlik'ten çıkarılması için kapsamlı bir plan yaptı. Ancak planın, ittifaka zarar verebileceği ve Erdoğan'ın bunu kendi nükleer silahlarını elde etmek için bir bahane olarak kullanabileceği olasılığı nedeniyle uygulanmadı.
Türk devletinin Rusya'nın yardımıyla nükleer reaktör kurma planlarının gecikmeyle de olsa ilerlediğini kaydeden gazete, bu yıl devreye girmesi beklenen ilk reaktörün 2023'ten sonra işlevine başlayabileceğini yazıyor.