Alman hükümetinin ortaklarından Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) dış siyaset uzmanı Roderich Kiesewetter, Berlin merkezli RBB-Inforadio'ya bugün yaptığı açıklamada, Türk devletinin Batı Kürdistan’a (Rojava) yönelik gerçekleştirdiği işgal harekatıyla ilgili olarak insani bir bölge oluşturulması talebinde bulundu.
Oluşturulacak insani bölgenin Rusya ile kararlaştırılarak Avrupa birlikleri tarafından korunması gerektiğini belirten Kiesewetter, bunun da 30 ila 40 bin askerlik bir Birleşmiş Milletler (BM) misyonu gerektirdiğini söyledi.
“Avrupalı askerlerin bölgeye gönderilmesine hazırlıklı olmalıyız”
"Alman ordusu da dahil Avrupalı askerlerin bölgeye gönderilmesine hazırlıklı olmalıyız" diyen Kiesewetter, ayrıca bölgeye sağlık, yardım, yeniden imar ve psikolojik destek için ekipler gönderilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
BM misyonunun, Avrupa Birliği'nin (AB) hareket kabiliyetinin bulunduğuna dair bir işaret olacağını vurgulayan Kiesewetter, Avrupa askerlerinden oluşacak bir birliğin aynı zamanda ABD'ye yükü birlikte paylaşmaya yönelik önemli mesaj göndereceğini de söyledi.
Kiesewetter, Türk devletinin mülteci mutabakatı çerçevesinde yaptıklarının teslim edilmesi gerektiğini, ancak bunun yeni acıları, yeni göçleri ve devletler hukukunun ihlal edilmesini haklı çıkarmayacağını da sözlerine ekledi.
SDP’li Başkan Mützenich: Türk devletine Hermes kredileri verilmesi durdurulsun
Öte yandan Alman hükümetinin diğer ortağı Sosyal Demakrat Parti'nin (SPD) Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich de Rojava’ya işgal hareketinden dolayı Türk devleti üzerindeki baskının artırılmasını istedi.
Deutschlandfunk radyosuna konuşan Mützenich, Türk devletiyle iş yapan Alman şirketlerine sağlanan Hermes kredilerinin durdurulmasını gündeme getirdi. Mützenich, Alman vatandaşlarının hâlâ tutuklu olduğu Türkiye'de Hermes kredilerinin devam etmemesi gerektiğini savundu.
Türk devletine karşı ekonomik yaptırımların AB düzleminde olması gerektiğini de belirten Mützenich, "Türk hükümetinin devletler hukukuna aykırı davranışının sonuçları için harekete geçmeye hazır olan çok sayıda AB ülkesi olduğuna inanıyorum. Gümrük Birliği içindeki, yani AB ile yapılan anlaşmaların içindeki olanaklara tam olarak bakmak lazım" dedi.
Geçen hafta CDU ile birlikte muhalefetteki Yeşiller, Hür Demokrat Parti ve Sol Parti'den de Türk devletine verilen Hermes kredilerinin sonlandırılması için talepler dile getirilmişti.
Hermes kredileri, Alman hükümeti tarafından ülke dışında ticaret yapan Alman şirketlerine güvence amaçlı sağlanıyor. Türkiye, Rusya'ndan sonra en çok Hermes kredisi aktarılan ikinci ülke. Almanya, 2018 yılından bu yana Türkiye’ye ihracat yapan Alman şirketlerine yaklaşık 2 milyar 600 milyon kadar kredi güvencesi sağladı.
