Ana içeriğe atla

İran rejimi, 21 Şubat seçimleri için Rojhelat’ta derin hesaplar peşinde

İran rejimi, 21 Şubat seçimleri için Rojhelat’ta derin hesaplar peşinde
İran ve Doğu Kürdisan’da 21 Şubat’a gerçekleştirilecek milletvekili seçimleriyle ilgili İran rejimi özellikle Rojhelat’ta derin hesaplar yapıyor. Bağımsız Gazeteci Ali Ciwanmerdi, seçimlerde atılacak her bir oyun İran rejiminin meşruiyetine verilecek bir destek olduğuna vurgu yaparak seçimlerde boykot çağrısında bulundu.
posted onFebruary 16, 2020
noyorum

İran ve Doğu Kürdisan’da 21 Şubat’a gerçekleştirilecek milletvekili seçimleriyle ilgili İran rejimi özellikle Rojhelat’ta derin hesaplar yapıyor.

Benzin zammı sonrası rejim karşıtı yaşanan büyük protesto gösterileri ve ABD ile yaşanan büyük gerginliğin devam ettiği bir süreçte rejim, özellikle Rojhelat’ta Kürtlerin milletvekili aday adaylıklarına büyük kısıtlamalar getiriyor ve birçok Kürt aday adayının başvurularını kabul ret ediyor.

İran rejimi Rojhelat’ın Azeri nüfusun da olduğu Urmiye gibi kentlerinde Kürtler ile Azeriler arasında yapay bir rekabet yaratarak Kürt-Azeri zıtlaşmasını körükleyerek oluşan bu havadan rejime olumlu pay çıkarmayı hedefliyor.

21 Şubat’ta gerçekleştirilecek milletvekili seçimlerinin önceki seçimlerden farkı iki temel üzerinde şekilleniyor. Bunlardan ilki İran İslam Cumhuriyeti rejiminin halk nezdinde meşruiyetini kaybetmesidir. Zira yerel kaynakların aktardığı bilgilere göre halkın sandığa gidip oy kullanma oranında büyük düşüşler yaşanacak. Rejim, bu resim çerçevesinde halkın sandığa gidip oy kullanmasını sağlamak için büyük çaba sarf ediyor.

İran rejimi bunu, dış dünyaya İran ve Rojhelat halkı tarafından meşruiyetinin sağlam olduğunu göstermesi açısından çok önemsiyor. Benzin zammı ardından yaşanan büyük protesto gösterileri ardından özellikle ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından İran rejiminin meşruiyetini yitirmeye başladığı yönündeki görüşlerin dillendirilmesi İran rejimini, bu görüşü çürütmek amacıyla halkın seçimlere katılım oranını en yüksek seviyede tutmak için yoğun bir çabaya sevk etti. Zira rejim, bu seçimlerde halkın sandık başına gitme oranının düşmesi durumunda, kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda nispeten İran rejiminin ayakta kalması taraftarı olan Avrupa ülkelerinin rejimin meşruiyetini yitirdiği kanısına varmalarını doğurabileceğini kestirebildiği için seçime katılımı teşvik eden kampanyalar yürütüyor.

Ali Ciwanmerdi: İran rejiminin amacı halkın sandığa gitmesi

Konu hakkında AVATODAY’de haftalık olarak gerçekleştirilen canlı yayın sunumunda değerlendirmelerde bulunan Rojhelatlı Bağımsız Gazeteci Ali Ciwanmerdi, İran rejiminin bu amaçla toplumun en küçük yapı birimi olan ailelerden başlayarak, köyler, kasabalar ve kentler arası rekabeti kızıştırarak, yaratılan bu rekabet üzerinden insanların sandıklara gitmesini hedeflediğini ifade etti.

Zira İran rejimi, İran ve Rojhelat’ta hükmünü sürdürmek için rejime karşı olan farklı toplumsal, etnik, mezhepsel ve kentsel grupları rejime olan karşıtlıktan koparmak amacıyla yapay karşıtlıklar yaratarak bu farklı grupların birbirleriyle zıtlaşması üzerinden kendi otoritesini sağlamlaştırma konusunda tarihi bir birikime sahip.

Ali Ciwanmerdi, Seçimlerde sandığa atılan her bir oyun İran rejiminin meşruiyetine verilmiş bir onay olduğunun bilinmesi gerektiğini vurgulayarak, rejimin resmi prosedürü çerçevesinde seçim sonrası kimin meclise girdiğinin önemli olmadığını, bu seçimlerin, İran rejiminin meşruiyetinin onayı veya reddi açısından önemli bir seçim olduğunu vurguladı.

Halka seçimlere katılmama çağrısında bulunan Ciwanmerdi, şunları söyledi:

“Sandığa atılan her bir oy, Kürdistan uğruna kanını döken binlerce şehide karşı bir ses anlamına geliyor. İran açısından da durum böyledir, zira İran rejimi hiçbir ayırım gözetmeksizin binlerce İranlıyı da katletmiştir.”

“İran rejimi tarihinin en zayıf döneminde”

İran rejiminin, hem içte hem de uluslararası boyutta tarihinin en zayıf dönemini yaşadığını ve kimin seçileceğine bakmaksızın, sadece seçimlere katılım oranını yüksekte tutmak için tüm gücüyle bu seçimlere hazırlandığına vurgu yapan Ali Ciwanmerdi, böyle bir süreçte sandığa atılacak her bir oyun aynı zamanda İran rejiminin meşruiyetine verilen bir onay belgesi olacağını belirtti.

Rojhelat’taki Kürt halkının yaşadığı mücadele deneyiminden dolayı siyasal akıl açısından bugüne kadar İran genelinden daha üst bir konumda olduğunu da dile getiren Ciwanmerdi, Kürt halkının İran İslam Cumhuriyeti’nin ilk kuruluş gününde seçimlere rağbet göstermediğini, ancak belli dönemlerde siyasal mücadele ile hakların elde edilebileceği umudunun doğmasından dolayı belli bir katılım gösterdiğini ancak bu süreçte iktidara gelenlerin geçmiştekileri arattığını görerek yeniden seçimlerden uzaklaştığını ifade etti.

“Seçili vekiller, İran rejimi güdümünde”

Seçimlerde Rojhelat’tan seçilen kişilerin Kürt halkının çıkarlarına hizmet etmediklerini, bir süre sonra sadece kendi kişisel menfaatleri için uğraştıklarını, rüşvete, yolsuzluklara bulaştıklarını, İran rejiminin Kürtleri katletmesine seyirci kaldıklarının altını çizen Ciwanmerdi, bu vekillerin Türk devletine, Suriye rejimine karşı görüşler dile getirmekte bile özgür bırakıldıklarını ancak Rojhelat’taki Kürt halkıyla ilgili en küçük bir şikayeti bile dile getirmediklerini zira İran rejiminin onların ne konuşacağına karar verdiğini söyledi.

Bu vekillerin Kürt siyasi tutsaklar ve Kolberlerle ilgili de hiçbir olumlu girişimde bulunmadıklarını dile getiren Ali Ciwanmerdi şunları söyledi:

“Yüzlerce Kürt siyasi tutsak zindanlarda büyük eziyetlerle yüz yüze kalırken, Kürt partilerine karşı füze saldırıları gerçekleştirilirken bu vekillerden çıt çıkmadı. Kürt Kolberler katledilirken çıkıp bir plan sundular ancak o plan haince bir plandı, Kolberlere karşı bir plandı. Plan, Kolberliği bir meslek haline getirmeyi amaçlıyordu ancak Kolberliği bir meslek haline getirmek bir cinayettir. Bu cinayetin önüne geçilmesi için bu insanların ekonomik refahı için iş imkanlarının yaratılması gerekirken kalkıp Kolberliği özendirici planlar hazırlıyorlar ve bu şekilde insanların hayatını riske atıyorlar. Bu vekiller sadece kendi akraba çevreleri için hizmet ettiler ancak halk için hiçbir şey yapmadılar.”

“Süleymani’nin ölümünden sonra Pasdaran kıyafeti giyip esas duruşa geçtiler”

Kürt evlatlarının kanını döken İran rejimi Devrim Muhafızları (Pasdaran) Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesi ardından bu vekillerin gidip Pasdaran kıyafetleri giyip esas duruşa geçen bu vekillerin normal zamanlarda, elinden geldiğince uzak durmaya çalıştığı halka, seçimler yaklaştıkça yeniden koşmaya başladığını, yalan söyleyerek, büyük paralar sarf ederek tekrar seçilme hesapları yaptıklarını ifade eden Ciwanmerdi, geçmiş süreçlerdeki seçimlerin şartların farklı olmasından dolayı tolere edilebileceğini ancak bu seçimlerde sandığa gidilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

İran rejiminin ABD’nin ekonomik yaptırımlarından dolayı büyük bir krizin içerisinde olduğunu ve halka karşı baskıyı sürdürdüğünü de dile getiren Ali Ciwanmerdi, rejimin seçimlerin yapılmasına bir hafta kala halka karşı baskısını azalttığına dikkati çekti.

Bu baskıyı azaltma yönteminin insanları seçime katılmaya teşvik etmek amacıyla yapıldığını belirten Ciwanmerdi, İran rejimi açısından en önemli şeyin seçimlere olabildiğince yüksek katılımı gerçekleştirmek olduğunu ancak unutulmaması gereken şeyin rejimin seçimlerden hemen sonra baskısını eskiyi aratacak oranda artıracağı olduğunu vurguladı.

“Kürt halkının amacı farklı”

İran rejiminin İran halkına da büyük haksızlıklar yaptığını ifade eden Bağımsız Gazeteci Ali Ciwanmerdi, “Ancak İran rejiminin Rojhelat’taki Kürt halkına karşı tutumu İran genelindeki muhalif kesimlere yaklaşımından daha farklı. Kürt halkının istemleri ve amacı farklıdır. Bizim, İran rejiminin yıkılmasıyla gerçekleşebilecek özgürlük amacımız var ve bu amaç uğrunda büyük bedeller ödedik, çok şehit verdik, çok açı çektik. İranlı muhalif kesimlerden farkımız var ve onlar bizim kadar ağır bedeller ödemedi. Bundan dolayı bizim iki temel görevimiz var, Bu rejimi yaşatmamamız gerekiyor ve seçimler sonrasındaki İran rejiminin yıkılması sürecine hazırlıklı olmamız gerekiyor.”

Rojhelat’taki Kürt halkının Kürdistan’ın diğer parçalarındaki Kürt halkından çok daha ağır şartlar altında yaşadığını da ifade eden Ciwanmerdi, Kürt lakının kurtuluşu için İran rejiminin ayakta kalması üzerinden kurulu tüm düşünce kalıplarından kurtulmanın şart olduğunu, İran rejimi yıkılmayana kadar Kürtlerin özgürlüklerine kavuşamayacağını belirtti.