İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen Makor Rishon gazetesi, Türk İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ile ABD tarafından bir operasyonla öldürülen İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları (Pasdaran) Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'yi karşılaştırdı.
Gazete, Süleymani’nin öldürüldüğünü ve artık Hakan Fidan’ın komplolarına odaklanma zamanı geldiğini yazdı.
Pazit Rabin imzasıyla çıkan "Sultan ve Süleymani" başlıklı yazıda, Türk MİT’inin başındaki Hakan Fidan hakkında önemli iddialarda bulunuldu.
Yazıda, 3 Ocak’ta Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlenen ABD operasyonunda öldürülen Kasım Süleymani ve Fidan’ın “birbirine çok benzediği ve her ikisinin de Irak ile Suriye’de devletleri adına vekalet savaşları yürüttüğü” belirtildi.
“Kasım Süleymani yerin üç arşın altında”
Yazıda, "Şimdi Kasım Süleymani, yerin üç arşın altında yattığına göre, onun ikizi olan Türk İstihbarat Servisi MİT’in Başkanı Hakan Fidan’ın komplolarına odaklanma zamanı geldi." şeklindeki ifadelere yer verildi.
Türk devleti ve İran rejiminin bölgede ortak hedeflerinin olduğunun belirtildiği yazıda, Fidan ve Süleymani'nin ABD'nin İran rejimine yönelik yaptırımlarını ihlal ettiği ve Suriye iç savaşında farklı taraflarda olsalar da silahlı grupları destekledikleri, finanse ettikleri ve silahlandırdıkları belirtildi.
“Türk istihbaratı sınır ötesi petrol kaçakçılığı ve satışını yönetti”
Hakan Fidan'ın Türk devleti güdümündeki cihatçı çetelerin organizasyonunu yaptığının da belirtildiği yazıda şu ifadeler kullanıldı:
"Fidan'ın bastonu altında silahlı gruplar toplanarak bir isyan ordusu kuruldu. Türk İstihbarat Servisi, sınır ötesi petrol kaçakçılığı ve satışını yönetti ve Türkiye'deki hastanelerde cihatçı çetelere sahte kimlikle tıbbi tedavi sağladı."
"Fidan, Neo-Osmanlı ideolojisinin ayrılmaz bir parçası"
"Süleymani ve Fidan arasındaki bölgesel politika görüşündeki benzerlik sadece Suriye ve Irak ile sınırlı değil" denilen makalede, "Süleymani, İran rejiminin bölgesel hegemonya arzusu için bir kampanya yürütürken; Fidan, Türk devletini tarihsel bir imparatorluk olarak restore etmeyi amaçlayan Neo-Osmanlı ideolojisinin ayrılmaz bir parçası" ifadeleri kullanıldı.
Makalede, "Fidan ve Süleymani arasındaki en büyük fark, 'baba' figürüyle ilişkileri. Süleymani, mezarı üzerinde gözyaşı döken Hamaney ile çok yakındı. Fidan ve Erdoğan ilişkisi ise çok daha karmaşık ve şüpheli" denildi.
Süleymani'nin Suriye savaşı sürecinde kendi politikasını Fidan ile kıyaslamaya başladığı belirtilen makalede, "Süleymani, İran'ın IŞİD'e karşı yürüttüğü vekalet savaşının zirvesinde, kendisini Türk istihbarat servisi başkanı Hakan Fidan ile daha fazla kıyaslamaya başladı. Fidan'ın Suriye'deki savaşı derinleştikçe Süleymani'nin Irak'taki vekalet savaşına yönelik çabaları ve yatırımı da arttı" ifadeleri kullanıldı.
"Fidan çok fazla şey bildiği için Erdoğan onu kovmayı göze alamıyor"
Makalede Türk kaynaklarına dayandırılan iddialara göre ise, "Hakan Fidan çok fazla şey bildiği için Erdoğan ve ailesi onu kovmayı göze alamıyor. Fidan'ın İran yanlısı olduğu iyi biliniyor". Eski İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Türkiye'yi uyardığı iddia edilen makalede, "Türkiye, Fidan'ın Tahran'a yakınlığı nedeniyle Türk istihbarat servisinin başı olarak atanmasının sonuçları konusunda uyarıldı. O zamanlar İsrail ile Türkiye arasında hâlâ iyi ilişkiler vardı" ifadeleri kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Doğru yoldayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ziyareti kapsamında gerçekleştirdiği 3 günlük turun ardından dönüş yolunda gazetecilerin sorularını cevapladı.
İsrail medyasının Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan'ı hedef gösteren makalesini değerlendiren Erdoğan, "İsrail medyası da istihbarat başkanımız için -imalı vurgu ile- böyle şeyler yazıyorsa doğru istikametteyiz. Hayırlı olsun" dedi.
