Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün UNESCO) Genel Sekreteri Audrey Azoulay'ın mesajı:
UNESCO'nu görüşüne göre bütün anadiller tanımalı, bu dillere meşruiyet kazandırmalı ve bütün inançlar genel çerçeve ile önemsenmeli. Ancak bunlar pratikleşen şeyler değil.
Anadillerin çoğu ulusal dil statüsüne gerek yok. Resmi dil olamamış hatta eğitim dili de olamaması da anadilin önemini ve sürekliliğini sekteye uğratabilir.
Uluslararası Ana Dil Günü'nün 20'inci yılında şunu hatırlamalıyız ki "Bütün anadiller önemsenmeye değerdir. Bunun istikrarlı gelişimi için hepimiz çabalarımızı sürdürmeliyiz"
Anadil ile eğitim ilk eğitim dili olmasında bir gerekliliktir. Okuma, yazma ve öğrenme süreçlerinde kolaylık sağlar. Altyapıda gelişen kavrayış gücü çocukların karakterini güçlü kılar.
Anadil özellikle kimlik ve farklı yeteneklerin oluşmasını sağlar bunlarda bilim ve yaratım gücüne kaynaklık eder.
Eğitimin ilk yıllarında çocuk öğrencilerin esas diliyle olmalıdır.
Araştırmacıların anadilin genel öğrenimi ve diğer dillerin öğrenimini kolaylaştırdığını ispatladığı bir dönemde. UNESCO'ya göre dünyada insanların % 40 oranında anadil ya da anladığı dilde eğitim sistemini esas almıyor.
Azınlıklar her zaman eğitim dilinin anadillerinde olmasını arzulamıştır.
Bu biçimiyle Birleşmiş Milletler tüzüğünde azınlık haklarını bu iddialar üzeri düzenlemişti.
Böylelikle 2019 yılını Dünya Yerel Diller Günü olarak ilan etti.
Kaynak: Nojînewe