Doğu (Rojhelat) ve Güney Kürdistan’da (Başûr) son dönemde yaşanan siyasal gelişmeleri değerlendiren Rojhelatlı bağımsız gazeteci ve aktivist Ali Ciwanmerdi, Rojhelat’ta diğer parçaların etkisinden uzak yeni bir harekete ihtiyaç olduğunu belirtirken dış güçlerin kışkırtması sonucu Başûr’da başlayan ve şiddet olaylarına evrilen protesto gösterilerinde yaşanan olumsuzlukların bir daha yaşanmaması için Erbil yönetiminin memur maaşları meselesini kökten çözmesi gerektiğini söyledi.
Rojhelat’taki durum, Başûr’daki protesto eylemleri ve diğer Kürdistan parçasından yaşanan gelişmelerle ilgili AVATDAY’e değerlendirmelerde bulunan inardından yaşanan gelişmeleri değerlendiren Ciwanmerdi, Başûr’daki protesto gösterilerini 7 ay öncesinden bildiklerini ifade etti.
Rojhelat halkı ile ilgili bazı çevrelerin olumsuz açıklamalarına tepki gösteren Ciwanmerdi, Kürdistan’ın bir parçasının Kürtlerinin iyi, diğer bir parçasının Kürtlerinin kötü olduğu anlayışının terk edilmesi gerektiğini, hiçbir Kürdistan parçası veya başka bir yerin tamamen iyi veya kötü olamayacağını her bölgenin kendi özgül koşulları içerisinde olumlu ve olumsuz durumlar barındırdığını, dolayısıyla bu tür söylemlerin tuzağına düşülmemesi gerektiğini söyledi.
“Uzun zaman önce Güney Kürdistan’daki tehlikeli girişimlerden bahsetmiştik”
İnsanların gerçek bilgiye susadıklarını ifade eden Ciwanmerdi, Güney Kürdistan’da son günlerde yaşanan karışıklıklar ve protesto eylemlerinin şiddete evrilmesi meselesine dikkati çekti. Çok daha önceden ABD Başkanlık seçimleri döneminde Güney Kürdistan’daki Kürt yönetiminin dağıtılması için bazı girişimlerin olabileceği uyarısında bulunduklarını, bu süreci geride bıraktıkları için bundan sonra olabilecek olumsuz durumlara karşı uyarılarına devam edeceklerini belirtti.
Bazı arkadaşlarının, bu uyarılarından dolayı kendilerine iyi öngörülerde bulundukları şeklinde övgülerde bulunduğunu ifade eden Ciwanmerdi, bu uyarılarının öngörüden ziyade bilgi ve malumat temelli olduğunun altını çizdi.
Güney Kürdistan’da maaşlar sorunu
Hiçbir yönetimin halka “Yemek yeme, aç kal” diyemeyeceğini, dolayısıyla memur maaşları meselesinin Başûr’un en önemli meselelerinden biri olduğunu, birkaç aydır maaşlarını alamayan insanların sokaklara inip yasal olarak hak talebinde bulunmasının da gayet normal bir hak arama yöntemi olduğunu ancak, Coronavirüs salgını nedeniyle yaşam şartlarının zorlaşması nedeniyle dünyanın birçok yerinde protesto gösterileri gerçekleşirken Kürdistan ve Irak dışında bu gösterilerde insanların öldüğü bir gösterinin olmadığını söyledi.
“Medyanın görevi hakikati olduğu gibi aktarmaktır”
Güney Kürdistan’daki protesto gösterilerinde karşılıklı bir şekilde şiddet olaylarının yaşanması ve ardından NRT televizyon kanallarının ekranlarının bir haftalık bir süreyle kapatılmasının yanlış olduğunu, ancak ne televizyon kanallarının halkı tahrik etme konusuna dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizerek, bir olay hakkında halkın kendi kararını vermesi için medya organlarının sadece hakikatleri olduğu gibi aktarması gerektiğini, siyasi aktivistlerin propaganda yapabileceklerini ancak medyanın rolünün bu olmadığını belirtti. Her şeye rağmen prensip olarak NRT kanallarının kapatılmasına karşı olduklarını ifade eden Ali Ciwanmerdi, bir tarafın televizyon kanalı üzerinden kendi amaçları doğrultusunda yayın yapmasına karşı muhatap tarafın da kendi iletişim aygıtları ile buna cevap vermesinin daha doğru olacağını söyledi.
“Protesto gösterilerinin şiddete evrilmesini amaçlayan güçleri 7 ay önce açıkladık”
Protesto gösterilerinde yaşanan şiddet olayları sonucu yaşanan can kaybı ve yaralanma bilançoları hakkında farklı bilgilerin yayıldığını ancak 6-7 kişinin hayatını kaybettiği 30’a yakın kişinin de yaralandığı yönünde kendilerine bilgi ulaştığını aktaran Ciwanmerdi, protesto gösterilerinin şiddete evrilmesiyle ilgili bu gösterilerin arkasında başka güçlerin ellerinin olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Bundan 7 ay önce, maaşların bahane edilmesiyle Güney Kürdistan’da karışıklıklar çıkarılacağını, zira burada maaşlar meselesinin hassas ve üzerinde oynanabilir bir mesele olduğunu söyledik. Maaşlarını almaları, halkın en doğal hakkıdır. Ö süreçte aralarında gazeteci arkadaşlarımın da bulunduğu birçok kişi, ‘Maaşlarla ilgili Bağdat ile çözüm sağlanacak. Kazımi yeni geldi, farklıdır, onunla mesele çözülecektir’ diyordu. Ben ise maaşların ödenmesi gerektiğini, bunun halkın hakkı olduğunu söylüyordum. Bu mesele önemli bir meseledir. İçteki bazı güçlerin elleri de olabilir ancak bu mesele, dış güçlerin kedi amaçlarını dayatabilmek için kaşıyabilecekleri bir meseledir. Hiçbir zaman, sokağa inip maaşının verilmesi ve yolsuzluklara son verilmesi taleplerini haykıran bir kişinin İran’ın adamı’ gibi yanlış bir fikir sahibi olmadım, olmayacağım. Ancak, bazı insanların ellerine silah verip binaları ateşe verme işlerini organize edenler var ve bunlar Maliki’nin icat ettiği maaşların ödenmemesi meselesini İran’ın çıkarları doğrultusunda kullanmaya devam ediyorlar. Doğrudur bu mesele Bağdat ile çözülmesi gereken bir mesele ancak başka ellerin çıkarları doğrultusunda müdahalede bulunabilecekleri bir mesele olması nedeniyle Bölge Yönetimi’nin ekonomik bağımsızlık prensibi gereği bu sorunu bu dereceye vardırmadan hal etmesi gerekiyor. Kürdistan’da gerçekleştirilen bu karışıklığın kararı bugün değil bundan aylar öncesinden alındı ve mesele sadece Kürdistan’da değil Bahreyn’de de veya başka bir ülkede de bunlar ortaya çıkabilirdi.
Bir bütün olarak Güney Kürdistan liderliğinin, göstericilerin can dostu gibi görünen İran’ın Bağdat’taki askeri yapılanmasını ve bütün bu gelişmeleri görmesi gerekiyor. İran ve Türkiye bu durumdan çok memnunlar ve daha kötü bir hal almasını umut ediyorlar.”
İran rejimi Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in geçtiğimiz yaz Güney Kürdistan’a gerçekleştirdiği ziyarete Kürt liderliğinden ABD yaptırımlarını delmek amacıyla ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi talebinde bulunması ve Kürt liderliğinin, ABD’den çekindiği için, bu talebe olumlu yaklaşmamasının iyi bir politika olduğunu ifade eden bağımsız gazeteci Ali Ciwanmerdi, bunun üzerine Zarif’in Kürt liderliğine “Biz size para verelim siz kendi adınıza ancak İran hesabına dış ülkelerden bizim ihtiyaç duyduğu malları satın alıp bize gönderin” teklifinde bulunduğunu ancak Kürt yönetiminin bunu da ret ettiğini söyledi.
İran rejimi Merkez Bankası Başkanı Nasıri Himmeti’nin de benzer bir teklifle Kürt liderliğine tekliflerde bulunduğunu ancak bu tekliflerin de geri çevrildiğini belirten Ciwanmerdi şöyle devam etti:
“Bundan sonra ABD ve İsrail, Bağdat’a, Şengal’de bulunan İran ile müttefik olan Haşdi Şabi ve PKK güçlerinin bu bölgeden çıkarılmaları için Erbil ile bir anlaşma yapması için baskı uyguladı. Bu gelişmelerle paralel olarak İran Pasdaranlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani, Irak’ta bütün Haşdi Şabi komutanlarıyla görüşmeler gerçekleştirip açık bir şekilde ABD askerlerinin bu ülkeden çıkarılması gerektiğini söyledi. ABD’nin, ‘Bir askerimize bile bir şey olursa Haşdi Şabi bir yana İran’a müdahalede bulunacağız’ tehdidi ardından bu planlar Trump sonrası yönetim sürecine ertelendi.
Benzeri olayların takip edilmesi durumunda İran rejiminin Güney Kürdistan’a yönelik planlarının deşifre olacağını vurgulayan Ali Ciwanmerdi, dini lider Ali Hamaney’in 200 milyar dolar para çalması dahil İran rejiminin dünyanın en çok hırsızlık yapan rejimi olduğunu söyledi.
Ciwanmerdi, birkaç ay önce, İran rejiminin ABD’nin ‘maksimum baskı’ politikasını kırmak için Haşdi Şabi ve kendisine bağlı diğer güçler üzerinden Güney Kürdistan’a saldırabileceği yönünde uluslararası basında ciddi bazı analizlerin yayınlandığını hatırlatarak, izlediği kadarıyla Kurdistan24, Rûdaw ve diğer Güney Kürdistanlı ciddi yayın kuruluşlarının İran rejiminden çekindikleri için bu analizleri dikkate almamasından yakındı. Bu analizlerde İran rejiminin yeni bazı askeri oluşumlar kurmakla meşgul olduğunun belirtildiği ve Erbil Uluslararası Havalimanı’na yönelik füze saldırılarına dikkat çekildiğini ifade eden Ciwanmerdi, Kürt liderliğinin bu konuda öncelikli yapması gerekenlerin bu tür saldırılara karşı tedbirlerini alarak kendini koruması olduğunu söyledi.
“Bağdat’ın İran’ın yoğun etkisinde olduğunun bilinmesi gerekiyor. Maaşlar konusunun Bağdat’ın insafına bırakılması ciddi bir siyasal hatadır” diye devam eden Ciwanmerdi, İran rejiminin kendisine her alanda baskı uygulayarak köşeye sıkıştıran Trump yönetiminin giderek Joe Biden yönetiminin işbaşına gelmesini beklediğini belirtti.
“İran rejimi çok zayıf bir durumda-PKK fırsatı değerlendiremedi”
İran rejiminin gücünü kendi sınırları dışında kendisine bağladığı güçlerden aldığını ancak içte çok zayıf olduğunu ifade eden Ciwxanmerdi, “İsrail, İran’ı içerden vurdu. Natanz ve diğer nükleer tesislerinde patlamalar gerçekleştirdi. Suriye’de İsrail saldırılarına karşılık veremiyor. Pasdaranlara bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ABD tarafından öldürüldüğünde bile ABD’ye herhangi bir karşılık veremedi. Füzelerle saldırdığını söyledi ancak saldırıdan önce ABD’lileri bilgilendirerek herhangi bir ABD askerinin ölmemesi için füzelerin isabet etmeyeceği alanların bilgisini aldı. Hiçbir ABD askerinin burnu bile kanamadı. ABD de olayı trajikleştirmek için 100 askerinin füze saldırısından sonra psikolojik problem yaşamaya başladığını duyurdu.
2019 Kasım ayında Doğu Kürdistan’ın Kirmaşan, Kamyaran, Sine, Meriwan ve bütün kentlerinde benzin fiyatlarının aşırı artışı ile başlayan ancak İran rejimine karşı büyük bir kalkışmaya evrilen protesto gösterileri başladığında PKK’nin bu ayaklanmaya öncülük ederek bu fırsatı değerlendirmesini istediklerini ancak PKK’li dostların “İran meselelerine müdahale etmeyeceklerini” beyan ettiklerini dile getiren Ciwanmerdi, “Rojhelat’ta onlarca şehit verildi. Ancak müdahale etmeyeceklerini söylediler. Ancak şu anda Kürdistan Bölge Hükümeti’ne karşı Güney Kürdistan’daki protesto gösterilerine büyük bir destek sunuyorlar. PKK’’nin Kürdistan Bölge Hükümeti ile bir sorununun olmaması lazım, İran ile sorununun olması lazım” dedi.
“Kürtler içi meselelerini kurbanıdırlar”
PKK’nin Şengal’de de Haşdi Şabi ile işbirliği halinde olup İran rejiminin çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ancak ABD’nin dünyadaki en büyük siyasi misyon temsilciliğinin ve askeri merkezlerinin bulunduğu Başûr’’daki Kürdistan Bölge Hükümeti’nin İran çıkarlarını dayatan bir gücü kendi topraklarında barındırmama gibi bir hakkının olduğunu ifade eden Ali Ciwanmerdi “Şu an Kürtler, kendi iç sorunlarının kurbanı durumundadır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başûr’daki Kürt güçleri, nasıl İran, Türkiye ve Irak ile belli ölçülerde anlaşabilirken kendi aralarında anlaşamıyorlar? Niye kendi aralarındaki diyalog, düşmanları ile diyalogdan daha zor oluyor? Kürtlerin asıl meselesi, birbirlerini kabul etmeme ve düşmanlarına kendi iç işlerine karışma fırsatını vermeleridir.
Başûr halkının tutumu nasıl olması?
Güney Kürdistan halkının yolsuzluk ve usulsüzlüklere karşı nasıl bir tavır takınması gerektiğiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ali Ciwanmerdi, Başûr halkının, ileri ve medeni bir toplumda yolsuzluklara karşı halkın tutumunun nasıl olduğuna bakması, Kürdistan Bölgesi’nin dünyada en büyük yolsuzlukların yaşandığı ülkelerden biri olan Irak’ın himayesinde bir bölge olduğunu, bunun yanında Irak’taki yolsuzlukların yüz katı daha fazla yolsuzluklar gerçekleştiren İran rejimine ve yolsuzluğu yasal bir işleyiş haline getiren Türk devletiyle komşu olduğunu ve bu komşuların Kürdistan Bölge Yönetimi’ni dağıtmak için ellerinden gelen tüm çabayı sarf ettiğini görmesi gerektiğini ifade etti. Ciwanmerdi hak arama eylemselliğinin çatışma ve kargaşayı derinleştiren değil, insanın veya toplumun menfaatini esas alan bir anlayışla gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Böylesi bir coğrafyada ayakta kalmanın amansız bir mücadele gerektirdiğinin altını çizen Ciwanmerdi, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir coğrafyada bulunan Kürtlerin birbirileriyle iyi geçinmekten ve kendi aralarında diyaloğu geliştirmekten başka seçeneklerinin olmadığını vurguladı.
Rojhelat’taki durum
Rojhelat’taki durumla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ali Ciwanmerdi, İran rejiminin kendisinin onaylamadığı bir gücü sınırlarında barındırmamak için elinden geleni yaptığını, buna karşılık PKK’yi kastederek, halkların özgürlüğünü savunan Kürt hareketlerinin evvela kendi halkının özgürlüğünü esas alması gerektiğini söyledi.
PJAK’ın, Mahabad’ın Gulan bölgesinde İran rejim güçleriyle çatıştığını ve bu çatışmada birkaç savaşçısının şehit olduğu yönündeki açıklamasıyla ilgili bağımsız gazeteci Ali Ciwanmerdi, bunun gerçekte böyle olmadığını ve PJAK’ın şehit olduğunu açıkladığı savaşçılarının aslında İran rejim güçleri tarafından Rojava’daki Kürt güçlerinin Dêrezor’da İran rejiminin buradaki faaliyetlerine karşı engel olmaması için pazarlık amaçlı yakalandığını söyledi.
“Diğer parçalardan bağımsız bir harekete ihtiyaç var”
PKK ve PJAK’ın İran rejimi politikalarıyla uyumlu bir anlayışı benimsemesinin asıl nedeninin Rojhelat’taki diğer Kürt partilerinin içinde bulundukları zayıflık olduğunu dile getiren Ciwanmerdi, değerlendirmelerinin sonunda şunları söyledi:
“Kürdistan parçalarında politik çıkarlar farklıdır. Trump yönetiminin İran rejimine karşı sert tutumundan dolayı Rojhelat için daha olumlu bir ABD lideriydi ama Joe Biden Rojhelat için olumsuz bir siyasal havanın oluşmasına neden olurken Güney Kürdistan ve Rojava için bunun tam tersi bir durum söz konusu. Madem parçaların kendi çıkarları birbirinden farklı, o zaman hiçbir Kürdistan parçasındaki bir güçle ilişiği olmayan ve sadece Rojhelat için çaba gösterecek yeni bir harekete ihtiyaç var.”