Avrupa Parlamentosu’nda (AP) dün başlayıp bugün sona eren “Kuzey ve Doğu Suriye/Rojava” başlığı altında iki günlük bir konferans düzenlendi. Konferansa Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve parlamenterleri ile Sosyal Demokratlar ve Yeşiller Partisi’nin temsilcileri katıldı. Aralarında MSD Eş Başkanı İlham Ahmed’in de olduğu birçok Kürt ve Avrupalı siyasetçi katıldı.
“AB, Türk devletinin vahşiliği karşısında ciddi bir tavır almalı”
Konferansla ilgili açıklamalarda bulunan Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eş Başkanı İlham Ahmed, “Konferans Rojava’nın durumunu ve Kuzey doğu Suriye üzerindeki saldırıları AP’de anlatmak ve destek almak amacıyla düzenliyoruz. Düzenlenen saldırıların sona ermesi Türk devletinin saldırıları ve düşmanlığının sonlandırılmasında Avrupa Birliği’nin (AB) rol almasını istiyoruz. Erdoğan her zaman saldırıları neden gerçekleştirdiğini ve çeteleri bölgeye neden soktuğunu anlatarak dünyayı haklı olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyor. Bu konferans öyle olmadığının ispatıdır” dedi.
“Türk devletinin halkın huzur içinde yaşadığı bölgelere yönelik vahşi saldırıları sonucu halk göç etmek zorunda kaldı ve bölgede büyük bir yıkım oldu” diyen İlham Ahmed, saldırıların sona ermesi için AB’nin Türk devletinin “vahşiliği” karşısında doğru ve ciddi bir tavır alması gerektiğini ifade etti.
"Özerk Yönetim'in varlığına Suriye halkı karar verebilir"
İlham Ahmed, Türk devleti, İran İslam Cumhuriyeti ve Rusya’nın garantörlüğü ve öncülüğünde geliştirilmeye çalışılan Astana sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’daki Suriye 14. Garantörler Toplantısının ardından yayımlanan ortak bildiride, Özerk Yönetim sisteminin reddedilmesine ilişkin olarak İlham Ahmed, Özerk Yönetim sisteminin varlığına Suriye halkının karar verebileceğini söyledi.
MSD Eş Başkanı, “Astana’da toplananlar Suriye halkının temsilcileri değil. Bu müzakere edilmesi gereken bir konudur. Özerk Yönetim sistemini bölge halkı seçti. Astana sürecinin taraflarından biri olan Türk devletinin bakışı da ortadadır. Astana’daki taraflar şu ana kadar Suriye’deki sorunu çözemedi ve krizi sonlandıramadı” ifadelerini kullandı.
“Türk çeteleri insan hakları ihlalleri gerçekleştirdi”
Suriye Askeri Muhalefet Heyeti Başkanı Ahmet Tuma’nın, Türk ordusuna bağlı cihatçı haydut çetelerin Grê Spi ve Serêkaniyê’de insan hakları ihlalleri işlemediğine ilişkin sözlerine İlham Ahmed, “Grê Spi ve Serêkaniyê’de, bölgeye yönelik saldırılarda insan hakları ihlallerine ilişkin belgeler mevcut ve ihlallere tanık olanlar var. Saldırılardan dolayı zarar görenler var. Her bir heyet ve taraf bölgeye giderek yaşananları yerinde gözlemleyebilir. İhlallerin inkar edilmesi inanılır ve kabul edilebilir değil” yanıtını verdi.
Suriye’de Kürt sorunu yok diyen Caferi’ye yanıt: Kürtlere büyük bir zulüm yapıldı
İlham Ahmed, Suriye rejiminin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Beşar Caferi’nin “Suriye’de Kürt sorunu yok” sözlerine ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
“Caferi ‘Kürt sorunu yok’ diyebilir. Çünkü egemen bir ülke olarak yıllarca Suriye halkına zorbalığını dayattı. Özellikle Kürtlere yönelik büyük bir zulüm uygulandı. Bu şekilde sorun olmadığı yönündeki açıklamalar sadece çözümün kilitlenmesine neden olur. Bu çözüm değil. Doğru olan sorunu kabul etmeleri ve bugüne kadar bu halkın toprağına el koyduklarını, kimliklerini ellerinden aldıklarını cesur bir şekilde söylemeleridir. Çözüm yolları aranmalıdır. Suriye rejiminin sorunu sadece Kürtlerle ilgili değil, demokrasi ile ilgilidir. Bunun görülerek çözülmesi gerekiyor.”
Kaynak: Rûdaw