Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yardımcısı İbrahim Kalın, bazı Körfez ülkelerinin Batı Kürdistan (Rojava) Özerk Yönetimi ve Kürt Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) omurgasını oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri (HSD) Genel Komutanı General Mazlum Kobani ile ikili ticari ve siyasi ilişki geliştirmesine yönelik bu ülkelere tehditler savurarak, “Bunlar karşılıksız kalmayacak” dedi.
“ABD’nin YPG ile ilişkisinin karşısında duracağız”
İbrahim Kalın, AKP kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, ABD'nin YPG ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile çeşitli şekillerde iletişim kurduğunu gözlemliyoruz. Bu tür faaliyetler devam ederse, Türkiye olarak bunların karşısında duracağımızı net bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Bazı Körfez ülkelerinin Mazlum Kobani ile görüşüp, Türkiye'ye karşı kullanma arayışında olduklarını görüyoruz, bunlar karşılıksız kalmayacak “ dedi.
Suriye ordusunun Rusya’nın hava desteğiyle Türk devletinin beslediği El Kaide ve diğer cihatçı grupların kontrolündeki İdlib’e yönelik başlattığı askeri operasyonla ilgili de konuşan Erdoğan’ın yaveri Kalın, İdlib’e yönelik operasyonun durmasını ve bunun yeni bir ateşkesle hayata geçirilmesini beklediklerini söyledi. Kalın, “Rus tarafından da temel beklentimiz bu. Muhataplarımıza (Rusya ile İdlib konusunda Astana’da varılan) mutabakatın , sivillerin korunması, siyasi sürecin hayata geçirilmesi için gerekli adımları atmalarını söylüyoruz" dedi.
Suriye ordusunun operasyonunun durmaması halinde hem İdlib mutabakatının ihlal edilmiş olacağı ve İdlib'de yeni bir insani krizin ortaya çıkacağını hem de Türkiye'ye dönük yeni bir göç dalgası ortaya çıkacağını savunan Kalın, Suriye ordusunun İdlib’e girmesi halinde yeni sivil katliamların yaşanacağını iddia etti.
Libya krizi
Doğu Akdeniz’de Türk devletinin Kıbrıs Cumhuriyeti açıklarında yasadışı sondaj faaliyetini başlatması ve Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yaptığı Münhasır Ekonomik Bölge anlaşması ardından ortaya çıkan krizle ilgili de konuşan Kalın şunları söyledi:
"Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi hesaba katmayan hiçbir planın hayata geçmesi mümkün değildir. Rusya dahil olmak üzere Hafter'e askeri desteğin verilmesi oradaki sürece katkı sunmamaktadır. Uluslararası toplumun tanıdığı meşru hükümetin yanında yer almaya, onları desteklemeye devam edeceğiz. Libya halkını kendi başına bırakamayız. Beklentimiz ve çabamız Libya'da çatışmaların bir an önce durması, ateşkesin BM çatısı altında derhal ilan edilmesi herkesin nisan ayındaki pozisyonuna geri dönmesi ve siyasi müzakere yolunun bir an önce açılmasıdır."