Ana içeriğe atla

Mark Esper: Türk devletinin aksine YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz

Mark Esper: Türk devletinin aksine YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz
ABD Savunma Bakanı Esper, Türk ordusunun Rojava’yı işgal harekatı nedeniyle DAİŞ’le mücadelenin daha karmaşık hale geldiğini söyledi. Ankara’nın NATO ekseninden uzaklaşmasından endişe duyduğunu belirten Esper, Türkiye’nin aksine, ABD ve birçok NATO üyesinin YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini vurguladı.
posted onDecember 13, 2019
noyorum

ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türk ordusunun Batı Kürdistan’a yönelik gerçekleştirdiği işgal harekatı nedeniyle DAİŞ’le mücadelenin daha karmaşık hale geldiğini söyledi. Esper: Biz, diğer birçok NATO müttefikimizle beraber, Kürt Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) terör örgütü olmadığını düşünüyoruz. Ancak Türkler öyle olduğunu düşünüyor' dedi.

ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu’nun oturumunda Kongre üyelerinin sorularını yanıtlayan Esper, Türk devletinin NATO ekseninden uzaklaşmasından endişelendiğini söyledi.

Türk devletiyle ABD’nin 70 yıldır ortaklığının devam ettiğini belirten Esper, “Suriye ve Türkiye konusunda en büyük kaygım esasında Türkiye ve Rusya. Türkiye’nin NATO ekseninden uzaklaşıyor olmasından endişeliyim” dedi.

 Türk ordusuna bağlı cihatçı çeteler

Türk ordusunun Rojava’ya yönelik gerçekleştirdiği işgal harekatının DAİŞ’e karşı mücadeleyi daha da karmaşık hale getirdiğini ifade eden Esper, buna rağmen Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) DAİŞ’in kalıcı bir yenilgiye uğratılması misyonunu devam ettirebileceklerinden emin olduğunu söyledi.

Esper, Türk devletinin Suriye ve Rojava ile ilgili PKK ve Türkiye’deki 3 milyon Suriyeli sığınmacının durumu olmak üzere iki endişesinin olduğunu savunarak, Rojava’da şu anda durumun genel anlamda stabil düzeyde seyrettiğini, bununla birlikte hiçbir ateşkesin kusursuz olmadığını, bölgede Türk ordusuna bağlı cihatçı çetelerin bulunmasının da “kestirilmesi güç” bir hal yarattığını söyledi.

Esper, genel anlamda hissiyatının Rojava’da durumun aşağı yukarı stabil hale geldiği yönünde olduğunu ifade etti.

Türk devletinin demografik yapıyı değiştirme çabaları

Esper bir soruyu yanıtlarken, gelecek aylarda dikkatle izlemeleri gereken unsurlardan birinin, Türk devletinin Suriyeli sığınmacıları Rojava’ya yerleştirmeye başlarken bu sürecin Kürt bölgelerine doğru hareket eden Kürtler’le bir karışıklığa yol açıp-açmayacağı olduğu değerlendirmesinde bulundu. Savunma Bakanı, “Bu süreçte kargaşa olmasını bekliyorum, bu olmaya başladı bile. Bunu çok dikkatle takip edeceğiz” diye konuştu.

ABD Savunma Bakanı Esper, “Önümüzde iki senaryo vardı. Ya Türkiye’nin saldırısı karşısında askerlerimizi orada tutmaya devam edecektik ki hem ben hem Genelkurmay Başkanı Milley, askerlerimizin hayatını riske atmaya değmeyeceği noktasında aynı görüşteyiz, ikincisi de uzun geçmişe sahip bir NATO müttefikiyle savaşmak gibi makul olmayan bir seçenekti” diye konuştu.

Rusya Ortadoğu’da etkisini artırmayı hedefliyor

Esper bir Kongre üyesinin “Rusya’nın Suriye’de artan etkisinden endişeli misiniz?” sorusunu yanıtlarken, bundan endişe duyduğunu ancak esas endişesinin, Rusya’nın Ortadoğu’nun diğer kesimlerindeki faaliyetleri, örneğin Mısır’a, Suudi Arabistan’a ya da diğer yerlere yayılma çabaları olduğunu belirtti. Bu noktada tekrar sözü Türkiye-Rusya ilişkilerine getiren Esper, “Rusya’yla ilgili daha büyük mesele, Rusya ve Türkiye arasındaki bağlar. Beni gerçekten endişelendiren Rusya-Türkiye bağları” ifadesini kullandı.

Kürtlere ihanet

ABD’nin “Kürtler’e ihanet ettiği” eleştirilerine yönelik sorulara da muhatap olan Esper, HSD’yle yapılan anlaşmanın DAİŞ’e karşı savaşla sınırlı olduğunu, kuzeyde özerk bir Kürt devleti kurulması ya da Türk devletine karşı Kürtlerle birlikte savaşılması gibi bir taahhüdü kapsamadığını belirtti.

Bir Kongre üyesinin “Türkiye’nin ana kaygısının YPG güçlerinin PKK’ya sızması ve Türkiye içerisindeki saldırılara karışması olduğu” şeklinde hatırlatmada bulunduğu bir sorusu üzerine Esper, “Bence aramızdaki temel görüş farklılığı, YPG’nin bir yabancı terör örgütü olup olmadığı. Biz, diğer birçok NATO müttefikimizle beraber, öyle olmadığını düşünüyoruz. Ancak Türkler öyle olduğunu düşünüyor. Şu anda NATO’nun da zararına olacak biçimde NATO’daki bazı adımları geciktirmelerinin nedenlerinden biri bu” diye konuştu.

Mark Milley: HSD ile hala çalışıyoruz

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley de, bölgedeki durumun biraz sakinleştiği noktasında aynı yönde görüş bildirdi ancak kesin bir hükümde bulunmak için erken olduğu uyarısında bulundu.

Türk devletinin Serêkaniyê ve Grê Spi’de oluşturduğu 30 km’lik tampon bölgenin her iki tarafında Suriye ve Rusya’nın olduğunu söyleyen Milley, “ Burası hala bu güçler arasında dinamik bir hareketliliğe sahne olan bir yer. Bunu çok yakından takip ediyoruz” dedi.

 Amerikalı komutan, Demokratik Suriye Güçleri’nin de (HSD) gelişmeler ışığında kendilerini yeniden konumlandırdıklarını belirterek “Kuzeydoğu Suriye’nin doğusundaki kesimde hala onlarla çalışıyoruz. Diğer bazı bölgelerde de Ruslar ve Suriye rejimiyle çalışıyorlar. Yani hedeflerini ve Suriye’deki çeşitli unsurlarla savaşlarını sürdürüyorlar” dedi.

Milley bir soru üzerine, DAİŞ mahkumlarının tutulduğu hapishanelerin güvenliği konusunda şu anda bir riskin bulunmadığını, HSD’nin bu hapishaneleri kontrolü altında tuttuğunu söyledi. Milley, Rojava’da 30 km’lik harekat bölgesindeki hapishanelerin ise Türk devletinin sorumluluğunda olduğunu kaydetti.