İngiltere eski Dışişleri Bakanı Dominic Raab, İran rejiminin nükleer anlaşmaya bağlı kalması için İngiltere’nin İran rejimine desteğinin devam edeceğini belirtmişti.
Reuters’e konuşan İngiliz güvenlik birimlerinden bir kaynak, ABD’nin oluşturmak istediği ortak donanmanın amacının ticari gemi seferlerinin güvenliğinin sağlanması olduğunu, İngiltere’nin donanmaya katılmasının ABD’nin İran rejimine karşı uyguladığı yaptırımlara destek verdiği anlamına gelemeyeceğini söyledi.
Siyasi analistler, İngiltere’de başbakanlık koltuğuna Boris Johnson’ın geçmesi ardından ABD ile İngiltere arasında altın bir sayfanın başlayacağını belirtmiş, bunun İran rejimi açısından sıkıntılı bir sürecin başlangıcı olacağını vurgulamıştı.
ABD yönetimi aralarında Fransa, Almanya, Avustralya, İngiltere, Japonya, Norveç, Polonya ve Güney Kore’nin de bulunduğu 60 ülkeyi, körfezde oluşturulmasını istediği donanmaya katılmaya davet etmişti. Ancak Almanya, iç siyasette yaşanan uzun tartışmalar ardından ortak donanmaya katılmayacağını duyurmuştu.
Polonya, ABD’nin bu talebine resmi düzeyde cevap vererek ortak donanmaya katılacağını açıklarken, Güney Kore, bu talebe cevaben Hürmüz Boğazı’na gelişmiş bir savaş gemisi gönderme kararı aldı.
Dünya petrol kapasitesinin büyük bölümünün bulunduğu bölgede bulunan Basra Körfezi’nde günde 22 milyon varil petrol akışı gerçekleşiyor.