Ana içeriğe atla

Reuters: İran, gelişmiş uranyum zenginleştirme santrifüjünü çalıştırdı

Reuters: İran, gelişmiş uranyum zenginleştirme santrifüjünü çalıştırdı
Reuter, İran rejiminin 2015'te P5+1 ülkeleriyle yaptığı sorunlu anlaşmayı ihlal ederek bir yeraltı tesisinde daha gelişmiş 3 uranyum zenginleştirici santrifüj kurmayı planladığını ve bunlardan ilkini çalıştırmaya başladığını bildirdi.
posted onDecember 5, 2020
noyorum

Reuters, İran İslam Cumhuriyeti’nin 2015'te, P5+1 olarak bilinen Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya ile yaptığı sorunlu nükleer anlaşmayı ihlal ederek bir yeraltı tesisinde daha gelişmiş uranyum zenginleştirici santrifüjler kurmayı planladığını bildirdi.

Reuters tarafından elde edilen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) gizli raporuna göre İran rejimi, başkent Tahran'ın yaklaşık 300 kilometre güneyinde yeraltında inşa edilmiş Natanz nükleer tesisi yakınlarında üç tane daha gelişmiş IR-2m santrifüj kümesi kuruyor.

P5+1 ülkeleri ile İran rejimi arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya göre İran rejimi, yeraltındaki nükleer tesislerinde yalnızca daha düşük uranyum zenginleştirme kapasitesine sahip birinci nesil IR-1 santrifüjleri kurup kullanabilir.

İlk IR-2m santrifüjü devreye girdi

Reuters’ın ulaştığı IAEA gizli belgelerine dayanarak İran rejiminin yakın zamanda Natanz'da bir IR-2m santrifüj kümesiyle uranyum zenginleştirmeye başladığını ancak iki küme daha kurmayı planladığını kaydetti.

İran rejiminin 2015 yılında, dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nin girişimleriyle P5+1 olarak bilinen BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve daimi üye olmayan Almanya ile yaptığı nükleer anlaşma uyarınca, kendisine uygulanan ambargoların hafiflemesi ardından ekonomik olarak güçlenmekle birlikte İran dışındaki Ortadoğu ülkelerinde askeri örgütlenme çalışmalarına ağırlık vermiş, bu örgütlenmelerin terörist faaliyetler içerisine girmesi ve İsrail için bir tehdit unsuru olmaya başlaması ardından,  Obama’dan sonra ABD Başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump, 2018 yılında nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiklerini ve İran rejimine yönelik ağır ekonomik yaptırımları devreye koyduklarını ilan etti.

Donald Trump yönetiminin “maksimum baskı” olarak nitelendirdikleri ağır ekonomik yaptırımların İran rejimi ekonomisini felç etmesi ardından rejim yetkilileri nükleer anlaşmada taahhüt edilen uranyum zenginleştirme potansiyelini dikkate almayarak uranyum zenginleştirmeyi hızlandıracaklarını beyan etmişlerdi.

İran rejim yetkilileri ayrıca ABD yönetiminin, uyguladığı ekonomik yaptırımlara son vermesi durumunda nükleer anlaşma şartlarına geri döneceklerini de belirtmişlerdi.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo daha sonra 4 Aralık'ta yaptığı açıklamada, İran rejiminin yaptırımlardan kurtulmak için müzakere masasına dönme isteğinin “umutsuzca” bir istek olduğunu, zira İran rejiminin uranyum zenginleştirme potansiyelini düşürdüğü yönünde hiçbir kanıtın olmadığını belirtti.

20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturacak ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden’in İran rejimi politikasının nasıl şekilleneceği merak konusu.