Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türk devletinin Doğu Akdeniz’de Avrupa Birliği (AB) sularındaki ihlallerinin cezasız bırakılamayacağını söyledi.
Kıbrıslı Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades'le görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada Macron, “AB’nin Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki provokasyonlarına yanıt vermemesinin ciddi bir hata olacağını vurguladı.
“AB sessiz kaldıkça Türk devleti ve Rusya öne çıkmaya çalışıyor”
Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kıta sahanlığı ihlalleri nedeniyle Türk devletine daha fazla yaptırım getirilmesi çağrısında bulunan Fransız lider, “Akdeniz'in iki ülke için de yaşamsal önemdeki bu bölümünde enerji ve güvenlik meseleleri büyük önem taşıyor. Bir güç mücadelesi yaşanıyor ve AB'nin çok sessiz kaldığı bir dönemde özellikle Türk devleti ve Rusya öne çıkmaya çalışıyor” dedi.
AB ülkelerine de seslenen Macron, “Akdeniz'de güvenliğimizi başka aktörlerin eline bırakmak ciddi bir hata olacak. Bu Avrupa için bir seçenek değildir ve Fransa buna izin vermeyecektir” diyerek sert konuştu.
AB daha önce Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmaları nedeniyle Türk devletine yaptırımlar getirmişti.
“Yunanistan ve Kıbrıs'ın arkasındayız”
Macron "ihlallerin durdurulması için" daha fazla yaptırıma ihtiyaç olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Türkiye'nin egemenliklerini ihlali karşısında Yunanistan ve Kıbrıs'ın tamamen arkasındayız. AB üyelerinin deniz alanlarının ihlal edilmesi ve tehdit altında olması kabul edilemez. Bunları yapanların cezalandırılmaları gerekir.”
Macron Libya konusunda da ateşkes sağlanmasından sonra siyasi bir çözüm için çaba harcanması gerektiğini belirtti.
Fransa ile Türk devleti arasındaki gerginlik
Fransa ile Türk devleti arasında Doğu Akdeniz'de doğalgaz aramaları ve Libya iç savaşındaki zıt politikalar nedeniyle yaşanan gerilim geçen ay Fransız ve Türk donanmalarına ait iki geminin karşı karşıya gelmesi nedeniyle tırmanmıştı.
Fransa, Akdeniz'de NATO misyonu çerçevesinde görev yapan Courbet isimli firkateyninin Libya'ya silah taşıdığından şüphelenilen Tanzanya bandıralı bir gemiyi denetlemeye çalışırken bu gemiye eşlik eden Türk gemileri tarafından taciz edildiği ve radarlarının üç kez kilitlendiği gerekçesiyle Türk devletini NATO'ya şikâyet etmişti.
Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Fransa’nın bu suçlamalarına “Burada bizim gemilerimizi Libya'ya bir şey mi götürüyor diye yoklamaya çalışıyorlar. Bizim de orada gemilerimiz var. Sen NATO müttefikine böyle davranırsan karşılığını alırsın” şeklinde karşılık vermişti.
Fransa’nın şikayeti üzerine NATO, konuyla ilgili olarak Türk devletine karşı soruşturma başlatmıştı.
Fransa ve Türk devletinin Libya'da devam eden iç savaştaki pozisyonları da taban tabana zıt.
Türk devleti, Suriye ve Batı Kürdistan’da para karşılığı işgal ettiği topraklarda kullandığı cihatçı haydut çete grupları ile beslediği Müslüman Kardeşler (İhvanı Müslimin) tandanslı Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekliyor. Fransa ise ülkenin büyük bir bölümünü denetleyen ve Tobruk’taki meşru Libya Temsilciler Meclisi’nin Libya’nın resmi ordusu olarak kabul ettiği General Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’na destek veriyor.
Fransa'nın Libya'da gösterdiği askeri varlık ilk olarak 2016 yılında açığa çıkmıştı. Libya'da bir askeri helikopterin düşürülmesi sonucu üç Fransız asker hayatını kaybetmişti.
O dönem, Fransız yönetimi saldırıdan Türk devletinin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümetine yakın İslamcı militanları sorumlu tutmuştu.