رفتن به محتوای اصلی

Aldar Xelil: Ateşkesten sonra direniş devam edebilir

Aldar Xelil: Ateşkesten sonra direniş devam edebilir
Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Yürütme Kurulu Üyesi Aldar Xelil, Türk devletinin Serêkaniyê’ye yönelik saldırılarının sürdüğünü belirterek, “Eğer böyle devam ederse biz de ateşkese uymayacağız” dedi.
posted onOctober 19, 2019
noدیدگاه

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Yürütme Kurulu Üyesi Aldar Xelil, ateşkese rağmenTürk devletinin Serêkaniyê’ye yönelik saldırılarının sürdüğünü belirterek, “Eğer böyle devam ederse biz de ateşkese uymayacağız” dedi.

Türk devleti ve ABD yetkilileri geçtiğimiz Perşembe akşamı Ankara’da yaptıkları müzakerelerde Türk devletinin cihatçı çete gruplarla Batı Kürdistan’a saldırıları ve Demokratik Suriye Güçleri’nin (HSD) direnişi ile devam eden çatışmalarla ilgili ateşkes ilan edilmesi konusunda anlaştı. Süresi 120 saat (5 gün) olarak belirlenen ateşkes, Perşembe akşamı saat 22:00 itibariyle başlamıştı.

Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) konuşan Aldar Xelil,  ABD ve Türk devleti arasında varılan ateşkes kararını değerlendirdi.

Rojava’da 10 gündür "büyük bir direnişin yaşandığını" belirten Xelil, "Bu onur direnişi halkımızın, dostlarımızın ve dünya kamuoyunun desteği ile devrimimize ciddi bir destek oluşturdu. Bu direnişin ortaya çıkardığı bir değer oldu” dedi.

Aldar Xelil, “Halkımız şunu bilmeli ki bu ABD ve Türk devleti arasında imzalanmış bir ateşkes antlaşmasıdır. Bu güçler ateşkes yapmak zorunda kalmışlarsa bu direnişimizin sonucudur. Sonlanmış bir süreç değildir. Halkımız direniş eylemlerine devam etmelidir. Savaşçılarımız, halkımız, dostlar direnmemiş olsaydı böyle bir adım atılamazdı. Bu ciddi bir başarıdır, fakat bir adımdır. Sadece ateşkestir. Zaten beş günlük bir ateşkes sürecidir” diye konuştu.

“Türk devleti farklı, ABD farklı, biz farklı değerlendiriyoruz”

Ateşkes süreci boyunca birçok şeyin değerlendirileceğine vurgu yapan Xelil, “Bu uluslararası koşullarda ABD, ‘ateşkese hazır mısınız?’ diye sorduğunda halkımızın, dostlarımızın da bildiği gibi bizim genel tutumumuz, ateşkes ve antlaşma yaklaşımıdır. Bu nedenle ateşkese açık olduğumuzu belirttik. Fakat bu ateşkesin ayrıntıları var. Bu bölge nasıl yönetilecek hangi alanlar olacak? Türk Devleti 'güvenli bölge' diyor. ABD farklı, tabii biz de farklı değerlendiriyoruz” dedi.

Mevcut durumda, her kavram üzerinde tartışılarak, üstünde durulması gerektiğini söyleyen Xelil, Washington ile de ayrıntılı bir şekilde tartışmalarının gerektiğini söyledi.

Aldar Xelil, “Halkımız şunu çok iyi bilmeli ki yürüttüğümüz direnişe ara vermeden devam etmek zorundayız. Halkımızın eylemleri ve dostların destekleri kesintisiz devam etmelidir. Azaltmamalıyız hatta ortaya konulan emeklere sahip çıkmak adına yine o kadar şehidimiz oldu bu şehitlere sahip çıkmak adına daha fazla eylem halinde olmalıyız” diyerek ateşkesten sonra direnişin devam edebileceğinin işaretini verdi.

“Türk devleti ateşkese rağmen vahşi saldırılarına devam ediyor”

Ankara-Washington arasında ateşkes ilan edilmesine rağmen Türk devletinin hala Serê Kaniyê'ye saldırı düzenlediğini belirten Xelil, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu saldırılar, Türk devletinin işgalci olduğunun bir kanıtıdır, işgale devam etmek istiyor. Ateşkesi de mecburen kabul etti. Yoksa ateşi kesmeyi istemiyor. Halkımızın ve dünya kamuoyunun verdiği tepkiler nedeniyle mecbur kaldı. Biz ateşkesi kabul ettiğimizi ifade ettik ve bu tutumumuzda devam ediyoruz. Serêkaniyê şehrine saldırılar vahşice devam ediyor, eğer böyle devam ederse biz de ateşkese uymayacağız.”

Ateşkese rağmen Türk devletinin saldırılarının devam ettiğinin ABD tarafına iletildiğini ifade eden Aldar Xelil, ateşkese riayet ettiklerini barış yanlısı olan tarafın HSD olduğunu söyledi.

“Siyasi çelişkilere rağmen Kürt ulusal partileri harekete geçti”

Rojava’da yaşananlar ve Kürtlerin durumuna ilişkin ilk kez uluslararası kamuoyu ve devletlerin büyük bir tepki gösterdiğini kaydeden Aldar Xelil, şöyle dedi:

“Arap birliği, Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM), ABD Kongresi, akademisyen ve siyasetçilerden çok ciddi bir tepkiler gelişti. Tabii bunların da ötesinde halkımızın tepkisi çok güçlüydü. Yine Kürt ulusal partileri de siyasi çelişkileri bir yana bırakarak harekete geçti. Tabii yeterli mi hayır! Refleksler bu saatten sonra daha güçlü olmalı. Şimdi HSD’nin barış yanlısı olmadığına dönük tek bir şüphe olsa da ortadan kalkmış oldu. Çünkü Türk devletinin savaş ve işgal yanlısı olduğu ortaya çıkmış oldu. O zaman daha güçlü, radikal tutumlar içine girmeliyiz. Daha önce Suriye ile bir ittifak gelişti diyorduk. Bu toprakların sınırları Suriye Ordusu tarafından korunmalı demiştik. Ülke topraklar Suriye Ordusu tarafından korunmalı. Biz Suriye halkı olarak Suriye’nin bütünlüğü çerçevesinde bir tutum içindeyiz. Ateşkes bu birliği engelleyecek bir durum değildir.”