Almanya’da iktidar ve muhafelet partilerinden Türk devletinin Batı Kürdistan’a (Rojava) yönelik işgal harekatını kınayan açıklamalar geldi. Sol Parti’nin talebine üzerine Federal Meclis konuyu özel bir oturumda ele alırken, oturum ardından Federal Meclis Basın Merkezi’nde gerçekleştirilen basın toplantısı sırasında Türk devletinin işgal harekatını protesto etmek amacıyla bir grup Alman ve Kürt aktivist basın merkezine girerek protesto eyleminde bulundu.
Alman aktivistlerin çoğunlukta olduğu protestocuların salona girmesi ardından, basın toplantısı yarıda kesilirken, protestoculardan biri yaklaşık 3 dakika bir bildiri okudu. Eylemin ardından polis olaya müdahale etti. Polis kaynakları aktivistlerin kimlik tespitinin yapılacağını belirtirken protestocu aktivistlerin normal şartlarda sadece akredite olanların güvenlik koridorundan geçtikten sona binaya girdikleri kaydedildi.
Sol Partili Dağdelen: Türk işgaline yeteri kadar sert tepki verilmedi
Federal Meclis oturumunda Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, Rojava’ya yönelik Türk işgal harekatıyla ilgili Alman hükümetini eleştirerek, Türk devletine yeteri kadar sert tepki gösterilmediğini söyledi.
Dağdelen, Dışişleri Bakanı Heiko Maas’in ilan ettiği ‘kısmi silah satışı yasağını’ yetersiz olarak tanımladı.
Dağdelen, Almanya’nın Türk devletine tümden silah satışı ambargosu uygulamasını, ayrıca Alman firmalarına verilen Hermes kredilerinin dondurulmasını ve Türk devletine ekonomik yaptırımlar uygulanmasını istedi.
CDU’lu vekil: Türk devleti hem NATO hem de AB değerlerini ayaklar altına aldı
Hristiyan Demokrat Parti (CDU) milletvekili Johann Wadephul, Türk işgal harekatını "uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirerek, Başbakan Angela Merkel’in söylediği gibi Türk devletinin birliklerini geri çekmesini istedi. Wadephul, NATO’nun bir değerler birliği olduğunu, Türk devletinin hem NATO’nun hem de Avrupa Birliği’nin (AB) değerlerini ‘ayaklar altına’ aldığını belirterek, "Türkiye nerede yer almak istediğine karar vermek zorunda" dedi.
Hükümet: Sorumlu Trump
Federal Hükümet adına konuşan Devlet Bakanı Niels Annen ise Türk devletinin saldırılarının sonucunda DAİŞ’in yeniden güçleneceğini, ancak bu gelişmenin tek sorumlusunun Türk devleti olmadığını belirtti. ABD'nin Suriye'de izlediği siyaseti eleştiren Annen, ABD Başkanı Donald Trump‘ın Rojava’dan askerlerini çekme kararının Türk devletinin işgal harekatı düzenlemesine olanak sağladığını belirtti.
Yeşiller, liberal FDP ve sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) adına konuşan milletvekillerinden de Türk devletinin işgal harekatını kınayan açıklamalar geldi. Aynı zamanda Merkel hükümetinin daha sert yaptırımlar uygulaması, Ankara’ya baskı yapması yönünde çağrılar yapıldı.
Alman Federal hükümetinin Rojava’ya yönelik çizgisi, AB ülkelerinin Türk devletine yönelik olası yaptırımlar konusunda ortak kararla hareket etmesi yönünde. Türk devletine karşı Berlin’de dillendirilen bir yaptırım olasılığı, bazı Türk bakanlara yönelik Almanya’ya girişlerinin kısıtlanması.
“Türk Büyükelçi Erdoğan adına özür dilemeli”
Hükümetteki SPD’nin dış politika sözcüsü Rolf Mützenich bu yaptırımın diğer AB ülkeleriyle birlikte yaşama geçirilmesinin doğru olacağını söyledi. Bu arada Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Dietmar Bartsch, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alman Dışişleri Bakanı Maas hakkındaki sözleri nedeniyle Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın’ın bakanlığa çağrılarak, uyarılmasını, Erdoğan adına özür dilemesini, aksi takdirde ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesini talep etti. Erdoğan, Maas hakkında, "Alman Dışişleri Bakanı çıkmış, haddini bilmez bir adam, 'Türkiye'ye silah satmayacağız' diyor” demişti.