ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı Kürdistan’ı (Rojava) işgal etme tehditleriyle ilgili, “Türkiye'ye her düzeyde tek taraflı bir operasyonun hiç kimsenin güvenliğinde bir iyileşme sağlamayacağını açıkça belirttik" dedi.
Jeffrey, New York'ta düzenlediği basın toplantısında Suriye'deki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Suriye'de rejimin hala askeri zafer kazanmayı hedeflediğini ancak baskı altında olduğu için Anayasa Komitesini kabul ettiğini ve siyasi çözüme kapıları araladığını belirten Jeffrey, "Bu girişimleri sembolik ve bu yüzden baskıyı devam ettirmemiz gerek" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin Rojava’da güvenli bölge oluşturma adı altında Rojava’yı işgal ve burada ‘İkinici Arap Kemeri’ oluşturma niyetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Jeffrey, şunları söyledi:
"Birçoğunuzun bildiği gibi 2014'te DAİŞ karşıtı koalisyonun parçası olarak temelde yerel güçlere destek vermek için Suriye'ye girdik, buraya daha sonra Arap savaşçıların da katıldığı Demokratik Suriye Güçleri (HDS) de dahil oldu ve çok etkiliydi. 2018'de ilkbaharın sonlarına doğru Türkler ile Münbiç konusunda anlaşmaya çalıştık çünkü Türklerin, PKK ile bağları olan güçler konusunda endişeleri var.”
Jeffrey, Rojava ve Suriye'nin doğusunda güvenliği ve istikrarı sağmak, DAİŞ’e karşı mücadeleyi devam ettirmek ve hem Türkiye hem de yerel güçlerin endişelerini gidermek için tüm taraflarla güvenli bölge teklifini görüştüklerini ve buna Kürt Halk Savunma Güçleri’nin (YPG) faaliyetleri ve ağır silahlarının konumuna göre farklı mesafelere çekilmesinin de dahil olduğunu aktardı.
“Tek taraflı bir operasyonun iyileşme sağlamayacağını açıkça belirttik”
Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İki hafta içinde buradan (güvenli bölge) bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız" açıklaması sorulan Jeffrey, Türk devletiyle siyasi yönleri de olan askeri bir anlaşmalarının olduğunu ve mültecilerin dönüşü dahil daha fazla konuyu konuşmaya hazır olduklarını ifade etti.
Jeffrey, Türk devletiyle var olan bu askeri anlaşmayı mümkün olduğunca dürüstçe ve hızlı bir şekilde uyguladıklarını da dile getirerek “ Türkiye'ye her düzeyde tek taraflı bir operasyonun hiç kimsenin güvenliğinde bir iyileşme sağlamayacağını açıkça belirttik" dedi.
Güvenli bölgenin hangi alanları kapsayacağı sorulan Jeffrey, şöyle devam etti:
"Detaylar üzerinde çalışılıyor ama birçok askeri prensip konusunda anlaşmaya varıldı. Güvenli bölgenin belirli derinliklerinden bahsedemem çünkü şimdilik bölgeden bölgeye kuzeydoğuda sadece üçte birini görüştük. Bunu üç bölüm halinde yapıyoruz ve şimdi sadece üçte birini yaptık. Bölgeden bölgeye şu ya da bu nedenle değişiyor ve buna üçüncü ülkenin askeri güçlerinin güvenliği ya da orada dolaşan diğer güçler de dahil. Faaliyete bağlı olarak, YPG'nin geri çekilmesi, ağır silahların çekilmesi, ABD-Türkiye ortak devriyesi ve hava hareketine bağlı değişken derinlikler var."
Jeffrey, Münbiç konusunda ise Türkiye ile farklı bir anlaşmaları olduğunu ve buna mültecilerin geri dönüşünün de dahil olduğunu söyledi.
