Kıbrıs Cumhuriyeti, kendi karasularında petrol ve doğal gaz arama çalışmaları için ikinci bir sondaj gemisi göndermesinden dolayı Türkiye’yi kınadı.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nden yapılan açıklamada ikinci sondaj gemisi gönderilmesinin ‘Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ve uluslararası hukuka göre egemenlik haklarının ihlali anlamına geldiği vurgulanarak, bu adımın Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına yönelik en ciddi ihlal olduğu kaydedildi.
Türkiye, uluslar arası sözleşmelerde Kıbrıs Cumhuriyeti karasuları kabul edilen Doğu Akdeniz'e gönderdiği ikinci sondaj gemisi, Karpaz kıyılarına ulaştı.
Geminin bu hafta petrol ve doğal gaz aramaları için sondaj çalışmalarına başlaması bekleniyor.
Öte yandan Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides’in yarın iki ülke arasındaki sorunu çözmek için girişimde bulunan İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis ile bir görüşme gerçekleştireceği belirtildi.
Ignazio Cassis’in, Christodoulides ile görüşmesinin ardından Türkiye ve Yunanistan’ı da ziyaret edeceği bildirildi.
Avrupa Birliği liderleri geçen ay, AB’nin Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından yapılan baskı üzerine Türkiye’ye karşı harekete geçmemesi için adanın çevresindeki tartışmalı sularda gaz arama çalışmalarını durdurma çağrısı yapmıştı.
Türkiye, işgal ettiği topraklar üzerinden hak talep ediyor
Türkiye Enerji Bakanı Fatih Dönmez, geçen cumartesi günü yaptığı açıklamada Türkiye'nin işgal altında tuttuğu Kıbrıs’ın kuzey kesiminden petrol ve doğalgaz arama ruhsatı alarak bölgeye gönderdiği ikinci sondaj gemisinin bu hafta faaliyetlerine başlayacağını bildirmişti.
Türkiye, Doğu Akdeniz'de, 1974’te işgal ettiği Kıbrıs’ın kuzey kesimi kıyılarında petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri çerçevesinde sondaj yapmak amacıyla Kıbrıs adasının batı sahiline sondaj gemisi göndermiş, Kıbrıs Cumhuriyeti bu geminin mürettebatı hakkında tutuklama emri çıkarmıştı.
Kıbrıs Cumhuriyeti ile hiçbir diplomatik ilişkisi bulunmayan Türkiye, ‘özel ekonomik bölge’ olarak bilinen Kıbrıs adasının belirli bölgelerinin işgal ettiği kuzey kesimindeki uluslar arası tanınırlığı bulunmayan Türk idaresi egemenliğinde olduğunu iddia ediyor.
