İran ve ABD arasındaki çelişki ve gerginlik büyüdükçe Irak'taki çoğu sorumlu tarafsızlık pozisyonunu seçmiş durumda. Ancak olası bir savaşı da engellemek için bir çavanın içine de girmiş durumdalar. Bu konudaki Bağdat'a düşen rol hakkında Washington'da Avatoday'e konuşan Irak Anayasal Gelecek Partisi Başkanı İntifaz Qanbar uyarılarda bulundu "Bu hayati meseleyi Irak tarafı ciddi ele almalı ve sert bir tutuma sahip olmalı. Irak bu konuda tarafsız duramaz, çünkü Irak'ı Suriye'ye bağlayan Land Barge denilen köprüden İran rejimi Suriye Ve Lübnan Hizbullah'ına silah ve cephane taşıyor.
Avatoday'in İntifaz Qnbar ile yaptığı röportajın detayları:
Avatoday: Irak'ın lider ve siyasi partileri Irak'ın var olan İran ve ABD arasındaki çelişki ve çatışmadan uzak tutulma görüşündeler, sizce Irak bu Ortadoğu'daki çatışmaya tarafsız kalabilir mi?
Qanbar: Irak ne tarafsız dura bilir nede o çatışma ve çelişkiden uzak kalabilir. Irak ülkeyi İran'ın balistik silahlar ile doldurup, Arap ülkeleri ve ABD'yi vurmaya soyunun İsrail için tehdit oluşturan İran Şii militaristlerle dolup taşıyorsa, demek ki Irak bu konuda tarafsız duramaz.
Özelikle de Irak'ı Suriye'ye bağlayan Land Barge köprüsü denilen bir bölgeden İran, Suriye Ve Lübnan Hizbullah'ına silah ve cephane taşımaktadır. İran bu konuda savaş merkezini Tahran'dan Bağdat'a taşıma çabasında olduğu beli. Kendini ABD ilen direkt çatışmaktan uzak tutmaya çalışıyor. Irak sorumluları ve halkı bu çıkan çatışmadan kendini koruyabilmeli yanı sıra Irak bu çatışma ve savaşa sürükleyen nedenlerden sıyrılması gerekir. Bunu da daha önce belirttiğim gibi kaç net adımlarla yapılabilinir;
1- Adil Abdulmehdi tarafından net bir adım olarak HaşdiŞabi milislerinin Irak Ordusu ve emniyet güçlerine bulaştırılmalarına son verilmesi.
2- Irak'a taşınan silahlardan temizlemek, özelikle de kitle imha silahları ve diğer tüm silahların devletin elinde toplanması.
3- Irak'ın sınırları ve bağımsızlık saygınlığı korunmalıdır.
Avatoday: Irak, İran ve ABD arasında olası bir savaştan korkmakta, özelikle de Irak içindeki Haşdi Şabi'li bazı gurupların İran'ı desteklemeleri söz konusu iken acaba Irak bu gurupları kontrol altına alabilir mi?
Qanbar: Bu hayati meseleyi Irak tarafı ciddi ele almalı ve sert bir tutum takınmalı. Sadece o gurupları değil Irak'ın içinde çalışan İran Muhafızlar Ordusuna bağlı onlarca şirket var, hepsi engellenmeli. Çünkü pasdaran artık ABD'nin terör listesinde yer almaktadır. Ayriyeten o militarist gurupların bazı üyeleri ABD'nin o listesinde adlarının olmasına rağmen devletten maş alıyor. Bunların hepsi Irak'ın geleceğini ve halkı için tehdit teşkil etmektedir. Öyle ki Irak'ın İran ile bu ilişkileri dolayısıyla cezaya tabi tutulabilir. Irak bu konuda riskli de olsa daha sorumluluk taşıyan bir tavır sergilemeli, yoksa Irak ateşe atılır ve tüm siyasilerle birlikte iyi kötü demeden her kes yanacaktır.
İran bu konuda ne Başbakan Adil Abudulmehdi'yi ne de Irak halkını takıyor. Irak'ın güvenliğini ve istikrarını hiç önemsemiyor. Onun için İran'ı doğrudan savaşmaktan uzak tutmak Irak'ın istikrarı ve emniyetinin bozulma pahasında olsa bile çok normal bir şeydir. Maalesef ufukta görünen de bunun olacağıdır. O yüzden Irak tarihi kararını verip Haşdi Şabi'yi lağvetmeli. Siyasi yollarala yapılamıyorsa güç kullanarak bunu yapmalı ki Irak'ın ve halkının geleceğini bu tehlikeden korumalı.
Avatoday: Haşdi Şabi nin kaldırılmasından söz ettiniz acaba Kudüs Ordusu lideri Kasım Süleymani bunu kabul eder mi? Çünkü bilindiği üzere bunların bazıları İran Devrim Muhafızları ordusuna bağlıdırlar?
Qanbar: Hükümetinin önüne koyduğu gibi Kasım Süleymani İran'dan Irak'a savaşı taşırmak istiyor. Kasım Süleymani'nin Yemen, Irak, Lübnan ve Suriye'de silahlı Şii Arap gurupları oluşturduğunu hepimiz biliyoruz. Onlar ABD ile direk müzakere yapmak için İranlıları değil de Arapları savaştırıyorlar. Şii Arapları kendilerini uzak tutukları ateşe sürüklüyorlar. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı ile defalarca görüştüğü duyuyoruz. Onlar ABD'li yetkililer ABD Kongresi üyeleri ile görüşüyorlar. Aynı zamanda Şii Arap gençlerini de Yemen, Irak, Lübnan ve Suriye'de ABD'ye karşı savaştırıyorlar. Onları ölüm ateşine sürüklerken kendileri de uzaktan oturup izliyorlar. Ne yazık ki bu yapılanlar korkakçadır. Ancak bu Tahranlı mollaların zihniyetidir. Devrim üreterek kendilerini de savaş tehlikesine karşı koruyorlar. Bunun için Irak'ın savaştan uzak durması gerekiyor. Bu sözle konuşmayla olmaz. Somut olarak Haşdi Şabi'nin lağvedilerek silahlarının da devlete teslim etmesi gerekiyor.
Avatoday: Dönem dönem ABD ile İran arasında yaşanan gerginlik süreçlerinde bazı şahıslar ortaya çıkıp ABD'den önce Irak'ı tehdit ediyor. Devlet de buna göz yumuyor. İçişleri karıştırma suçlamasıyla kimse de tutuklanmıyor. Irak vatandaşların öldürülmesini teşvik suçlamasıyla da kimse ABD'liler önünde tutuklanmadı. Ancak hükümet suni konularla uğraşıyor. Bu tavırları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Qanbar: Irak hükümetinde ki siyasiler irade sahibi değiller. Bu nedenle ABD konsolosluğuna yönelik yapılan saldırıya ilişkin bazı kınama bildirileri yayınlandı. Ancak Hamaney sermayesinden milislere aktarılan 200 milyar dolar ve milisler tarafından yapıla füze saldırılarından bahsedilmiyor. Iraklı yetkililerin de öldürülme ihtimalleri var. Bu konulara ilişkin Irak Cumhurbaşkanı da Başbakanı da dâhil hiç biri tarafından açıklama yapılmadı. Bu bir tuzaktır. Çünkü İran'a dayalı bir olay olduğunda soruşturulmuyor.
Aynı şekilde ABD bilgilendirme yaptığında vurma tehdidinde bulunuyor. Bu da Irak'ın kendisini meseleden uzak tutma imkânının olmadığını gösteriyor. Bugün Hamaney ve İran'a bağlı radikal silahlı bir grup ( Esaibi El Heq sorumlusu Keys Xezeli’yi kast ederek) sorumlusu Mehdî Çawerrwan'a karşı Pentagon tarafından bir komplo tezgahlandığı söyleniyor. Bu insanın kafasının alabileceği birşey değil.
Söz konusu kişinin Irak parlamentosunda 14 milletvekili var. Siyaset üzerinde de etkinliği var. Devleti bu hurafe ve zihniyetle nasıl yönetebilir. Bu gelişkin dünyada bir tehlikedir. Bütün bunlar siyasi kesimlerin değiştirilerek mollalara bağlı radikal grupların ortadan kaldırılarak Haşdi Şabi'nin de feshedilerek Irak'ı bunlardan temizlemek gerekiyor.
Avatoday: Sizce ABD, İran'a yönelik fiili bir saldırı düzenleyebilir mi yoksa bunlar tehdit düzeyinde mi kalacak?
Qanbar: Hayır.. Trump yönetimi bu konuda çok ciddidir. Ancak Beyaz Saray savaşmaz. Irak ve bölge halkına İran'a büyük zararlar vereciğine dair mesajlar verilmek isteniyor. Verilen mesajlar şakaya alınmamalı. Misillimler büyük tahribatlar yaratır. ABD'nin körfeze tedbir olarak takviye asker, uçak gemileri USS Abraham Lincoln'u göndermesi de bundandır. Böylede İran çaresizlikten diz çökmek zorunda kalır. Aynı zamanda İran'a yönelik 2003'te Irak'a yapıldığı gibi kara saldırısı olmayacaktır. İran'a öldürücü bir darbe ile İran Devrim Muhafızları ve rejimin radikal kesimini ortadan kaldırır.