Amerikan CNN televizyon kanalı, ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı bir haberinde, askeri ve nükleer programlarına bağlı kilit tesislerde açıklanamayan patlamaların ardından İran rejiminin hava savunma sisteminin bazı bölümlerini son günlerde ‘yüksek alarm’ diye belirtilen daha duyarlı bir hale getirdiğini ve bununla ilgili ABD’nin elinde bazı istihbarat belgelerinin olduğunu yazdı.
İran rejiminin geliştirdiği yerden havaya füze sistemi ile tehdit olarak algılan hedeflere ateş etmeye hazır hale gedirdiğini belirten ABD’li yetkili, ABD'nin İran rejiminin bu yeni sistemiyle ilgili bilgileri nasıl elde ettiğini açıklamadı ancak uyduları, casus uçakları ve gemileri ile düzenli olarak İran rejiminin bu tür faaletlerinin ABD tarafından izlediğini uluslararası hava sahasında ve sularda düzenli olarak faaliyet gösteriyor.
Birçok ABD askeri yetkilisi, ABD'nin İran rejiminin bu yeni alarm sistemi ile ilgili kamuoyuna bilgi vermeyi red etti.
ABD’li yetkili, İran rejiminin bu yeni alarm sisteminin herhangi bir eğitim tatbikatının bir parçası olmadığını, ancak bu ay içerisinde İran rejiminin çeşitli tesislerde birden fazla gizemli patlamanın ardından rejiminin bunları kendisine karşı bilinmeyen bir tehdit olarak gördüğünü ve bu sistemi bu tehdide bir yanıt olarak geliştirdiğini söyledi.
İsrailli yetkililerin ABD’li yetkililere, İran rejiminin uranyum zenginleştirme programında anahtar konumdaki bu tesislerinde meydana gelen ve tesislere büyük zarar veren yangın ve patlamalardan sorumlu olmadığını garanti etmelerine rağmen İsrail’in bazı patlamaların arkasında olduğu değerlendiriliyor.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 5 Temmuz'da bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada bu olasılığı göz ardı etmediklerini belirterek, "İran'da gerçekleşen her olayın bizimle bir ilgisi olması gerekmez. Tüm bu sistemler karmaşıktır, çok yüksek güvenlik kısıtlamaları ve bunların nasıl korunacağını her zaman bildiklerinden emin değilim" diye konuşmuştu.
ABD’li yetkililer İran rejimi tesislerine yönelik kamuoyuna İsrail bağlantısı hakkında yorum yapmadı. Üst düzey ABD'li yetkililer patlamalar ve kimin veya neyin sorumlu olabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalıştıklarını söyledi.
İran rejimine yönelik en kritik olaylardan biri, 2 Temmuz'da başkent Tahran yakınlarındaki Natanz nükleer santralindeki bir binada meydana gelen yangındı. Bu yangında tesis önemli bir zarar gördü. Bu saldırının, 2010’da keşfedilmesiyle ABD ve İsrail tarafından yaygın olarak kullanılan Stuxnet bilgisayar virüsü ile gerçekleştirildiği iddia edilmişti.
İran devlet televizyonu ise ismi açıklanmayan bir güvenlik görevlisine dayandırdığı haberinde Natanz nükleer tesisindeki yangınla ilgili soruşturmada sabotaj olduğuna dair hiçbir kanıtın bulunmadığını belirtmişti.
Son haftalarda meydana gelen diğer açıklanamayan olaylardan biri de Parçin kasabasındaki askeri bir tesisin yakınındaki büyük patlama. Bir başka patlama da Ahvaz'daki Zargan santralini vurdu. Bu patlama ardından meydana gelen gaz sızıntısı nedeniyle onlarca kişi klor gazı zehirlenmesi şuphesiyle hastanelere akın etmiş ancak İran rejimi bu olayla ilgili bir açıklamada bulunmamıştı.