İran İslam Cumhuriyeti Devrim lideri Ayetullah Humeyni'nin vasiyetinde "Silahlı veya silahsız Ordu, Devrim Muhafızları veya Gönüllü Milis Güçleri (Besiç) dahil, silahlı kuvvetler siyasete müdahil olmasın" kararı olmasına rağmen rejimin askeri ekonomisinin kurumsal oluşumu olan Devrim Muhafızları’na bağlı (Pasdaran) Hatemül-Enbiya Kalkınma Karargahı Komutanı Said Muhammed, geçtiğimiz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran rejiminin yüzde 40’ını Hatemül-Enbiya Karargahı rafinerilerinden olmak üzere günlük 105 milyon litre benzin ürettiğini söyledi.
Said Muhammed, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran rejimine yönelik ağır ekonomik yaptırımları devreye koyması ardından başlayan ekonomik krize çözüm bulunması amacıyla Hatemül-Enbiya Karargahı’nın yeni petrokimya tesisleri ve petrol rafinerileri kurduğunu ifade ederek, kurulan bu tesis ve rafineriler sayesinde İran rejiminin ham petrol satışlarında büyük etki yarattığını savundu.
“Devletten 40 milyar tümen alacağımız var”
Sait Muhammed, devletin (İran rejimi) Hatemül-Enbiya Karargahı’na 40 milyar tümen borçlu olduğunu ve bahsini ettiği borcun, Ekonomi Bakanlığı’nın özel birimi olan devlet borçları sisteminde kayıtlı olduğunu söyledi.
Hatemül-Enbiya Karargahı, geçtiğimiz yılın Şubat ayında yaptığı açıklamada İran rejiminin yaşadığı ekonomik sıkıntıların giderilmesi için petrol üretimi faaliyetlerini artıracağını duyurmuştu. Karargah, dini lider Hamaney’in talimatıyla Çabehar ile Zahidan hattındaki kuzey-güney petrol koridorundaki petrolün bazı projelerle işlenmesine başlandığını ve bu projelerin tamamlanma aşamalarına geldiğini belirtmişti.
Irak, Brucerd, Hurremabad, Meraxe, Heştero ve diğer birçok petrol merkezlerinde hisseleri bulunan Hatemül-Enbiya açıklamasında, Kuzey Tahran tesislerinin yüzde 70’inin Hatemül-Enbiya Karargahı, yüzde 30’unun ise devlete ait olduğu belirtilerek, İranlı sermayedarlara ticaret yollarının açılmasıyla ilgili ise Hetemül-Enbiya Karargahı’nın bu konuda da birçok proje hazırladığı ifade edildi.
ABD’nin terör örgütü listesinde
ABD yönetiminin terör listesine aldığı İran rejimi askeri ve ekonomik kurumlarının başında gelen ve Pasdaranların ekonomik hakimiyetinin sembolü konumunda olan Hatemül-Enbiya Kalkınma Karargahı, İran rejiminin İran ve Doğu Kürdistan’daki petrol, gaz, yol, baraj, inşaat, çelik ve metro hatları gibi en büyük projelerini yürütüyor.
Ahmedi Nejad’ın cumhurbaşkanlığına gelmesi sürecinde ekonomi alanında palazlanmaya başlayan karargah, Ruhani’nin işbaşı yapmasıyla 200 milyar tümen kapasiteye sahip büyük projeleri yürütmekle yetkilendirildi.
İran rejimi ekonomisinin en büyük yapısının kuruluş amacı ve pratiği
İran rejimi anayasasına göre "iç düzeni sağlama, devrimin korunması ve sapkın hareketlerin önlenmesi" gibi görevleri olan Pasdaranlara bağlı paramiliter gönüllü milis teşkilatı (Besiç) Humeyni'nin emriyle Kasım 1979'da, Pasdaranlar ise yine devrim lideri Ayetullah Humeyni'nin talimatıyla 5 Mayıs 1979 tarihinde kurulmuştu.
Sekiz yıl süren İran-Irak savaşında tahrip olan yerleşim birimlerinin alt yapısını onarmada belli bir yol kat etmiş olan devrim muhafızları çatısı altında bu kez ülkenin yapılanmasında önemli ihale ve projeleri yürüterek "Hatemül-Enbiya Kalkınma Karargahı kuruldu.
Humeyni'nin ölümünden bir kaç ay sonra 1990 yılında dini lider Ali Hamaney'in talimatıyla kurulan Karargah, Pasdaranların önemli yatırım ve imar işlerinde proje sunma ve ihalelere girme yolu açıldı. Karargah bu çalışmalarını İran rejimi anayasanın 148'inci maddesindeki, "Silahlı güçler, barış zamanında imar ve yatırım işlerinde kullanılabilir." maddesine dayandırıyor.
2010’lu yıllarda 135 bin kişinin çalıştığı ve yaklaşık 5 bin yüklenici firmayla işbirliği yapan Hatemül-Enbiya Karargahı, Total, Shell ve Hyundai gibi dünyanın en büyük şirketlerinin 2000'li yıllarda İran rejiminin Basra Körfezi’ndeki Güney Fars Petrol sahasından ayrılması ardından, Hatemül-Enbiya Karargahı'na devredilmişti.