Dakik olarak yayımlanan resmi sonuçlara göre dünya genelindeki yeni tip Coronavirüs salgınına yakalanan vaka sayısı 1 milyon 797 bin 512’ye ve can kaybı ise 110 bin 75’e ulaşırken uzmanlar bu resmi açıklamaların gerçek vaka ve can kaybı sayılarından bir hayli uzak olduğunu belirtiyor.
Vaka ve can kaybı sayılarını tespit etme yöntemleri ülkelere göre farklılık gösterdiği için resmi rakamlar fiili istatistiklerin tamamını kapsamıyor. Bazı verilere coğrafi zorluklar, savaş ortamı gibi sebeplerle sağlıklı ulaşılamazken İran İslam Cumhuriyeti, Çin, Kuzey Kore ve Türk devleti gibi bazı anti-demokratik rejimler kasten gerçek istatistikleri gizleyip vaka ve ölümleri farklı hastalıklar başlığı altında raporluyor. Bazı ülkelerde ise kayıt sistemi sadece hastanelerde yaşanan ölümleri istatistiklere yansıtıyor.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre, vaka sayım işlemlerini birçok faktör etkileyebiliyor ve ilan edilen vaka sayısı gerçek vaka sayısından kesin olarak daha az. Gerçek sayıların ortaya çıkması için, Coronavirüs salgınının gelişimi, ölüm yeri, belirtilerin ortaya çıkma şekli ve bilgilerin ilan edilmesindeki zaman farklılıkları gibi faktörlerin izlenmesi zaruri.
INED: Bu gerçek bir istatistiksel zorluk
Fransız Demografik Araştırmalar Enstitüsü (INED), bunun gerçek bir “istatistiksel zorluk” olduğunu belirtti.
INED’den iki uzman Jill Besson ve France Messley, kurumun internet sitesinde yer alan açıklamalarında, “Bir salgın sırasında bilgi araştırması ve toplanması işlemleri çok hızlı yapılsa dahi birkaç gün gerektiriiyor ve bu araştırma tüm ölüm vakalarını kapsamaz. Uzmanlar ise salgının sebep olduğu ölümlerin gerçek sayısı hakkında bilgi vermek için birkaç ay, belki daha fazlasına ihtiyaç duyarlar” ifadelerini kullandı.
İran rejimi evde hayatını kaybedenleri Corona kurbanı saymıyor
İspanya ve Güney Kore, hastanede veya hastane dışında Coronavirüs kaynaklı tüm ölüm vakalarını dikkate alırken diğer devletler bu yöntemi takip etmiyor. Örneğin, İran rejimi, İran ve Doğu Kürdistan’da (Rojhelat) Coronavirüs nedeniyle yaşanan tüm ölüm vakalarını değil, sadece hastanelerde gerçekleşen ölümleri resmi kayıtlara geçiriyor.
İran rejimi ayrıca salgınından etkilendiği teyit edildiği halde başka bir ‘ciddi solunum yolu hastalığından’ dolayı ölenleri de vaka sayısına dahil etmiyor.
İran ve Rojhelat’ta sahada Coronavirüs mücadelesi yürüten sağlık çalışanları ve doktorlar da İran rejiminin bu uygulamalarını teyit eden bilgiler aktarıyor. Yerel sağlık çalışanları ve doktorlar. İran ve Rojhelat’ta Coronavirüs sebebiyle hayatını kaybeden ve virüse yakalanan vaka sayılarının rejimin açıkladığı sayıların neredeyse iki katı olduğunu bildiriyor.
İran rejimi, İran ve Rojhelat’ta Coronavirüs salgını nedeniyle 71 bin 686 vaka ve 4 bin 474 can kaybı olduğunu açıkladı.
İran rejiminin eyalet yetkilileri tarafından ilan edilen resmi rakamlar üzerinde dahi şüpheler var. Salgının başlangıcında parlamenterler ve İran rejimi resmi haber ajansı IRNA dahi yetkililer tarafından ilan edilen rakamların üzerinde sayılar verdiler. Rejim yetkilileri daha sonra bu açıklamaları reddetti.
Aynı şekilde bazı İran rejim yetkilileri de resmi rakamları sorguladılar. Ancak Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, Çin’deki ölüm oranını “ağır bir şaka” olarak nitelediği ifadelerini düzeltmek zorunda kaldı.
Özellikle Washington, İran rejimini gerçek rakamları gizlemekle suçluyor.
HDP: Türk devleti Kürtleri ölüme terk ediyor
Türk devletinin Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki (Bakur) Coronavirüs salgınıyla ilgili veri toplama yöntemleri da tartışma yaratmaya devam ediyor.
Türk Sağlık Bakanlığı’nin resmi açıklamasına göre Türkiye ve Bakur’da Coronavirüsten hayatını kaybedenlerin sayısı bin 101, vaka sayısı ise 52 bin 167. Ancak ölüm ve vaka sayısının bakanlık verilerinin çok daha üzerinde olduğu belirtiliyor.
Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Mustafa Adıgüzel, AKP iktidarının gerçek sayıları gizlediğini belirterek, "Sadece İstanbul'da günlük ölüm sayısı, bakanlığın Türkiye genelinde açıkladığından fazla dedi.
Adıgüzel, hayatını kaybedenlerin çoğunun ölüm sebebinde Coronavirüs yerine ‘bulaşıcı hastalık’ yazıldığını ve bu gruptakilerin Coronavirüs hanesine geçirilmediğini, geçtiğimiz yılın bu zamanlarında ölüm sebebinde "bulaşıcı hastalık" yazan kimsenin olmadığını ve bunun çelişkiyi ortaya çıkardığını söyledi.
Türkiyeli bazı sağlık uzmanları ise Coronavirüsten hayatını kaybeden kronik hastalığı olan kişilerin de ölüm raporlarında ölüm sebebinin sahip oldukları kronik hastalık olarak kaydedildiğini vurguluyorlar.
Öte yandan Halkların Demokrasi Partisi (HDP, AKP iktidarının Türkiye kentlerine yoğunca Cornavirüs test kipi göndermesine karşın Bakur kentlerine çok az sayıda kip göndererek Kürtleri ölüme terk ettiğini açıkladı.
Fransa evdeki ölümleri dahil etmeye başladı
Yakın bir zamana kadar, Fransa ve İngiltere’de de azımsanamayacak rakamlara ulaşan evlerinde ölen yaşlı sayıları resmi rakamlara dahil edilmiyordu. Ancak Fransa artık evlerinde vefat eden yaşlıları da dahil etmeye başladı. Bu sayılar Fransa’da kaydedilen günlük vaka oranlarının üçte birinden fazlasını oluşturuyor.
ABD’de hesaplamalar eyaletlere göre değişiyor
ABD’deki ölüm hesaplamaları ise eyaletten eyalete farklılık gösteriyor. Örneğin New York eyaletinde evlerinde ölen yaşlılar bilançoya dahil edilirken Californiya’da dahil edilmiyor
ABD’de, resmi olarak testlerin kullanıma sunulmasından önce veya testlerin elde edilmesi mümkün olmaması sebebiyle zatürreye yakalanan akrabalarını kaybeden kişilerin ifadeleri giderek artıyor.
ABD’deki ölüm belgelerinde, testlerin yapılmadığı zamanlarda vefat edenlerin dahi vefatlarında Coronavirüsün potansiyel bir sebep olup olmadığının belirtilmesi gerekiyor. Ancak bu belgelerin hazırlanması için vakte ihtiyaç duyuluyor ve herhangi bir anlık sonuçta sayılamıyor.
İtalya, evde ölen yaşlıları istatistiklere dahil etmiyor
Resmi olarak dünyadaki en yüksek ölüm vakaları sıralamasında uzun süre ilk sırada yer alan İtalya’da bile (12 Nisan, saat 14.00 itibariyle 19 bin 468 ölüm), evlerinde ölen yaşlılar toplam istatistiklere dahil edilmiyor. Sivil Savunma, geniş ölçekli salgın durumlarında testler ve ölüm sayımlarının evlerindeki yaşlıları da kapsadığını, ancak sınırlı ölümlerin kaydedildiği salgınlarda evlerinde ölen yaşlıların sayılmadığını söylüyor.
İspanya’da resmi ve gerçek sayılar farklı
İspanya’daki sivil kayıtlar ve cenaze törenlerinin sayısı, Coronavirüsün sebep olduğu can kaybının resmi kayıtların çok üzerinde olduğu gösteriyor.
İspanya’da vefat ettikten sonra gerçekleştirilen testlerin az olması ve bir kişinin ölümünden önce Coronavirüsten etkilenme durumu tespit edilmemişse o kişi yetkililer tarafından resmi rakamlara dahil edilmiyor. Sağlık yetkilileri bir kişinin ölümünden önce virüsten etkilendiğini tespit etmemişse o kişi resmi kayıtlara dahil edilmiyor.
Yargı yetkililerinin beyanatları, bilançonun çok daha yüksek olduğuna işaret ediyor. Örneğin Castilla-La Mancha Yüksek Mahkemesi, Mart ayında 1921 kişinin Coronavirüs veya buna benzeyen şüpheler sebebiyle vefat ettiğini kaydetti. Bu kayıt, 31 Mart 2020 tarihinde sağlık yetkilileri tarafından açıklanan Coronavirüs kaynaklı 708 vakanın üç katından daha fazlası. Sağlık yetkililerinin ilan ettiği rakamlar dahi bazen sorgulanıyor.
Çin’deki durum ve ABD’nin istihbarat raporu
Salgının merkez üssü olan Çin ile ilgili olarak, Bloomberg tarafından yayınlanan gizli bir ABD istihbarat raporu, Pekin yönetimini ölüm vakalarını kasten az göstermekle suçladı.
Güney Kore, İtalya, İspanya ve İngiltere gibi bazı ülkeler, kronik bir hastalığı olan kişilerde Coronavirüsün sebep olduğu ölümleri, toplam vaka sayısına dahil ettiyse de diğer ülkeler sayımlar konusunda daha seçici.
Uzmanlar yukarıda ifade edilen eksiklik, gizleme ve yöntem farkları göz önüne alınması gerektiğini ve resmi istatistiklerin minimum veriler olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Worldometers’ın devletlerin resmi verilerinden derlediği istatistiklere göre 12 Nisan saat 16.00 itibariyle en az 1 milyon 797 bin 512 kişi salgına yakalandı. En az 110 bin 75 hasta hayatını kaybetti, 411 bin 517 kişi ise taburcu oldu.