DAİŞ lideri Ebubekir Bağdadi’nin, ABD ve Demokratik Suriye Güçleri’nin (HSD) ortaklaşa düzenlediği bir operasyonda Türkiye sınırına 5 km mesafede öldürülmesi bazı tartışmalara yol açtı. Bağdadi’nin Türk devletinin 12 gözlem noktası bulunan İdlib kentinde ve Türkiye sınırına çok yakın bir yerde öldürülmesi Ankara’nın buradaki rolünün sorgulanmasına yol açtı.
Uluslararası medyada, “DAİŞ lideri Türkiye’nin kapısının önünde öldü, açıklanması gereken bazı şeyler var” tartışması devam ederken ABD istihbaratının analistlerinin, Bağdadi operasyonunda ele geçirilen elektronik ve yazılı belgeleri incelerken, “DAİŞ lideri, Türk ordusu tarafından korunan İdlip’te nasıl bir sığınak bulabildi?” sorusu üzerine yoğunlaştığı belirtiliyor.
Bloomberg’deki makalesinde gazeteci Eli Lake, üç ABD ulusal güvenlik yetkilisinin, Türk devletinin Bağdadi’nin bulunduğu yerlere ilişkin bilgisi hakkında daha fazla bilgi edinmek istediklerini söylediklerini yazdı.
Bağdadi’nin öldüğü operasyonunda ele geçirilen materyaller
Araştırma ekibinin önemli bir görevinin olduğunu ifade eden Lake, ekibin, DAİŞ lideri Bağdadi ve örgütün sözcüsü Abu Hassan al-Muhacir’in öldürüldükleri operasyonlarda ele geçirilen materyaller üzerinden Türk istihbarat servisi ve DAİŞ arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmak için çalıştığını belirtti.
Bağdadi ve Muhajir’in Türk devletinin devriye attığı yerlerde gizlendiğine dikkat çeken Lake “Bağdadi, İdlib’de bulunmuş, Muhajir ise Cerablus’ta ve her iki bölge de Türk ordusu denetiminde” diye yazdı.
“Elbette, dünyadaki en çok aranan teröristlerden ikisinin NATO müttefikinin burnunun dibine girmesi de mümkün. Ancak ABD istihbarat yetkilileri şüpheli” diyen Lake, “Ve bu kuşku, sadece Suriye'de Muhacir ve Bağdadi'nin bulunduğu yere dayanmıyor” diye de ekliyor.
Suriye iç savaşının başlangıcında, Türk istihbarat servisinin, Avrupa ve Afrika'dan gelerek silahlanan yabancıların Türkiye üzerinden Suriye'ye geçiş yapmasına izin verdiğini hatırlatan yazar, “Türkiye, Suriye’de Beşar Esad hükümetine karşı birçok cihatçı savaşçıyı destekleyen bir rejim değişikliği politikası izledi” diyor.
“ABD, 2017’de DAİŞ maliye bakanının Türkiye’ye geçtiğini açıklamıştı”
Lake, yakın zamanda Amerikan hükümetinin üst düzey DAİŞ yöneticilerinin Türkiye’de olduğunu belirlediğini söylüyor. ABD Hazine Bakanlığının, örgütün maliye bakanının 2017’nin başlarında Irak’tan Türkiye’ye geçiş yaptığına dair Ağustos 2017’de not geçtiğini kaydediyor.
Demokrasileri Savunma Vakfı'nın kıdemli bir üyesi olan Tom Joscelyn, “Türklerin, El Kaide ve DAİŞ’in güvenli evlerine baskın yaptıkları biliniyor. ABD kaynakları çoğu kez, Türkiye’nin DAİŞ üzerindeki gerçek politikasının ne olduğu sorusunu gündeme getiren cihatçıların serbest dolaşımına dair vakalar buldu” diyor.
Yaşananları, 1980’li yıllarda CIA’in Afganistan’da Sovyetlere karşı savaştığı sırada Pakistan’la birlikte çalışarak cihatçıları destekleme politikası ile karşılaştıran Lake, Suriye iç savaşının ilk yıllarında da CIA’in dolaylı olarak cihatçılara destek verdiğinin altını çiziyor ve şöyle devam ediyor:
“HSD Bağdadi’nin yerini buldu”
“Zaman içinde, ABD’nin çıkarları Pakistan’da El Kaide’nin, Taliban’ın ve Türkiye’de DAİŞ’in yükselişiyle müttefiklerinin çıkarlarından ayrıldı. Bin Ladin, 2011’de Pakistan’ın en prestijli askeri akademisinin bulunduğu Abbottabad’da bulundu. Bağdadi de, Türkiye’nin sorumluluğu altındaki bir alan olan İdlib’de bulundu.
Benzer bir dinamik yakında Türkiye ile de vuku bulabilir. Trump’ın, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Beyaz Saray’a davet etmesine rağmen Ermeni Soykırımı yasa tasarısının Temsilciler Meclisi’nde kabulü sonrası Erdoğan kabul etmeyebileceğini söyledi. Bu sırada, Türk ordusu, Suriye'nin kuzeyindeki ateşkes anlaşmasını erkenden ihlal etti ve Suriyeli Kürt liderlere göre, Kürt sivillere karşı savaşını sürdürdü.
Hatırlayın… Bağdadi’nin yerine tespit eden casus, Kürt liderliğindeki HSD’nin yetiştirdiği bir kişiydi. ABD istihbarat analistleri yakında Türklerin en başından bu yana (Bağdadi’nin) nerede olduğunu bilip bilmediklerini öğrenebilirler.”
