İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 2018 Nisan'ında Mossad'dan bir ekibin İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer silah programını kullandığını kanıtlayan binlerce gizli belgeyi ele geçirmeyi başardığını duyurdu.
Netanyahu, Mossad ekibinin ele geçirdiği belgeleri ABD Başkanı Donald Trump’a sunduklarını ve Trump’ın bir ay sonra bu belgelere dayanarak 2015 yılında İran rejimi ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilme kararı aldığını söyledi.
İsrail’de geçtiğimiz gün düzenlenen Ulusal Güvenlik Ödülü töreninde konuşan Netanyahu, bu ödüle layık görülen bahsi geçen Mossad ekibine ödüllerini verirken, ABD Başkanı Trump ile Ocak 2018’deki Davos Zirvesi’nde konuyu tartıştığını belirtti.
Trump’ın kendisine belgelerin tehlikeli olup olmadığını sorduğunu dile getiren Netanyahu, kendisinin de Trump’a tehlikenin basit olmadığını söylediğini belirterek, “Sonuçta haklı çıktım” dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, belgeleri Beyaz Saray’a sunduktan sonra Trump’ın belgeleri ele geçiren Mossad ekibi için “Cesaretlerinden dolayı minnettarım” dediğini aktardı.
Netanyahu söz konusu belgelerin ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilme kararında etkisi olduğundan şüphesi olmadığını söyledi.
Mossad yetkilileri belgelerin İran rejiminden nasıl ele geçirildiğine dair ayrıntıları vermezken operasyonun 2018 Şubat’ında gerçekleştirildiği belirtildi.
ABD, 2015’te kendisiyle birlikte İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya’nın tarafı olduğu ve İran rejimi ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesi ardından, İran rejimine yönelik ağır ekonomik yaptırımları devreye koymuş, bunun akabinde Tahran, Nükleer anlaşmada İran rejiminin zenginleştirilmiş uranyum stok limitini artıracağı tehdidinde bulunmuştu.
Nitekim Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) İran rejiminin zenginleştirilmiş uranyum stok limitini aştığını ve nükleer anlaşmayı ihlal ettiğini duyurmuş, ardından rejimin Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de IAEA’nın açıklamasını doğrulayarak İran rejiminin limiti aştığını duyurmuştu.
