Skip to main content

Saddam’ın kimyasalla vurduğu Serdeşt’i 33 yıl sonra İran rejimi vuruyor

Saddam’ın kimyasalla vurduğu Serdeşt’i 33 yıl sonra İran rejimi vuruyor
Rojhelat’ın Serdeşt kentine 28 Haziran 1987’de Saddam tarafından yapılan kimyasal saldırı, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Kürtlerin dünyada kimyasal saldırıya maruz kalan ilk halk olarak tarih sayfalarında yer edinmeleri gibi acı bir tarihsel ilkle anılmasına sebep oldu. İran rejimi ise Rojhelat’ın doğasını yok ederek katliamı tamamlama derdinde.
posted onJune 27, 2020
nocomment

İran İslam Cumhuriyeti ile devrik diktatör Saddam Hüseyin idaresindeki Irak'ın 1980-1988 yılları arasındaki 8 yıllık savaşı sürerken Irak Baas rejimi 28 Haziran 1987'de Doğu Kürdistan’ın (Rojhelat) Serdeşt kenti çevresindeki dört alanı kimyasal silahlarla vurdu.

Kürtleri, 1’inci Dünya Savaşı ardından kimyasal silahın ilk kurbanları olarak tarihe geçiren bu kimyasal bombardımanda sivillerin yaşadığı dört alanda 112 Kürt şehit oldu. Saldırı sonucunda Serdeşt kent merkezinde 10 bin kişi olmak üzere bölgede 12 bin Kürt kimyasal gazlardan etkilendi.

Uzmanlar, kimyasal gaz yapımında kullanılan Hardal gazının etkisinin 100 ile 180 yıl gibi uzun bir tarihte etkisini devam ettirdiğini belirtiyor. Zira Irak Baas rejiminin gerçekleştirdiği kimyasal bombardımanın Serdeş halkı ve coğrafyası üzerindeki etkisi hala gözle görülür durumda. Serdeşt’te insanlar kimyasal gazın etkisiyle birçok rahatsızlıkla boğuşurken yeni doğan çocuklarda sakat doğum oranları çok yüksek.

İran rejiminin katliamı tamamlama politikası: Orman katliamı

Baas rejiminin saldırısından sonra Serdeşt’te kimyasaldan yoğun bir şekilde etkilenip hayatı risk altında olan 12 binden fazla insan olmasına rağmen İran rejimi, sadece bin 800 kişinin gazdan etkilendiğini kabul etti. Serdeşt halkının yüzde 30’unu etkileyen kimyasal saldırıdan dolayı ne Irak devleti nede İran rejimi bu güne kadar hiçbir Serdeştlinin yaşadığı ağır mağduriyetinin karşılığı olan tazminatını ödemedi.

33’üncü yılını geride bıraktığımız iki işgalci devletin kendi aralarındaki savaşta kurban olarak seçilen Serdeşt’teki Kürtlerde hala cilt şişmesi, vücut iltihaplanması ve nefes alamama gibi kimyasal gazların yol açtığı onlarca hastalık ve sakatlıklarla boğuşmaya devam ediyor.  Bu süre zarfında İran rejimi ise Serdeşt halkının yaşadığı bu vahşetle ilgili hiçbir çalışma gerçekleştirmedi.

İran rejimi, bölgenin doğasını da tahrip eden saldırıdan sonra coğrafyaya nefes borusu olan ormanların korunmasına yönelik de hiçbir çaba sarf etmedi, aksine güvenlik politikaları gereği var olan ormanların yok olmasına da sessiz bir şekilde seyirci kaldı.

İran rejimi, Serdeşt başta olmak üzere Rojhelat genelinde ormanların kesilmesine ve amacı doğrultusunda yakılmasını teşvik edercesine bir tutum içerisinde bulunarak özellikle Serdeşt halkının yaşadığı acılara yeni acılar ekledi.

İran rejim Devrim Muhafızları (Pasdaran), yerel işbirlikçilerin de desteğiyle Serdeşt yüzlerce dönümlük orman arazilerini kendi yandaşlarına peşkeş çekti.

İran rejimi tarafından, Kürt hareketlerinin Peşmerge güçlerinin hareket alanlarını kısmak ve engellemek amacıyla kurulan askeri karargah ve noktalar ve bunlar için gerekli yolların yapımından dolayı da birçok ormanlık alan talan edilirken işbirlikçi ve Cahşların istihdam edilmesi amacıyla da birçok orman alanı imara açılarak yağmalandı.

İran rejiminin, Saddam’ın başlattığı Serdeşt’in insanı ile birlikte doğasının yok edilmesi siyasetine engel olunmaması durumunda gelecekte Serdeşt’te nefes almak çok daha zor olacak.