Oxford Üniversitesi Nuffield Nüfus Sağlığı Bölümü’nde epidemiyoloji ve tıp profesörü Prof. Dr. David Hunter, yeni tip Coronavirüs (Covid-19) salgınıyla ilgili uyarılarda bulunarak, “Bir aşı bulunmadan önce soğuk havanın bizi tekrar kapalı alanlara iteceği ve temas izlemesinin büyük ölçüde yaygınlaştırılmadığı bir durumda, ikinci dalga yaşanacak ve salgın yeniden canlanacak” dedi.
The Guardian için kaleme aldığı makalesinde Prof. Hunter, “Artık hepimiz temel bilgilere sahibiz; ‘R değeri’, Coronavirüse yakalanan insanların virüsü bulaştırdığı ortalama insan sayısını ifade ediyor. Eğer bu değer 1.0’dan büyükse, salgın katlanarak artacaktır ama 1.0’dan düşükse, nihayetinde yok olacaktır” dedi.
Kalabalık ortamların denetim altında tutulması gerektiğini söyleyen Hunter, şunları ifade etti:
“Hükümetin bilim komitesi olan ‘Sage’, İngiltere için R değerinin 22 Mayıs’ta 0.7 ile 1.0 arasında olduğunu tahmin ediyor. Bu, ülke çapındaki ortalama bir değer ve önemli bölgesel farklılıklar söz konusu; İngiltere’deki salgının çıkış merkezi olan daha kuzeydoğu bölgelerindeki ‘Re’ değeri, Londra’dan iki kat daha yüksek olabilir. ‘Aşırı yayılma’ olayları yüksek bir enfeksiyon oranıyla ilişkiliyken R değeri kişiler arasında farklılık gösterir ve belki de birçok kişi, hatta belki de bu insanların çoğunluğu, enfeksiyonu başkalarına bulaştırmaz. Bulaşıcı hastalık modelleme ve virüs sıralama verileri, salgının başlarındayken virüsü taşıyanların yüzde 10 veya daha azının enfeksiyonların yaklaşık yüzde 80’ine yol açtığını göstermektedir.”
“1 kişi 52 kişiye virüsü bulaştırabilir”
Her bireyin taşıdığı virüs miktarı kısmen bu gidişattan sorumlu olabilir” diyen Hunter, “Ancak -partilerde, iş yerlerinde, restoranlarda ya da dini buluşmalarda- başkalarıyla iletişime geçilen durumlar da fazlasıyla önemlidir. Bu yolla, Güney Kore’de bir kişi 90 kulüp müdavimine virüsü bulaştırırken, Washington eyaletindeki bir koro üyesi 61 kişinin hazır bulunduğu koro provasında tek başına 52 kişiye virüsü bulaştırabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Karantina kararına kadar ani düşüş yaşanmadı”
Prof. Dr. David Hunter, “Enfeksiyon oranı 12 Mart’ta yürürlüğe giren birtakım önerilerle aşamalı biçimde düşmeye başlasa dahi, 11 gün sonra tam karantina kararı duyurulana kadar ani bir düşüş yaşanmadı. Salgın, tecritten önce, daha sonraki azalma oranına kıyasla çok daha hızlı yayıldı. Aynı oranda düşüş için, R sayısının şu anda yaklaşık 0.25 olması gerekiyor ve hiç kimse bu seviyeye gerilediğini düşünmüyor” dedi.
“Salgın düşük seviyelere inmeyebilir”
Coronavirüse karşı alınan tedbirlere de değinen Prof. Hunter, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temelde, 1.0’a çok yakın olan Re değerine ilişkin iki seçenek söz konusu. İlk etapta -Re’yi daha da aşağı indirerek- enfekte olan kişi sayısındaki düşüşü hızlandırmayı deneyebiliriz; böylece, etkili test, izleme ve izolasyon tedbirleri yeni hastaların karantinaya alınmasıyla birlikte tıpkı Güney Kore, Tayvan, Avustralya, Yeni Zelanda ve belki de Çin’de olduğu gibi, bize virüsü fiili eleme noktasına kadar bastırma şansı verebilir. Netice itibariyle, Coronavirüs ölüm oranı sabitlense bile çok daha düşük seviyelere inmeyebilir ve yaşlılara ve bakım evlerinde bulunanlara yönelik tehdit ciddiyetini korumaya devam eder.”
“Tedbirler gevşetilmemeli”
Hunter, şöyle devam etti:
“Daha önce açıklanan ‘işe ve okula dönüş’ kararları bağlamında istikrarı sağlamak için bile üç temel kontrol unsurunun devreye sokulması gerekiyor. Her türlü kapalı toplantıların boyutu ‘süper yayılma’ olaylarını önlemek için sınırlı kalmalı, mağaza çalışanları, bakım görevlileri ve otobüs şoförleri gibi her gün çok sayıda insanla temas eden kişilere koruyucu ekipman verilmeli ve bu kişilere düzenli olarak test yapılmalı. Tren ve otobüslerde kaç kişinin işe gidip gelebileceğiyle ilgili açık tavsiyeler bulunuyor. Ve yüz koruyucu siperliklerin kullanımı, hükümetin basın toplantıları da dahil olmak üzere, ‘yeni normale’ dahil edilmeli.”
Hasta izleme sisteminin yaygınlaştırılması ve etkin şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Hunter, “Bugün bir test ve izleme sistemi uygulamaya geçirilse bile, bilim insanları, hâlihazırda enfekte olan çok sayıda insan göz önüne alındığında, enfeksiyonların yüzde 15’inden daha azını önleyeceği konusunda uyarıda bulunuyorlar” dedi.
“Şehirler arası seyahat sınırlandırılmalı”
“Salgını kontrol altında tutabilmek bize yalnızca etkili bir tedavi veya aşı bulmak için zaman kazandırır” diyen Hunter, şunları vurguladı:
“Belki de salgın devam etmekteyken açık havada sorumlu bir biçimde davranarak fiziksel mesafemizi korursak, daha sıcak hava koşullarının da bizlere yardımı olur. Bununla birlikte, bir aşı bulunmadan önce soğuk havanın bizi tekrar kapalı alanlara iteceği ve temas izlemesinin büyük ölçüde yaygınlaştırılmadığı bir durumda, ikinci dalga yaşanacak ve salgın yeniden canlanacak. Böyle olması gerektiği için değil ama virüsü yok olmaya yeterince zorlamadığımız ve toparlanmayı doğru biçimde planlamadığımız için, virüse ikinci bir yaşam süresi kazandırdık. Ve tüm bunlar, İngiltere’de daha fazla Coronavirüs kaynaklı ölüme neden olacak.”
Wordometers: Vaka sayısı 6 milyon 66 bini, can kaybı 367 bini aştı
Dünya genelinde ülkelerin Coronavirüs ile ilgili resmi verilerini derleyen Wordometers’e verilerine göre dünya genelinde Coronavirüs vaka sayısı 6 milyon 66 bin 354’e, can kaybı ise 367 bin 545’e yükseldi.
Bu verilere göre en çok vaka ve can kaybının yaşandığı ülke olan ABD de ise vaka sayısı 1 milyon 706 bin 846, can kaybı ise 104 bin 630.
Worldometers istatistiklerine göre en çok vaka ve can kaybı yaşanan ülkeler şu şekilde sıralanmış:
Kaynak: Gazete Duvar