Ana içeriğe atla

AP’den Türk devletine Rojava’nın işgaline dair sert kararlar

AP’den Türk devletine Rojava’nın işgaline dair sert kararlar
Avrupa Parlamentosu, büyük bir oy çokluğuyla aldığı kararla Türk ordusu ve ona bağlı cihatçı çetelerle Rojava’ya yönelik başlattığı işgal harekatından dolayı Türk devletini, uluslararası hukuku ihlal etme, bölgenin istikrarını bozma, sivillere karşı suç işleme ve DAİŞ’i yeniden canlandırmaktan dolayı sert bir şekilde kınadı.
posted onOctober 24, 2019
noyorum

Avrupa Parlamentosu (AP), büyük bir oy çokluğuyla aldığı kararla Türk ordusu ve ona bağlı cihatçı çetelerle Batı Kürdistan’a (Rojava) yönelik başlattığı işgal harekatından dolayı Türk devletini, uluslararası anlaşmalara aykırı bir şekilde uluslararası hukuku ihlal etme, bölgenin istikrar ve güvenliğini tehdit etme, sivillere karşı suç işleme ve DAİŞ’i yeniden canlandırmaktan dolayı sert bir şekilde kınadı.

AP’deki Hıristiyan Demokratlar, Sosyal Demokratlar, Liberaller, Yeşiller ve Komünistler tarafından ortaklaşa hazırlanan Türk devletine yönelik karar tasarısı büyük bir oy çoğunluğu ile kabul edilirken aşırı sağcı ve popülistler karara destek vermedi. Metni daha da sertleştirmek isteyen  komünistlerin sunduğu değişiklik önergeleri ise reddedildi.

Strasbourg’daki genel kurul toplantılarında alınan kararda, "Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna tek taraflı askeri müdahalesi şiddetle kınandı" ifadeleri kullanılırken, müdahalenin, uluslararası hukuku ihlal ettiği, bölgede istikrar ve güveni zedelediği, sivillerin yerlerinden olmasına yol açtığı ve DAİŞ’in yeniden doğuşuna katkı sağlama riskini ortaya çıkardığı vurgulandı.

AB üyesi ülkelere Türk devletine karşı ‘hedefli yaptırım’ çağrısı

AP kararında, operasyon nedeniyle Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerinden Türk devletine yönelik "hedefli yaptırım" kararı almaları istendi. Yaptırımların "sivil toplum, ülkelerdeki ekonomik krizden olumsuz etkilenmiş kesimler, Suriyeli sığınmacılar veya öğrencilerin Erasmus+ gibi Avrupa değişim programlarına katılımını hedef almaması gerektiği" not edildi.

Kararda AB’den, "Suriye’nin kuzeydoğusundaki tırmanışı önlemek amacıyla caydırıcı faktör olarak Türk tarım ürünlerine yönelik tercihli rejimin askıya alınması ve son çare olarak da Türk devleti ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin askıya alınması seçeneğinin değerlendirilmesi" istendi.

Türk devlet yetkililerine yaptırım çağrısı

AP ayrıca, "askeri müdahale sırasında insan hakkı ihlallerinden sorumlu Türk resmi yetkililer ve temel haklar üzerinde Türkiye içindeki baskıdan sorumlu resmi yetkililere yönelik hedefli yaptırım ve vize yasağı uygulanması" için de AB liderlerine çağrıda bulundu.

Silah ambargosunun kapsamının genişletilmesi istendi

AB ülkelerinin Türk devletine karşı AB düzeyinde genel bir silah ambargosu konusunda anlaşamamış olmasını "üzücü" olduğunun belirtildiği karar açıklamasında AP, Türk devletine silah ihracatını askıya alan AB devletlerinden bu kararı "şu ana kadar verilmiş ihracat lisanslarını ve henüz teslim edilmemiş silahları da kapsayacak şekilde uygulamalarını" istedi.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi'ne de Türk devletinin işgal saldırılarını devam ettirdiği sürece AB çapında kapsamlı silah ambargosu için girişim başlatması" çağrısında bulunuldu.

AB fonlarının ‘sözde güvenli bölge’ye aktarılmaması

Kararda Türk devletine, katılım sürecinde verilen fonların kesilmesinde AP’nin öncü rol oynadığı anımsatılıp, "Türk resmi makamları tarafından atılan son adımlar Avrupa değerleriyle bağdaşmıyor" ifadelerine yer verildi. Avrupa Komisyonu'nun, AB fonlarının "askeri operasyonun finansmanı veya ‘sözde güvenli bölge’ye Suriyeli sığınmacıların zorla geri gönderilmesini kolaylaştırmak için kullanılmadığını denetlemesi" talep edildi.

Kimyasal silah kullanımı şikayetleri ve Erdoğan’ın  sığınmacı şantajı

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) operasyonlarda "kimyasal silah kullanıldığı" şikayetlerini araştırma çalışmalarına destek veren AP, AB istihbarat ve güvenlik birimlerinin de Suriye’den Avrupa’ya dönebilecek "yabancı savaşçılar" konusunda "daha uyanık olmalarını" istedi.

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sığınmacıları AB’ye karşı şantaj aracı olarak kullanmasının kabul edilemeyeceğini de not eden AP, Suriye’de savaş bölgelerinden kaçan sığınmacıların komşu ülkelerin ötesinde korunma altına alınabilmeleri için AB devletlerini sorumluluk paylaşımı konusunda daha fazla yükümlülük üstlenmeye davet etti.

İşgal saldırılarına son verme çağrısı  

Kararın sonuna, "AP Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarının olduğunu kabul eder, bu kaygıların askeri değil, insani hukuk da dahil uluslararası hukuka uygun biçimde siyasi ve diplomatik yollardan çözümü konusunda ısrar eder" cümlesi de eklendi.

HSD’nin DAİŞ’e karşı mücadelesi

Türk devletine Rojava’ya yönelik başlattığı işgal saldırılarına derhal ve tamamen son verme çağrısında bulunan AP, "Demokratik Suriye Güçleri'nin (HSD) DAİŞ’in bitirilmesi mücadelesinin en büyük aktörlerinden olduğu vurgulandı.

Kararın önemi

AP’nin kararının AB açısından doğrudan hukuksal bir yaptırımı bulunmuyor. Ancak Türk devletinin işgal saldırılarına AB penceresinden bakışı yansıtması ve AP’nin ilk defa AB’ye aday bir devlete karşı siyasi ve ekonomik yaptırım çağrısı yapması açısından çok önemli bir karar. Yine bu karar kapsamında, uygulanma olasılığı az da olsa, 1 Ocak 1996'dan bu yana Türk devleti ile AB arasında yürürlükte olan Gümrük Birliği Anlaşması’nın askıya alınması seçeneği ilk defa açık biçimde gündeme taşınıyor.