Ana içeriğe atla

İstanbul seçimi: Galibi belirleyecek Kürtler

İstanbul seçimi: Galibi belirleyecek Kürtler
31 Mart’ta CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun zaferiyle sonuçlanan ancak şaibeli bir şekilde iptal edilen İstanbul Beledi Başkanlığı seçimi yarın yapılıyor. Sonuçları üzerinde yoğunca tartışmaların yaşandığı seçimde, herkesin üzerinde mutabık kaldığı konu ise Kürtlerin seçimin galibini belirleyecek ana unsur olduğu.
posted onJune 22, 2019
noyorum

31 Mart’ta Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) adayı Ekrem İmamoğlu’nun zaferiyle sonuçlanan ancak şaibeli bir şekilde iptal edilen İstanbul Beledi Başkanlığı seçimi yarın yapılıyor. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Türkiye Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üzerindeki etkisi ile İmamoğlu’nun mazbatasının elinden alınması ve tekrar seçiminin sonuçlarının ne olacağı üzerindeki tartışmalar tüm yoğunluğuyla devam ederken, bütün tartışmalarda yaklaşık 4 milyon Kürt nüfusu barındıran kentin belediye başkanı seçiminde, Kürtlerin seçimin galibini belirleyecek ana unsur olduğu.

HDP, İmamoğlu’nu destekleyeceğini açıkladı

DolayısıylaYSK’nın seçimi iptal etmesiyle birlikte dikkatler büyük şehirlerde farklı bir siyasi tablonun ortaya çıkmasında etkili olan Kürt seçmene yöneldi. Kürtlerin kendi siyasal partisi olarak gördüğü Halkların Demokrasi Partisi (HDP) 31 Mart’takinde olduğu gibi 23 Haziran’daki tekrar seçiminde de CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu destekleyeceğini açıkladı.

31 Mart’taki seçiminin iptal kararı açıklandığı gün Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştüğünün açıklanması ve ardından açlık grevlerinin sonlandırılması ile Öcalan'ın mesajı gibi gelişmeler Kürt seçmenin 23 Haziran’da tekrarlanacak İstanbul seçiminde oy tercihinin ne olacağı tartışmaların merkezinde yer aldı.

Öcalan’ın “tarafsız kalın” mesajı ve yankıları

HDP’nin CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu desteklemesi ve bunun için yoğun bir çalışma yürütmesi ardından, tekrar seçimine sayılı günler kala, Öcalan’dan gelen seçim mesajı, tartışmaların alevlenmesine yol açtı.

Öcalan'ın, önce devletin yayın organı olan Anadolu Ajansı (AA) ile servis edilen, İstanbul'da tekrarlanacak seçimde HDP’nin "tarafsız çizgide ısrar etmesi" yönündeki mesajı, Salı günü Öcalan ile görüşen Asrın Hukuk Bürosu avukatları tarafından da doğrulandı. HDP'den ise "İstanbul seçimlerinde stratejik ve taktik adımlarda değişiklik söz konusu değil" açıklaması geldi.

Selahatttin Demirtaş “İmamoğlu’nu destekleyin” imasında bulundu

HDP'de ise Öcalan'ın mesajı, daha çok "seçim sonrasındaki HDP duruşuna" yönelik olduğu görüşü egemen.

Zira Öcalan'ın geçmişten bu yana doğrudan siyasal gündeme ilişkin değerlendirme yapmak yerine tarihsel süreçleri dikkate alarak ve geleceğe dönük öngörüler doğrultusunda önerilerde bulunduğu ifade ediliyor.

BBC’ye açıklamalarda bulunan ve Öcalan'ın öneri ve görüşlerini "doğrudan dikte ettirme" tavrının olmadığına dikkat çeken HDP kaynakları, bu önerilerin karar vericiler tarafından tartışılmasını sağlamayı ve ileriye dönük adımları da buna göre atma mesajı verdiğini ifade ediyorlar.

HDP kaynakları, Öcalan'ın gelişmeleri tek bir olayla değil dünyadaki olası gelişmeleri de dikkate alarak yaptığını söylüyor. Bu nedenle HDP'ye aslında durduğu çizgiden ayrılmayarak, "müzakereci" konumunu koruması, bir anlamda iktidar partisi ile diyaloğa kapıları tamamen kapatmaması gerektiği mesajı verdiğini belirtiyorlar.

Tutuklu bulunan HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yaklaşık bir hafta önce yaptığı açıklamayla İmamoğlu'na açık destek vermesi, Öcalan'ın mesajının açıklandığı gün de Yeni Yaşam Gazetesi’ne verdiği röportajda, bu tavrını sürdürmesi HDP ile Öcalan arasında ‘bir kırılma mı yaşanıyor?’ tartışmalarını beraberinde getirdi.

Zira Demirtaş'ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "Seni başkan yaptırmayacağız" diyerek sert muhalefete yönelmesi de Öcalan'ın memnun olmadığı yorumlarına yol açmıştı.

HDP yönetimi, bu yaklaşımların daha çok iktidar kanadından ya da "HDP dışındaki kesimlerce" dile getirildiğini savunuyor. Öcalan'ın daha kapsayıcı ve örgüt lideri konumunda olduğu, Demirtaş'ın ise bir siyasi partinin lideri olduğuna dikkat çekilerek, "Öcalan'a saygı duyanlar, sevenler, Demirtaş'ı da seviyor, saygı duyuyor. Kürt hareketi içinde herkes şunu çok iyi biliyor ki, bir kırılma ya da yol ayrımı Kürt siyasi hareketinin de sonunu getirir" vurgusu yapılıyor.

 

Seçimi kazanan HDP’li bazı belediye başkanlarına mazbataları verilmedi

31 Mart seçimlerinde İstanbul’da sandığa giden Kürtlerin büyük bir kısmı CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu destekledi. Buna rağmen hatırı sayılır bir Kürt seçmen de tarafsız kalmayı yeğleyip sandığa gitmedi. Ancak 31 Mart’ta sandığa gitmeyen Kürt seçmenlerin, yarın yapılacak tekrar seçiminde sandığa gitmelerini sağlayacak bazı gelişmeler yaşandı. Bu gelişmelerden en önemlisi, 31 Mart'ta HDP'li adayların kazandığı belediyelerde mazbataların HDP’lilere değil iktidar partisi adaylarına verilmesi.

Seçimden yaklaşık 10 gün sonra YSK, haklarında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlem yapılmış olup 31 Mart seçimlerinde başkan seçilen HDP’lilere mazbatalarının vermemesi kararını aldı.

Erzurum'un Tekman, Diyarbakır'ın Bağlar ve Lice, Van'ın Tuşba, Edremit ve Çaldıran ilçelerinde kazanan HDP'li adaylara mazbata verilmedi.

Bu gayri kanuni uygulama, tarafsız kalan Kürtlerin yarınki seçimde sandığa gitmelerinin önünü açabilecek bir hukuksuz uygulama.

Rawest: HDP seçmeninin dörtte üçü İmamoğlu’nu destekleyecek

Tartışmalar yoğun bir şekilde devam ederken araştırma şirketlerinden de farklı sonuç ve değerlendirmeler geldi.

İktidardaki AKP’ye yakın bazı araştırma şirketleri, Kürt ve HDP seçmeninin oylarının partiler arasında bölüneceğini, Kürt seçmenin AKP ile HDP arasında bölüneceğini ifade ederken Türkiye’deki seçimlerde Kürt seçmenin nabzını tutan Rawest Araştırma Merkezi Genel Müdürü Roj Esir Girasun da İstanbul’da yapmış oldukları araştırmaya göre, HDP seçmenin dörtte üçünün CHP’den yana tavır takınacağını, dörtte birlik kısmının ise boykot ve diğer partilere yöneleceğini öngördüklerini söyledi.

Girasun şunları söyledi, “Bizim İstanbul’da çıkardığımız sonuç; İstanbul Kürtlerinin yaklaşık yüzde 60 ile 70 arasındaki oranı CHP’ye oy verme eğiliminde. Diğer yüzde 30’a yakın kesimin ise bir kısmının AKP’yi destekleyeceği diğer kısmının da sandığa gitmeyeceği sonucuna vardık” değerlendirmesinde bulundu.