Ana içeriğe atla

"ABD'nin İran'a karşı askeri seçeneği göstermesi gerekiyor"

"ABD'nin İran'a karşı askeri seçeneği göstermesi gerekiyor"
posted onMarch 25, 2019
noyorum

 

 

 

İran İslam rejiminin yayılmacılığı Arap başkentleri Bağdat, Şam, Beyrut ve Sana ile sadece sınırlı kalmadı. Bölgenin genelini bir kaos ortamına çekmiş durumda.

Ortadoğu turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo İran İslam rejiminin bölgedeki yayılmacılığına dikkat çekerek "Ajandamızda İran'ın bozguncu faaliyetlerinin durdurulması için Arap Nato'u olarak anılan Arap devletleriyle stratejik bir ittifak kurduk" dedi. Arap Derneği Başkanı Muhammed Muhsin Ebu Elinur, İran'ın Mısır'a yönelik siyasetini ve ve kurulan stratejik ittifakı Avatoday'e konuştu. Bölgenin güvenliğinden kaynaklı İran'ın Mısır ile bir itiffakın yakın bir zamanda görünmediğini belirten Ebu Elinur, "Ulusal güvenlik meselesi bütü Arap ülkeleri için değişiyor.  Bu da doğal olarak Filistin-İsrail çekişmesi ya da İsrail-Arap çelişkileri İran ile olan rekabetinde değişkenlik gösterir" dedi.

 

İşte röportajın ayrıntıları: 

 

سەرۆکى کۆڕبەند ١

 

Avatoday : ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Kuveyt ve İsrail ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Muhammed Muhsin Ebu Elinur: Pompeo'nun Kuveyt'te Subah Khalîd Hemed elsubah ile görüşmesi ABD'nin çabası daha çok bölgedeki dizginlenemeyen güvenlik politikaları denetlemek istiyor. En başta da Arap körfezi doğusundaki İran'ın başını çektiği istikrarsızlık.

ABD'nin şimdiki politikası İsrail ile Arap ülkeleri arasında bir ittifak oluşturmasıdır. Bu ittifakla İran'ın istikrarsızlaştırma politikası boşa çıkartılmak isteniyor.

Bu nedenle Arap körfez devletleri arasında Kuveyt'in ABD için büyük önemi var. Bununla körfez ülkelerin stratejik desteği hedefleniyor. Çünkü siyasi ve coğrafik açıdan önemli olan bu ülkelerin ABD-İran ilişkilerinde de tarihi bir role sahiptir. 8 yıllık İran-Irak savaşında Kuveyt önemli bir yer tutuyor. Kuveyt'ten dolayı ABD 1987 ve 1988 yılında İran'a yönelik büyük askeri operasyonlar düzenledi. Bu saldırılarda İran büyük kayıplar verdi. 

Avatoday: Pompeo'nun körfezde Arap Nato'su olarak bilinen stratejik bir anlaşma çabası var. Mısır ve Ürdün'ün katılacağı bir anlaşma ile İran'ın bölgedeki karşıtlığını ortadan kaldırabilir mi? 

Muhammed Muhsin Ebu Elinur: Böyle bir anlaşmanın yakın bir zamanda olacağını düşünmüyorum. Bölge ülkeleri siyasetiyle bağlantılıdır. Ürdün ve Mısır'ın İran'a karşı duracak bu ittifaka ilişkin gerçekçi bir kararı yok. Bu Arap ülkelerinin ulusal güvenliğinin değişmesine neden olur.  Bu da doğal olarak Filistin-İsrail ya da İsrail-Arap çatışmalarını İran ile çelişki çatışmaya götürebilir. Bu da büyük Arap devletlerin çoğunu etkili olmaz. 

Mısır bu konuda en büyük Arap ordusuna sahip bir ülke olarak tavrını gösterdi. Şimdi bu ülke için İrail ile askeri bir anlaşma konusunu pratikleşme zamanı değil. Ancak bu projenin gerçekleşmesi içinABD tarafında sıkı bir diplomatik çaba görünüyor. Pompeo'nin Ortadoğu'daki diplomatik görüşmeleri etkisini gösteriyor. 

 

 

سەرۆکى کۆڕبەند ٢

 

Avatoday: Peki bölgede İran'a karşı nasıl durulur? 

Muhammed Muhsin Ebu Elinur: Kuşkusuz İran'ın bölgede bozguncu bir faaliyeti var. Arap ülkeleri dış siyasetiyle de ilişki içindedir. Bu ilişkiler sözüm ona bölge güvenliği esaslarına dayanıyor.  Ancak İran'a karşı nasıl durulabilir? Bana göre ABD'nin İran'a yönelik ekonomik ambargo çabaları sert gidiyor. Çünkü Arap ülkelerin çoğu ambargoların başarılmasında ABD'nin yanında yer alıyor.

İkincisi İran'ın Arap ülkelerinde başını çekeceği istilacı bir cephedir. Şunu da unutmayalım ki İran'ın Arap ülkeleri üzerinde bir istila durumu var. Suriye, Irak, Lübnan, Yemen ve Filistin'deki egemenliği biliniyor. 

Bana göre strateji bir diyalog olmadan İran üzerinde hiç bir şey etkili olmaz. Böylesi yaklaşımlar hiç bir sonuç getirmez belki de beklenti ve umutlara da zarar verir.

 Avatoday: Pompeo'nun amaçlarından biri de İran'ın Suriye'den çıkarılması için İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile görüşmesi olacak. Ya da herhangi bir ülke İran'ı Dimeşk'ten çıkartabilir mi?

Muhammed Muhsin Ebu Elinur: ABD ve İsrail'in siyaseti Suriye'deki İran istilacılığını sınırlandırmadır.  Özellikle İran'a bağlı milisler ve Tahran'ın öncüllük ettikleri İsrail tarafından 1976'da işgal edilen Golan Tepeleri sınırına yakın bir yerde duruyorlar. Kuşkusuz bu söylediklerim bazılarını kızdırabilir.

Ancak ABD siyaseti Arap meselesi karşısında karşıtlıklar içeriyor.  İsrail-ABD ittifakları bir utandırma sürecine girmiş. ABD'nin Arap- İsrail konusunda yürüttüğü dengesiz politika Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınmasıyla görüldü.  Çünkü ABD bu hareketiyle şuan ki sorumluluğunu tartışmaya açık hale getirdi.

Bu siyasetin anlamı ABD'nin ayrım yapılmaksızın Arap ülkelerine güvenmediğini gösteriyor. Bunun için ABD yönetimine şu öneride bulunuyorum. Eğer Arap ülkeleriyle İran karşıtı bir ittifaka girmek isteniyorsa. Ve İsrail siyasi bir kart olarak kullanılmak isteniyorsa kendi içinde Arap meselesine dengeli bir yaklaşım içinde olmalıdır. Öyle olmazsa ABD politikaları bölgede tutmaz. 

 

سەرۆکى کۆڕبەند ٣

 

Avatoday: ABD, Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen gibi Arap ülkelerini İran'dan uzaklaştırarak cephesine çekmek için ne yapmalı sizce?

 Muhammed Muhsin Ebu Elinur: ABD ekonomik ambargoları daha sıkılaştırmalıdır. Ambargolar etkili oluyor. Çünkü Tahran ambargolardan etkileniyor. Diğer önemli bir konuda ABD'nin İran'ın askeri hareketliliğine de inanmalıdır. Sadece cezalandırmalar değil. Çünkü İran ABD'nin sadece ekonomik ambargolar uygulayabileceğini zannediyor.

Tahran cezalandırmadan kendisini korumayı başarabilir mi? Buna alternatif olarak ABD askeri seçenekleri de devrede tutması lazım. Ya da bu konuda İran'a bir uyarı mesajı göndermelidir. Sadece medya yolu ya da siyasi çözümlemeler sonuç vermeyebilir. 

Avatoday: ABD, İran'a karşı askeri seçenek ya da güç kullanır mı?

Muhammed Muhsin Ebu Elinur: Askeri güç kullanımı şimdilik görünmüyor. Washington'un bölgedeki askeri müttefikleri içinde prensibe dayalı krizlerin çıkartılmak istenmemesinden dolayı. Bana göre ABD yeni bir askeri savaşa katılmak istemez. Ya da Ortadoğu'da yeni bir savaşa katılmak istemez.  İran'ın Afganistan ya da başka bir ülke gibi olmadığını biliyoruz. 

Çünkü İran güçlü bir ülkedir. Devrim Muhafızları gibi bir ordusu var. ABD'nin körfezdeki çıkarlarını hedef alma gücüne sahip bunlar.  Bu nedenle yakın bir zamanda İran'a yönelik bir askeri müdahale kararından uzak duruluyo

 

سەرۆکى کۆڕبەند ٤


 
Avatoday: Pompeo'nun Ortadoğu ziyaretiyle Lübnan Hizbullah'ını silahsızlandırmayı hedeflendiği belirtiliyor. İran buna izin verir mi? Ya da İran buna sesiz kalır mı?

 Muhammed Muhsin Ebu Elinur: ABD istihbarat raporlarına göre İran dağlık bölgeler üzeri 100 ile 150 bin arası füzeyi Lübnan Hizbullah'ına teslim etti.

İran tarafından Tahran ile diğer ülkeler arasındaki güzergâhların karadan korunması ABD siyasetinde hem kızmaya hem de bir şoku beraberinde getiriyor. Özellikle Lübnan'ın güneyinin Hizbullah'ın İsrail'e yönelik saldırlar için kullanılması ABD'nin kırmızı çizgisidir.

Ancak ABD'nin geçtiğimiz yıllarda yaptığı sadece İran genel ilişkileri sorumlu tutulmuştu. Füzelerin gönderilmesini engellemek için hiç bir şey yapılmadı. Lübnan ile İran arasındaki kara yolları denetime alınmadı. ABD'nin Suriye'deki El-Tenef'teki varlığı birçok tartışmaya yol açtı. Ancak İran'in Dimeşk'te önemli bir bölgede askeri hâkimiyeti söz konusudur. Buradan Lübnan topraklarına ulaşma imkânına sahip oluyor. İran'ın bu Arap ülkelerine yayılmacılığı karşısında İsrail ve ABD hiç bir şey yapamıyor. ABD, İran'ın faaliyetlerinden vazgeçmesi konusunda ısrarlı olacaksa bir an önce İran'ın karadan geçişine izin verilmemeli. 


Avatoday: İsrail bir kaç kez Suriye'deki askeri üsleri hedef aldı. Verilen resmi istatistiklere göre Suriye'deki İran askeri üslerine 200 hava saldırısı gerçekleşti.

Muhammed Muhsin Ebu Elinur: Vurulan yerler İran'a ait stratejik yerler değildi. Belki de İran üslerine kaç kilometre uzak yerler hedef alındı.  İran'a ait stratejik yerler halen varlığını koruyor. Bana göre oradaki askeri güçler İsrail'e fiili bir saldırıda bulunmazlar.

İran İslam rejimi 40 yıllık iktidarı boyunca İsrail'e şu ana kadar hiç bir kurşun sıkmamış. Burada önemli konuda Rusya tarafı İsrail'in müttefikidir ve Rus hava küvetleri İsrail güçleriyle ortak hava tatbikatlarına katıldı.  Bu nedenle İsrail, Rusya'dan yeşil ışık ve destek görmeden Suriye'deki hiç bir üssü hedef almadı.  Yapılan saldırılar sadece İsrail sınırından uzaklaşması için Tahran'a yönelik bir uyarı niteliğindeydi.

 

سەرۆکى کۆڕبەند ٦