Ana içeriğe atla

Reformist – muhafazakarların “zafer çığlıkları

Reformist – muhafazakarların “zafer çığlıkları
posted onDecember 11, 2018
noyorum

İran’ın reformcu ve muhafazakar siyasi kanatları Tahran rejiminin, 7 Aralık’taki OPEC Zirvesi’nde ABD’ye karşı zafer kazanıldığı şeklinde algı oluşturdukları öğrenildi.
İran medyası OPEC’ten çıkan kararda İran’ın rolü olduğunu ve Tahran’ın bu karar ile ABD’ye karşı zafer kazandığını iddia ediyor. Ancak İran medyasının verdiği haberlerin aksine Rueters’e konuşan İran Petrol Bakanı Bijen Zengene’nin “Ekonomik ambargoların tümden kaldırılmadığı sürece petrol üretiminin kısma getirecek hiçbir anlaşmaya müdahil olmayacağız” dediği öğrenildi.
OPEC Örgütü’nün kararlarının örgüte üye ülkelerin temsilcilerinin oy birliği ile alınırken, İran rejimi örgütün aldığı “petrol üretimini kısma” kararına muhalefet ettiği Tahran rejimin kendisine yönelik alınan ambargoların gündeme getirerek ambargoların kaldırılması gerektiğini savunduğu belirtildi. Ancak örgüte üye temsilcilerin kararlı tutumları sonrasında İran’ında karara ilişkin tutum değiştirdiği ve “petrol üretimini kısma kararını” kabul ettiği belirtildi. Reuters haber ajansına,” petrol üretimine kısıtlama getirecek anlaşmalara müdahil olmayacağız” diyen Zengene’nin aradan birkaç gün geçtikten sonra “Petrol üretiminin kısma kararı İran İslam Cumhuriyeti’nin fikriydi” şeklinde açıklama yaptı.
OPEC’in petrol üretiminin kısıtlama kararının, petrol ihraç eden tüm ülkeleri etkilemesi bekleniyor. Günde 2. 5 milyon varil üretim yapan ve ancak bunun 1 milyon varilini ihraç edebilen İran ekonomisini kötü yöne etkilemesi bekleniyor.
İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad konuya ilişkin yaptığı açıklamada, OPEC günde 800 bin varil petrol azaltırken, İran’ında 1.5 milyon varil petrol üretiminde kısmaya gitmesi gerektiğini söyledi.
İran’ın yansıra OPEC’te yer alan ve ambargo altında bulunan Venezuela Libya’da ürettikleri petrolü ihraç edemiyorlar.
Petrol üretimini kısma kararı sadece OPEC’e üye ülkelerin değil örgüte üye olmayan tüm ülkelerin destek verdiği bir karar olduğu biliniyor. OPEC üyelerinin bu kararla petrol üretiminin artması ve pazarda fiyatının daha düşmesini önlemek amacıyla böyle bir karar aldıkları ifade ediliyor. Böyle bir karar ile İran İslam Cumhuriyeti’nin ürettiği petrolü daha fazla piyasaya sürmesine engel olunduğu da biliniyor. Karara tepki gösteren İran rejiminin üretimin artmasını istediği ve ihraç edebileceği kadar petrolü ihraç etmeyi planladığı yazılıyor.
Tahran yönetiminin ayrıca petrol fiyatının yükselmesini de amaç edinerek petrol ithal eden ülkeleri etkisi altına almayı ve bu yolla ABD’nin uyguladığı ambargonun hafifletmek için girişimlerde bulunacağı belirtiliyor. Ancak İran’ın emellerinin gerçekleşmediği İran’ın müttefiki olan ve NATO’da yer almayan Rusya’nın dışında Suudi Arabistan, Irak gibi ülkelerin İran’ın bu heveslerine karşı çıktığı söyleniyor.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil bin Osman el-Cubeyr zirvede yaptığı konuşmada herhangi bir ülkenin ihracatının azalması durumunda Suudi Arabistan’ın petrol ihracat rakamlarını en üst seviyeye çıkaracağını yaşanacak olumsuz hadiselerin önüne geçeceklerini söyledi.
Uzmanlar Suudi Arabistan’ın bu karar ile ABD’ye petrol ihracatı konusunda yeşil ışık yaktığını, ABD’nin İran petrolünün dünya pazarlarına girmesini engelleyici her kararı olumlu karşılayacağı ekonomik krizinde İran’da derinleşebileceği yönünde yorumlar yapıyor.

Muhazakar ve reformcuların birliğinin nedeni nedir?
Hamaney’e yakın siyasi kanadın, Hasan Ruhani’nin kabinesinin “zafer çığlıklarına” karşı çıktıkları ve gerçeği ve kabineye muhalefet ettikleri biliniyor. Hamaney’in etkisindeki siyasi kanat geçmişte İran Petrol Bakanı Bijen Zengene’ye karşı açıklamalarda bulunmuşlardı.
Ancak şu anda İran İslam Cumhuriyeti’nin yaşadığı ekonomik kriz hem reformistlerin hem de muhafazakar kanadın gerçeği yansıtmayan “zafer çığlıklarına” ihtiyaç duyduklarını gösteriyor.