İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları (Pasdaran) tarafından 8 Ocak’ta Tahran’da füzeyle düşürülen ve farklı ülkelerden 176 yolcunun hayatını kaybettiği Ukrayna uçağına ilişkin İran rejimi ile Ukrayna arasındaki tazminat görüşmeleri başlıyor. İran rejimi görüşmeler için yarın Ukrayna'ya heyet gönderecek.
Ukrayna tarafının talebi üzerine ülkeye gidecek İran rejimi heyeti, Pasdaranların füzeyle düşürdüğü Ukrayna Havayollarına ait yolcu uçağının tazminatı konusunda 29-30 Temmuz'da görüşmeler gerçekleştirecek. Tazminat miktarının müzakereler sonucu netleşmesi bekleniyor.
Uçaktaki 176 kişiden kurtulan olmamıştı
Ukrayna Hava Yollarına ait "Boeing 737" tipi yolcu uçağı, 8 Ocak sabahı Kiev'e gitmek üzere Tahran Uluslararası İmam Humeyni Havalimanı'ndan havalandıktan kısa süre sonra düşmüş, uçaktaki 176 kişiden kurtulan olmamıştı.
Süleymani ve el-Mühendis’in ABD tarafından öldürülmesi
ABD ordusunun Irak’ın başkenti Bağdat’ta 3 Ocak’ta gerçekleştirdiği operasyonla İran rejimi Pasdaran Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, İran rejiminin Irak’taki askeri eli olan Şii milis gruplarının çatı örgütü Haşdi Şabi Başkan yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ile üst düzey 8 İran rejimi ve Haşdi Şabi askeri yetkilisini öldürmesi ardından İran rejimi, ABD’nin Irak ve Güney Kürdistan’daki (Başûr) askeri üslerine füzeli saldırılar gerçekleştirmiş, bu esnada Tahran-Kiev seferi yapan Ukrayna’ya ait yolcu uçağı füzelerle vurulmuştu.
İran rejim yetkilileri ilk yaptıkları açıklamalarda Ukrayna uçağını düşürdüklerini inkar etmiş, ancak kanıtların ortaya çıkması ardından uçağın Pasdaranların füzeleri ile vurularak düştüğünü kabul etmek zorunda kalmışlardı.
İran rejimi Genelkurmay Başkanlığı, Ukrayna uçağının "hassas askeri bir noktanın" üzerinden geçerken "insani hata" sonucu hava savunma sistemince fırlatılan iki füzeyle yanlışlıkla düşürüldüğünü iddia etmişti.
İran rejimi Sivil Havacılık Kurumunca yayımlanan raporda da uçağın düşürülmesinin, "görevi ihmal ve iletişim sorunu kaynaklı" insan hatasından kaynaklandığı savunulmuştu.
Raporda, "Savunma sisteminin yerinin değiştirilmesi sonrası sistemde 'kuzey yönü' tanımlamasının yapılmasının ihmal edilmesi nedeniyle yolcu uçağı, düşman uçağı olarak algılanmıştır." ifadelerine yer verilmişti.
