Ana içeriğe atla

National Geographic: Kürtler, dünyanın en büyük devletsiz ulusu

National Geographic: Kürtler, dünyanın en büyük devletsiz ulusu
Kürtlerle ilgili geniş bir analiz haber yayınlayan National Geographic, Kürtleri; dünyanın devleti olmayan en büyük ulusu olarak tanımlayarak, Türk devletinin ABD’ye rağmen Kürtlere saldırıp saldırmayacağının belirsizliğini vurgulayarek, “Kesin olarak görünen şey, Kürtler kendi ülkeleri için mücadele etmektedir” ifadelerini kullandı.
posted onAugust 17, 2019
noyorum

Kürtlerle ilgili geniş bir analiz haber yayınlayan National Geographic, Kürtleri; dünyanın devleti olmayan en büyük ulusu olarak tanımlayarak, Türk devletinin ABD’ye rağmen Kürtlere saldırıp saldırmayacağının belirsizliğini vurgulayarek, “Kesin olarak görünen şey, Kürtler kendi ülkeleri için mücadele etmektedir” ifadelerini kullandı.

Dört parça Kürdistan’daki mücadeleler tarihinden kısa kesitlerin verildiği analiz haber şu şekilde:

“Dünyanın en büyük vatansız ulusu olan Kürtler, dünyanın politik olarak en sorunlu bölgesinde yaşıyor. Eğer dünya haritasında Kürdistan haritasını göremiyorsanız, yalnız değilsiniz: Zira Kürdistan bağımsız bir ülke değil ve yaklaşık 40 milyon nüfuslu Kürtler için bu acı gerçektir. Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Ermenistan gibi dünyanın en sorunlu bölgeleri sınırlarında bulunan Kürdistan halkı dünyanın en büyük vatansız ulusu.

Kürtler, Orta Doğu’nun kadim halklarından biridir, ancak bu konuyla ilgili değişik görüşler var. Kürtler bir tek dine mensup bir halk değil. Çoğunluğu Sünni Müslüman olmasına karşın hatırı sayılır bir Ezidi, Hıristiyan ve diğer dinlere mensup Kürtler de bulunmaktadır.

Bütün bunlara karşın Kürtlerde ulus olarak var olan ortak değerler de var; Kürtlerin ulusal ve dilsel ortak kimlik bilinci. Bu ortak bilincin Ortaçağ dönemlerinde şekillendiği söylenebilir ve bu dönemden sonra Kürtlerin Orta Doğu’da, özellikle de Türkiye, İran, Irak ve Suriye tarihinde önemli roller oynamıştır.

Sevr ve Lozan anlaşmaları

Ancak Kürtlerin bölgede nüfuzları arttığı ve toprakları üzerinde hak sahibi olmaya başladıkları 1500’lü yıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun saldırı ve işgaline maruz kalıyor. Osmanlı’nin birinci dünya savaşında yenilmesi Kürtlere vurulan en büyük darbelerden birinin pratik kazanmasına sebep olmuş. Osmanlı’nın ortadan kaldırılması ardından imzalanan Sevr anlaşması uyarınca müttefik güçler, Kürdistan’ı özerk bir yönetimle yönetmeyi öngörüyordu.

Bu durum büyüyen Kürdistani hareket için bir zaferdi, ancak anlaşma başarısız oldu ve hiçbir zaman onaylanmadı.

Türkiye, müttefiklerle yeniden görüşmelere başladı ve 1923’te imzalanan Lozan anlaşması ardından Kürtlerin bütün hakları ellerinden alındı. Bu tarihten sonra Kürtler, kendi devletlerini kurmak için birçok başkaldırı gerçekleştirdi ancak başarılı olamadılar.

Güney Kürdistan

Iraklı Kürtler yıllarca süren başkaldırı ve mücadelelerden sonra büyük bedeller ödemeye katlandı. 1980 İran-Irak savaşı sırasında Irak’taki Baas rejimi, Kürtlere kimyasal silahlarla saldırarak Kürt başkaldırısını acımasızca bastırdı.

Enfal diye tabir edilen acımasız saldırılarda yüz binlerce Kürt katledildi, yüz binlercesi evini toprağını terk etmek zorunda kaldı.

Türkiye Kürtlere karşı sınırlarını kapattı

1990-1991 yıllarındaki İlk Körfez Savaşı sırasında 1,5 milyondan fazla Kürt, Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Buna cevaben, Türkiye sınırlarını kapattı ve koalisyon kuvvetleri güvenli bir sığınak yaratıncaya kadar mülteci olan Kürtler sınır boyunda mahsur kaldı. Birleşmiş Milletler (BM), Kürtleri korumak için Irak’ın kuzeyini güvenli bölge ilan ederek Kürtlere bir koruma kalkanı oluşturdu ve daha sonra Irak Kürdistan Bölge Yönetimi’nin Irak’ın kuzey bölümünü yönetmesine izin verdi.

Doğu Kürdistan

İran'da üçüncü en büyük ulus olar Kürtler, İslam devriminin başlangıcında İran İslam Cumhuriyeti'ni desteklediler. Ancak 1980 ve 1990'larda İran rejiminin Kürtlere verdiği sözlerini yerine getirmemesi ardından Kürt ayaklanmaları başladı. İran rejimi bu ayaklanmaları baskıyla engelledi. Ortadoğulu araştırmacı Şahram Ekberzade’ye göre Kürtler İran’da kendilerini “haklarından mahrum ve dışlanmış” hissediyor.

Kuzey Kürdistan

Türkiye'de Kürtler en büyük halklardan biridir, ancak Kürtlerin dili büyük yasaklarla karşı karşıya. Bunun yanı sıra Kürtler, uzun süredir devam eden Türk devleti baskısıyla karşı karşıya. Buna karşılık, şiddetli bir ayrılıkçı hareket hala Türk ordu birlikleriyle çatışıyor. 1984-1999’da Kürt-Türk ihtilafı sırasında, çoğu Kürt sivil olmak üzere 40 binden fazla insan öldürüldü.

Batı Kürdistan

Türk devletinin Kürt savaşçıları bastırma girişimleri, Kürtlerin en büyük etnik azınlık olduğu Suriye’ye de yansıdı. Kürt halkı Suriye’de de uzun yıllar Suriye rejiminin baskılarına maruz kaldı, ancak iç savaşın baş göstermesi ardından Kürtler Suriye’nin kuzeyinin büyük bir bölümünü ele geçirdi. Buna karşılık Türk devleti, Suriye sınırları içerisindeki Kürt ayrılıkçılara saldırı tehditlerinde bulundu. Buna karşılık ABD, Kürt savaşçıları Suriye’ye geri çekerek sınır içinde güvenli bir bölge oluşturmak için adım attı.

“Kesin olarak görünen şey, Kürtlerin kendi ülkeleri için mücadele etmeleridir”

Var olan gerginlikler soğuyacak mı yoksa Türk devleti ile vatansız Kürtler arasında yeni bir çatışma mı yaşanacak? Bu sorunun cevabı belli olmasa bile kesin olarak görünen şey, Kürtler kendi ülkeleri için mücadele etmektedir.”