Türk devletinin Batı Kürdistan’a (Rojava) yönelik sürdürdüğü işgal harekâtında piyon gibi kullandığı katliamcı, radikal cihadist Arap paralı çeteler, ABD’de yoğun olarak tartışılan konular arasında. ABD’li yetkili “Türkiye, kendi askerlerini kullanabilirdi ama yeryüzünden silinmesi gereken bu çete, haydut ve korsanları kullanıyor” dedi.
Amerika’nın Sesi’nde (VOA) yayınlanan haberde ABD’li üst düzey bir yetkili, Suriye’de sahadaki gelişmelere ilişkin düzenlenen basın brifinginde bu konuya değindi. Yetkili, “(Türkiye) kendi askerlerini kullanabilirlerdi ama yeryüzünden silinmesi gereken bu çete, haydut ve korsanları kullanmayı tercih ettiler” dedi.
Amerikalı yetkili Türk devletinin Rojava’ya işgal saldırısıyla ilgili de “Barış, güvenlik, istikrar, Suriye'nin toprak bütünlüğü, genel siyasi planlarımıza yönelik teşkil ettiği tehditten ve Türk devletinin beslediği silahlı unsurlar tarafından işlenen insan hakları ihlallerinden çok endişeliyiz. Gördüğünüz o korkunç görüntülerden silahlı unsurlar sorumlu” ifadelerini kullandı. Yetkili ABD’nin, bu ihlaller Türk askerleri tarafından gerçekleştirilmemiş olsa da Türk devletini sorumlu tutacağı mesajını verdi.
“Barışçıl durumu gördüğümüz karmaşa durumuna çevirdiler”
ABD'li yetkili, Türk devletinin işgal harekâtıyla ilgili "Nispeten çatışmasız ve barışçıl bir durumu alıp şu an gördüğümüz karmaşa durumuna çevirdiler. Kendi askerlerini, Türk askerlerini kullanabilirlerdi. Bunun yerine yeryüzünden silinmesi gereken bu çeteleri, haydutları ve korsanları kullanmayı tercih ettiler” dedi.
“Kürt siyasetçi Hevrin Xelef’i katleden cihatçı bir çete”
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Cumartesi günü yaptığı açıklamada Türk ordusu destekli çetelerin Kürt siyasetçi Hevrin Xelef ve dokuz sivili katlettiğini açıklamıştı.
Konuşmasında Hevrin Xelef’in katledilmesine de değinen ABD’li üst düzey yetkili “M4 otoyolunda işlenen cinayetlerle ilişkili gruplardan biri terör örgütü ilan edilmemiş ancak iyi bilinen cihatçı bir çete grubudur” dedi.
"HSD'ye sadece hafif silahlar verdik"
Yetkili ABD tarafından, omurgasını Kürt Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri'ne (HSD) yapılan silah yardımına da değinerek şunları söyledi:
"Dürüst olacağım. HSD'ye on binlerce tır ağır silah verdiğimiz fikri kadar Ankara'dan bizi şoke eden ve bezdiren başka bir şey yok. Türkiye bu konuyla ilgili sorunları gündeme getirdi ve konvansiyonel bir güce karşı koyabilecek Türkiye karşıtı bir ordu oluşturmak istemedik. Gördüğünüz gibi HSD de böyle bir şeye girişmedi. HSD'ye sadece küçük silahlar verdik. Makineli tüfek ve hava topu. Hafif bir piyade de ne varsa onları verdik. O kadar. MANPAD vermedik, tank ateşi vermedik. Tank vermedik. Zırhlı savaş aracı vermedik. Uzun menzilli roket vermedik."
BM'den Türk devletine ‘çete’ uyarısı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Türk devleti destekli silahlı çete gruplarının yaptığı infazlardan Türk devletinin sorumlu olacağı uyarısında bulundu.
Merkezi Cenevre’de bulunan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Türk devletinin işgal harekâtının başlatmasından bu yana hava saldırıları, karadan yapılan top atışları ve keskin nişancı ateşinde meydana gelen sivil can kayıplarını belgelediğini belirtti.
Komserlik Sözcüsü Rupert Colville, sosyal medyada da yer alan görüntülerin Türk devleti destekli Ahrar El Şarkiya çete unsurları tarafından ele geçirilen Suriyeli Kürtlerin 12 Ekim’de Haseke ve Menbiç arasındaki otoyolda infaz edildiğini gösterdiğini, Kürt siyasetçi Hevrin Xelef’in de aynı otoyolda aynı silahlı grup tarafından katledildiğine ilişkin haberlerin kendilerine ulaştığını söyledi.
Colville, düzenlenen basın toplantısında “Türkiye bu gruplar üzerinde etkili denetime sahip olduğu sürece, bağlantılı gruplar tarafından gerçekleştirilen ihlallerden devlet olarak sorumlu tutulabilecek” dedi. BM İnsan Hakları Yüksek Komserliği Sözcüsü ayrıca, “Türk yetkililere derhal tarafsız, şeffaf ve bağımsız bir soruşturma başlatmaya ve bazılarının sosyal medyadan paylaşılan görüntülerden de kolayca tespit edilebilen sorumluların cezalandırılması çağrısı yapıyoruz” diye ekledi.
Türk ordusuna bağlı çetelerin Afrin’deki vahşetleri devam ediyor
Türk ordusunun beslediği ve çoğunluğu Sünni Arap cihatçı gruplardan oluşan çete grupları içerisinde DAİŞ ve El-Nusra dahil birçok radikal-cihatçı gruptan unsurlar barınıyor. Türk devletinin bu çete gruplarla gerçekleştirdiği Afrin’in işgal edilmesi sürecinden bu yana Afrin’de işledikleri öldürme, kaçırma, çevreyi tahrip etme ve talan gibi birçok insan hakkı ihlali halen devam etmekte.
