Türkiye'nin Rojava kenti Afrin'den son 4 aydır kaçak almaya başladığı zeytinyağı miktarı 13 bin tonu geçti. Rojava Kürdistan'ından gelmesine rağmen 'ithalat' işlemine sokulmayan Afrin zeytinyağları, işlenip dünyaya satılıyor.
Türkiye'nin 2018 sonlarında Suriye sınırındaki Afrin'den zeytinyağı alımına başlaması, geçmişte kaçak yollarla Türkiye'ye giren Afrin zeytinyağını gözde bir ihracat ürünü haline getirdi. Hükümetin başta 600 tonluk alım ile sınırlı tutulacağını söylediği Afrin zeytinyağı, son birkaç aydır Tarım Bakanlığı eliyle herhangi bir ithalat işlemine tabi tutulmadan Afrin'deki üreticilerden alınıp Türkiye'ye getiriliyor. Afrin zeytinyağını Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla bakanlıktan satın alan şirketlerin ürünü iç piyasaya sunmadan, 6 ay içinde ihraç etmeleri gerekiyor. DW Türkçe'ye konuşan uzmanlar, bugüne kadar Türkiye'ye sokulan zeytinyağı miktarının 13 bin tonu geçtiğini, yaz sonuna kadar Afrin'den gelen zeytinyağlarının 20 bin tona ulaşacağını belirtiyorlar. Uzmanlara göre, bir başka ülkeden getirilmesine rağmen 'ithal mal' sayılmayan Afrin zeytinyağları artık 'Türk malı' haline gelmiş durumda.
4 ayda 13 bin ton zeytinyağı geldi
Zeytin Dalı Gümrük Kapısı'ndan 17 litrelik teneke kutularla Türkiye'ye sokulan ve işlenip ihraç edilmek üzere şirketlere satılan binlerce ton zeytinyağı, kötü bir sezon geçiren zeytinyağı ihracatına adeta nefes oldu. İhracatçılar Afrin'den gelen yağlarla bir nebze iyileşme yaşadıklarını söylüyorlar. Son birkaç ayda Afrin'den gelen zeytinyağı miktarı, hükümetin açıkladığının katbekat üstüne çıktı. DW Türkçe'ye konuşan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birlikleri Başkanı Davut Er, "Son 4 ayda toplamda 13 bin tonluk zeytinyağı getirildi. Yaz sonuna kadar bu miktarın 20 bin tona ulaşacağını öngörüyoruz" diyor. Afrin'den zeytinyağı getirilmesine ekonomik değil siyasi nedenlerle karar verildiğini, ancak gelinen noktada Afrin zeytinyağının sektör için çok önemli bir kalem haline geldiğini dile getiren Er, "Önümüzdeki yıl ve sonraki dönemlerde de Afrin'den zeytinyağı alınması bizim için iyi olur. Ama şu an için hükümet gelecek dönem için karar vermiş değil" şeklinde konuşuyor.
"Afrin'e şeriat hukuku getirdiler" iddiası
Afrin'den getirilen zeytinyağları ihracatçıları sevindirse de 2019'un ilk 2 ayında ihracatta önemli bir sıçrama olmadı. Resmi verilere göre, 2018 Ocak ve Şubat aylarında yaklaşık 120 milyon dolarlık zeytinyağı ihracatı yapılırken, 2019 Ocak ve Şubat aylarında ise zeytinyağı ihracatı yaklaşık 28 milyon dolar oldu. Yani geçen yılın aynı dönemine göre ihracat kaybı yüzde 75'i aştı. Bu gerilemenin en önemli nedeni, Türkiye'nin zeytinde 'yok yılı' yaşıyor olması, yani rekoltenin düşük seyretmesi. Yurtdışında Olioarte markasıyla zeytinyağı ihraç eden Atalan Dış Ticaret sahibi Başkanı Ali Nedim Güreli, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, kötü giden sezona rağmen Afrin zeytinyağları sayesinde ihracatta daha da gerilere düşmediklerini söylüyor. "Afrin zeytini olmasaydı bu kadar da ihracat yapamazdık" diyen Güreli, şöyle konuşuyor: "Eskiden bu ürün Afrin'den kaçak geliyordu ve Aydın'da kurulan borsalarda üreticilere satılıyordu. Getiren tedarikçi kimse, o fatura kesiyordu. Şimdi devlet eliyle satış yapılıyor. Artık yaklaşık 30 bin tonluk üretimi olan Afrin zeytinyağlarının çok büyük bir kısmı Türkiye'ye geliyor. Afrin zeytinyağı adeta Türk malı haline geldi."
Üretici, düşen fiyatlardan şikayetçi
Yerli zeytinyağı üreticileri ise Afrin zeytinyağı konusunda ihracatçı şirketler kadar mutlu değil. Üreticiler Afrin zeytinyağının piyasaya girmesiyle beraber, zeytinyağının litre fiyatının da 3 TL düştüğünü ifade ediyorlar. Üreticiler, Afrin zeytinyağının hasat mevsimi sonrasında getirilmesini ve böylelikle iç piyasadaki satış fiyatlarını etkilememesini talep ediyorlar. DW Türkçe'ye konuşan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Ümmühan Tibet, dünyanın en büyük dördüncü zeytinyağı üreticisi olan Türkiye'nin mevcut üretimi ile dünya fiyatlarını etkileme gücüne sahip olmadığını söylüyor. Hükümetin Afrin zeytinyağlarının iç piyasaya sürülmemesi konusunda kendilerine teminat verdiğini anlatan Tibet, "Avrupa'da kişi başına yıllık tüketim 12 litrelerdeyken, Türkiye'de sadece 3 litre civarında. Mevcut kriz ortamı da talebi düşürüyor. Biz hükümetimizin üreticileri de düşünerek hareket etmesini talep ediyoruz" diye konuşuyor.
Amaç PYD'nin gelirini kesmek
20 Ocak 2018'de Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu grupları tarafından Suriye'nin Halep ilinin Afrin ilçesi ile Azez ilçesine bağlı Tel Rıf'at kentine yönelik başlattığı askeri harekat sonrasında, bölge Kürt Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve onun silahlı kanadı olan Halk Savunma Birlikleri'nden (YPG) alınmıştı. Bu bölge Suriye'nin en zengin zeytin arazilerine sahip olduğu için de bu operasyona Zeytin Dalı Operasyonu adı verilmişti. AKP hükümeti, Kasım 2018'de Afrin'de üretilen zeytinyağının işlenip ihraç edilmek üzere Türkiye'ye getirileceğini açıklamıştı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, o dönem yaptığı açıklamada, Afrin'den getirilecek ürün miktarının 600 ton ile sınırlı olacağını, bunun da yıllık yaklaşık 200 bin tonluk zeytinyağı üretimi yapan Türkiye için önem taşımadığını açıklamıştı. Hükümet yetkilileri, Afrin zeytinyağlarının Türkiye'ye getirilmesindeki asıl amacın buradan elde edilecek gelirin PYD'ye ulaşmasını engellemek olduğunu da dile getirmişti. Türkiye, Afrin'den gelen zeytinyağının geçişini kolaylaştırmak ve bölge ile ticareti artırmak amacıyla Hatay'ın Kumlu ilçesinde gümrük kapısı inşa etti. Geçtiğimiz günlerde hizmete giren gümrük kapısına 'Zeytin Dalı Gümrük Kapısı' adı verildi.
Kaynak: DW Türkçe