Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal tehditlerinin arttığı bir dönemde, İran rejimiDêrazor’a askeri güç takviyesi yaptı.
Yerel kaynaklara göre, İran Devrim Muhafızları Dêrazor bölgesine çok sayıda asker ve askeri araç gönderdi.
Türk devletinin saldırı tehditleriyle eş zamanlı olarak bu sevkiyatın gerçekleşmesi, İran’ın Dêrazor’un kuzey ve doğusunda kendisine alan açmaya yönelik girişimi olarak değerlendiriliyor.
Fırat Nehri üzerindeki Dêrazor, geniş doğalgaz ve petrol sahalarına sahip olmasından dolayı jeostratejik olarak çok önemli bir bilge. Dêrazor’u önemli kılan bir diğer etmen ise Irak sınır kapısı olması.
İran rejimi Dêrezor’u, ABD kontrolünde bulunan ve Uluslar arası Koalisyon’a ait büyük bir askeri üssün bulunduğu Tanf sınır kapısına alternatif güzergah olarak görüyor.
Irak ve Suriye üzerinden Beyrut'a bağlamak isteyen İran rejimi, bu stratejik projesini gerçekleştirebilmek için Dêrazor’u kontrol etmek istiyor.
Batı Kürdistan’da birçok askeri üssü bulunan ABD ise Rojava ile Dêrezor arasındaki bağlantının kopmaması için İran rejiminin bu girişimine karşı stratejiler geliştiriyor.
