ABD Hazine Bakanlığı’nın, insan hakları ihlali ve yolsuzluklar yaptıkları gerekçesiyle yaptırım uygulanan kişiler listesine koyduğu 4 Iraklının yanı sıra eski Başbakan Nuri Maliki’nin de bu listeye dahil edilebileceği bildirildi.
Washington kulislerinde ABD’nin, Nuri Maliki dışında bu listeye Irak siyasetinin önemli bazı isimlerini de koyabileceği konuşuluyor. Maliki dışında isimleri dillendirilen kişiler ise Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Falih Feyazi ile iş insanı ve siyasetçi Xemis Xenceri.
329 üyeli Irak Parlamentosu’nun 20 üyesine sahip Irak Yasa Devleti Partisinin lideri Maliki’nin İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkileri ve karıştığı yolsuzluk dosyalarından dolayı ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırım uygulanan kişiler listesine girebileceği belirtiliyor.
Iraklı siyasi gözlemciler, Maliki isminin başbakanlık yaptığı 2010 – 2014 yılları döneminde birçok yolsuzluk dosyasıyla anıldığını ifade ediyorlar. Gözlemciler, bahsi geçen yılların ABD’nin Irak’taki güçlerini geri çekmesi ardından ortaya çıkan güvenlik boşluğuna denk gelmesine de dikkati çekiyor.
Maliki’nin suçları
Iraklı siyasi analistler, Maliki’nin başını ağrıtacak en büyük suçlamanın, onun başbakan olduğu 2014 yılında Ezidi Kürtlerin Şengal’de soykırıma uğramaları, çoğu hala kurtarılamamış binlerce Ezidi kadının kaçırılıp satılması, Telaferdeki Şii Türkmenlerin katliama uğramaları, milyonlarca Kürt ve Arap Sünni’nin göç etmek zorunda kalması ve Irak’ta büyük yıkımın sebebi olan DAİŞ terörünün Irak topraklarının 3’te birini ele geçirmesi olduğunun altını çiziyorlar.
Analistler Maliki’nin ayrıca, başbakanlığı döneminde Kürt, Şii ve Sünni rakiplerine karşı iktidarını kullanarak yaptığı haksızlıklar ile kaybolan Irak petrol gelirlerinden sorumlu tutulduğunu zira, Maliki’nin başbakanlık yaptığı 8 yıllık süreçte milyarlarca dolar petrol gelirinin kayıp olduğunu ifade ediyorlar.
DAİŞ’in işgali ve işgal ettiği topraklardan çıkarılması ardından Irak’ta meydana gelen yıkım ve yaşanan insan hakları ihlali ile ilgili ABD’de yayımlanan raporlarda, aynı zamanda Irak İslami Dava Partisi Genel Sekreteri olan Maliki de suçlanıyor.
Irak eski Başbakanı Maliki, bazı ABD’li askeri yetkililerle gerçekleştirdiği kuşkulu ticari ilişkilerden dolayı da suçlandığı ABD merkezli bu raporlarla ilgili kaygısını dile getirmişti.
Başbakanlığının ikinci döneminde emekli bir general aracılığıyla ismi açıklanmayan bir şirketin Irak’ta iş yapması için yasa dışı bir şekilde izin verdiğinin de belirtildiği bu raporlarla ilgili Nuri Maliki, bu raporların siyasi bir amaç doğrultusunda hazırlandığını ve amacın kendisinin cezalandırılması olduğunu söylemişti. Maliki, son süreçte kendisine karşı yolsuzluk suçlamaları barındıran raporların art arda yayımlanmasının amacının ABD’nin yurtseverleri cezalandırmak istemesi ile izah etti.
Uluslar arası güçlerin Irak hükümeti ve bağımsız siyasetçilere baskı uygulamasına karşı olduklarını dile getiren Maliki, suçlamaların yersiz ve abartıdan ibaret olduğunu ifade etti.
Korgeneral Frank Helmick – Maliki ilişkileri
Amerika merkezli The Daily Beast haber sitesi, geçtiğimiz Çarşamba günü yayınladığı bir haberinde Maliki’nin Irak’ın 4 askeri karargahını kapatması karşılığında ABD’li emekli Korgeneral Frank Helmick’ten para aldığını yazdı.
Haberde şu ifadeler yer alıyor:
“Seçkin ABD Ordusu subaylarından biri olan Korgeneral Frank Helmick, 2004 yılında diktatör Saddam Hüseyin’in oğulları Uday ve Qusay’ın öldürülmeleriyle sonuçlanan baskınlara komutanlık etmiş başarılı bir ABD komutanıydı. Irak’taki başarıları ardından NATO’nun Irak’taki eğitim misyonu yöneticiliği ve bir yıl boyunca Irak’taki tüm Amerikan kuvvetlerinin Komutan Yardımcılığı görevine getirildi. Dönemin CIA Direktörü David Petraeus’un “istisnai bir subay” diye tabir ettiği Helmick, Aralık 2011'de ABD ordusunun Irak'tan çekilmesinden birkaç ay sonra, ordudaki 36’ncıyılını tamamlayarak emekli oldu.
ABD’nin Irak’tan çekilmesinden sonra Irak'ta telaş başladı. Milyarlarca dolarlık Amerikan askeri teçhizatı, satılması için serbest kaldı. Irak’ın yeniden inşası için büyük anlaşmalar yapıldı. Helmick bunlardan yararlanmak için bağlantılarını kullandı. İranlılarla işbirliği halinde yolsuzluklar gerçekleştiren bir askeri müteahhit şirkete katıldı.”
The Daily Beast haberinde Maliki’nin Iraklı şirketlerin birçok askeri ihaleyi almalarına karşı koyarak, bu ihalelerden elde edilen gelirin Irak’ta kalmasına engel olduğu, bu gizli ilişkilenmelerin ardından Maliki ile Helmick’in ilişkilerinin daha da güçlendiği ifade edilmiş.
ABD Hazine Bakanlığı’nın daha önce açıkladığı Iraklı 4 ismin ardından, Irak’tan diğer bazı isimleri de yaptırım uygulanan kişiler listesine katması bekleniyor. Irak siyasi kulislerinde ABD’nin Irak hükümetinden yeni bir liste oluşturulması için yolsuzluk ve insan hakları ihlallerine bulaşmış kişilerin isimlerini iletmesini, yeni listede bu suçlara bulaşmış Irak’ın seçkin siyasetçilerinin de yer almasını talep ettiği konuşuluyor.
Kulislerde Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin hazırlayacağı listenin başında İran rejimi destekli Haşdi Şabi lideri Falih Feyazi’nin isminin yer alacağı, bunun yanı sıra Sünni siyasetçi ve iş insanı Xemis Xenceri’nin de bu listede yer alacağı belirtiliyor.
Maliki – İran rejimi ilişkileri
Salahadin Vilayeti eski Valisi Eger Keldani, ABD’nin bankalardaki mal varlıklarına el koyma kararıyla ilgili, bunun boş bir çaba olduğunu çünkü bankalarda onun adına hiçbir mali fon bulunmadı iddiasında bulunsa da Maliki ve Xencer için aynı durum söz konusu değil zira; Xencer’in uluslar arası alanda iş yapan şirketleri, Maliki’nin ise Irak’ta iş yapan birçok şirket ve özel bankası bulunuyor. Keldani’de dahil bu üç ismin Irak’ta ve uluslar arası alanda iş yapan şirketleri ve para ağları bulunmakta. ABD listesine dahil olmaları durumunda bu üç ismi de zor günler bekleyecek.
Iraklı siyasi kaynaklar Maliki’nin tedbir olarak mal varlığını İran rejimi ve Lübnan Hizbullahı’nın himayesine almış olabileceğini de dile getiriyor zira kendisine karşı ABD yaptırımlarının devreye girmesi durumunda sadece Irak merkez bankasında bulunan paraları olumsuz etkilenebilecek.
Nuri Maliki ve partisi Yasa Devleti’nin Irak Parlamentosu’ndaki sandalye sayısı az olup iktidardan uzak olsa da, başbakanlığı döneminde Merkez Bankası Başkanı gibi kritik noktalara yerleştirdiği kendisine yakın kişiler üzerinden Irak siyasetinde hala söz sahibidir.
Nuri Maliki, bundan bir süre ünce yolsuzluk dosyalarının yargıya taşınabileceği endişesiyle İran’a geçmişti. Ancak İran rejimi, Irak’taki bağlantılarını devreye koyarak Maliki’nin dosyalarının yargıya taşınmasına mani oldu ve bunun ardından Maliki Bağdat’a geri dönebildi. Irak’taki büyük yolsuzlukların sembolü olan Maliki İran rejimi bağlantılı baskı mekanizmaları sayesinde Irak siyasetinde söz sahibi olmaya devam ediyor ve ondan sonraki hükümetler bu meseleye ciddi biçimde el atmaya yanaşmadılar.