İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, terör örgütlerine destek verdiği gerekçesiyle ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarına karşın petrol ihraç etmeye devam edeceklerini söyledi.
Başkent Tahran'da İşçiler Haftası münasebetiyle düzenlenen törendeki konuşman Ruhani'nin hedefinde ABD vardı.
Yaptırımların doğrudan halkı etkilediğini iddia eden Ruhani, "ABD'nin zalimce ve yasa dışı yaptırımlarına maruz kaldık." dedi.
Yaptırımlarla mücadelenin petrole bağımlılığın azaltılması ve üretimde kendine yeterlilikle mümkün olacağını dile getiren Ruhani, "ABD, İran'ın petrol ihracatına yönelik yaptırımlarla döviz gelirlerimizi düşürmeyi hedefliyor. Buna karşı mücadelenin yolu ise üretim ve petrol dışı ihracatı artırmaktır." ifadelerini kullandı.
ABD'nin yaptırımlarına karşın petrol ihraç etmeye devam edeceklerini belirten Ruhani, şunları söyledi:
"ABD'nin İran petrol ihracatını sıfıra indirme girişimi yanlış ve hatalı bir karardır. Biz bu kararın uygulanmasına izin vermeyeceğiz. Amerikalılar, İran'ın petrol ihracatına devam ettiğini görecek. Bir yolu kapatmayı başarsalar dahi bizim için başka çıkış kapıları olduğundan haberdar değiller. ABD'yi dize getireceğiz"
Gerçekten Ruhani'nin dediği gibi ambargolar direk halkı hedef almış olsaydı. Ambargo öncesinde Dünya deniz ticaretinde stratejik bir konuma sahip 8 boğaz ve kanaldan biri olan Hürmüz Boğazı, 2018 verilerine göre günlük olarak bu boğazlardan geçen 58 milyon varil petrolün 17,4 milyon varili Hürmüz Boğaz'ı üzerinde piyasaya sürülüyor. Diğer bir anlamıyla dünya petrolünün %30'u Hürmüz Boğaz'ından geçiyor. Ancak İran halkının nasıl bir yoksulluk içinde yaşadığı biliniyor. Özellikle Doğu Kürdistan'da insanlar ailelerini geçindirmek için sırtlarıyla taşıdığı bazı kaçak mallarla sınırda kendilerini ölüme vuruyor. İran'da öğretmenler ve diğer memurlar memur maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle aylarca greve gitti.
