Ana içeriğe atla

Nadia Murad Dün Nobel Barış Ödülünü aldı

Nadia Murad Dün Nobel Barış Ödülünü aldı
posted onDecember 11, 2018
noyorum

2018 Nobel Barış Ödülü, Norveç'in başkenti Oslo'da düzenlenen törenle sahiplerine Kongolu jinekolog doktor Denis Mukwege ve IŞİD'den kurtulan Ezdi Kürt kızı Nadia Murad’a verildi.

IŞİD’in 2014 yılındaki Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarında Nadia Murad Şengal’in Koço Köyü’nde IŞID tarafından kaçırılır. IŞİD tarafından kaçırıldığı dönemde 21 yaşında olan Nadia Murad defalarca IŞİD militanlarının cinsel saldırılarına maruz kalır. IŞİD’ten kaçtıktan sonra IŞİD’in Ezdi kızlara yaptıklarını dünyaya duyuran Nadi Murad 2018 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü.
Bugün Oslo’da düzenlenen ödül töreninde konuşan Nadi Murad’ın konuşmalarının satırbaşları şöyle:
“Bu şereften dolayı Nobel Kurulu’na teşekkür ederim. Yol arkadaşım Dr. Deniz Mukvege ile birlikte bu ödülü almak benim için büyük bir şereftir. Cinsel şiddete maruz kalanlara çok önemli yardımlarda bulundu. Cinsel şiddete maruz kalan kadınların sesi oldu.

Bugün benim ve Ezdi toplumunun yaşamının nasıl değiştiğini ve IŞİD’in Irak’taki önemli bir bileşeni kadınları köleleştirerek, adamları öldürerek ve dini mekanları yıkarak nasıl ortadan kaldırmak amaçladığını anlatmak için içtenlikle konuşmak istiyorum. IŞİD Irak’ta önemli bir bileşeni ortadan kaldırmak istedi. IŞİD bütün hayallerimizi yıktı ve hayatımızı mahvetti.
Bugün benim için özel bir gündür. Bugün iyinin kötüye karşı galip geldiği bir gündür. Bugün insanlığın terörü yendiği gündür. Bugün kadın ve çocukların o suçu işleyenlere karşı galip geldiği gündür. Bugünün barışın birinci olacağı yeni bir dönemin başlayacağı bir gün olmasını umut ediyorum. Dünya genelinde özellikle cinsel şiddete maruz kalanlar olmak üzere kadın, çocuk ve azınlıkları korumak için yeni bir yol haritasının hazırlanmasına katılmamız gerekiyor.
Şengal’in güneyindeki Koço köyünde köy çocukları gibi bir çocukluk hayatı yaşadım. Nobel Barış Ödülü diye bir şey duymamıştım. Dünyamızda her gün yaşanan çekişme, rekabet ve öldürmelerle ilgili bir bilgim yoktu. İnsanların birbirlerine karşı böyle iğrenç suçlar işleyeceğini bilmiyordum.
Her küçük bir kız gibi lise eğitimimi tamamlamayı hayal ediyordum. Büyük hayalim de köyümde bir güzellik merkezi sahibi olmak ve Şengal’de ailemle birlikte yaşamaktı. Ancak hayalim kabus oldu. Hiç tahmin etmediğim bir şey yaşandı. Katliam yaşandı. Katliamda annemi, 6 erkek 2 kız 8 kardeşimi kaybettim. Bütün Ezdi ailelerin benim hikayeme benzeyen hikayeleri vardır. Bir gün ve gecede hayatımız değişti. Kolay kabul edemeyeceğim bir şekilde Ezdi aileleri nasıl birbirinden ayırdılar. Barış bayrağı kaldıran bir toplum nasıl savaşın yakıtı oldu. Toplumumuz inanç ve dininden dolayı tarihte birçok kez katliamlarla karşı karşıya kaldı. Katliamlar sonucunda Türkiye’de az sayıda Ezdi kaldı. Suriye’deki Ezdilerin sayısı 80 bin dolayındaydı. Ancak bugün sayıları 5 bini geçmiyor. Irak’taki Ezdiler aynı kaderle karşı karşıya kaldılar. Irak’ta çok az kaldılar. IŞİD bu inancı ortadan kaldırmak istedi. Ezdiler savunulmasaydı bu amaçları gerçekleşecekti. Irak ve Suriye’deki azınlıkların durumu da böyledir.

Irak hükümeti ve Kürdistan Hükümeti’nin savunmada yenilgiye uğraması ve uluslararası toplumun IŞİD’in elindekileri özgürleştirme ve karşı kaldığımız katliamı engellemede yenilgiye uğramasından sonra bir toplumun katledilmesi karşısında çaresiz kaldılar. Evlerimiz, ailelerimiz, geleneklerimiz, halkımız, hayallerimiz ve onurumuz gitti. Katliamdan sonra uluslararası toplumdan ortak bir söz aldık. Birçok ülke yaşananları katliam olarak kabul etti. Ancak katliam daha sona ermedi. Yok olma tehlikemiz devam ediyor. IŞİD cezaevlerindeki Ezdilerin durumu değişmemiş. Hala kamplarda yaşayanlar var. IŞİD’in yıktığı yerler onarılmadı. Katliamın yapılmasına öncülük edenler halen cezalandırılmadı. Daha çok söz istemiyoruz. Gerçekler üzerinde çalışmak için o sözleri tercüme etmenizi istiyoruz.
Uluslararası toplum katliam kurbanlarına yardım etme konusunda ciddiyse kamplarda kalan Ezdileri yerlerine döndürmeli ve bir kez daha güven vermeliyiz. Uluslararası toplum Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde Ezdileri desteklemeli. Uluslararası toplumun koruması dışında bir kez daha katliamla karşılaşmama ve terörist bir grupla yüz yüze gelmemenin bir garantisi yoktur.”

Kaynak: Kürdistan Bölgesi’ndeki ajanslar