Skip to main content

Dêrezor petrol alanları neden önemli?

Dêrezor petrol alanları neden önemli?
ABD Başkanı Donald Trump’ın Amerikan askerlerini Rojava’dan çekme kararının ardından Trump’ın bu kararından kısmi olarak vazgeçmesini sağlayan Dêrezor’daki petrol alanları, işgali altındayken DAİŞ’in bu petrolden elde ettiği paralar göz önünde bulundurulduğunda bu alanların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
posted onOctober 26, 2019
nocomment

ABD Başkanı Donald Trump’ın Amerikan askerlerini Batı Kürdistan’dan (Rojava) çekme kararının ardından Trump’ın bu kararından kısmi olarak vazgeçmesini sağlayan Dêrezor’daki petrol alanları, işgali altındayken DAİŞ’in bu petrolden elde ettiği paralar göz önünde bulundurulduğunda bu alanların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Rusya, İran rejimi ve Şam yönetiminin de bu alanları ele geçirme amaçları var.

Savunma Bakanı Mark Esper, ABD’nin Suriye’nin doğusunda omurgasını Kürt Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin (HSD) denetimindeki Dêrezor’da askeri varlığını güçlendireceğini açıkladı. Bu bölgedeki petrol sahalarının korunması, DAİŞ’in ya da Rusya veya İran rejimi destekli grupların eline geçmesinin önlenmesinin amaçlandığı belirtildi. Başkan Trump hem kamera önünde hem de Twitter’dan verdiği mesajlarda bu petrol sahalarının önemini vurguladı. Peki sekiz yıldır devam eden Suriye iç savaşında denetimin el değiştirdiği ve şiddetli çatışmaların yaşandığı Dêrezor’daki petrol sahaları neden önemli?

DAİŞ bu alanlardaki petrolden 750 milyon dolar kazandı

Suriye’nin doğusundaki Dêrezor’un petrol sahalarını 2014 yılında DAİŞ ele geçirmiş, ABD liderliğindeki DAİŞ’le mücadele koalisyonu, HSD ile yürütülen operasyonda 2017 ve 2018 yıllarında bu petrol sahalarını aşamalı olarak geri almıştı. Aradaki 2 yıllık dönemde analistlere göre, terör örgütü DAİŞ petrol satışından yaklaşık 750 milyon dolar elde etti.

Yetkililer ve analistler, yeniden toparlanma çabası içinde olan DAİŞ’in petrol sahalarının denetimini geri almaya çalışacağı ihtimaline şüpheyle yaklaşıyorlar. Ancak örgütün petrol sahalarını kendi yararına kullanabileceği başka yollar bulabileceğini söylüyorlar.

Howard Shatz: DAİŞ yeniden bu alanlara hakim olabilir

Terör örgütü DAİŞ’in mali kaynaklarına yönelik araştırmalar yapan Rand Düşünce Kuruluşu ekonomistlerinden Howard Shatz Amerika’nın Sesi’ne (VOA) yaptığı değerlendirmede “2000’lerin ortalarında DAİŞ’in selefi olan Irak İslam Devleti petrol tankerlerini kaçırırdı. Bugün Suriye’de eğer petrol kuzeydoğudaki petrol sahalarından kamyonlarla çıkarsa ve koalisyonun ya da HSD kontrolü buralardan geçen yollarda sınırlı olursa, DAİŞ bunu tekrarlayabilir” uyarısında bulundu.

Suriye’nin doğusundaki Deyrizor’da az sayıda ABD askeri bulunuyor ancak tam sayı da bilinmiyor. Petrol sahalarındaki üretim de Suriye Demokratik Güçleri’nin denetiminde.

General Mazlum: ABD Başkanı Trump, uzun vadeli destek sözü verdi

HSD liderlerinin Washington’u kendilerini terk etmekle ve ihanetle suçlamasının ardından ABD ve HSD arasındaki işbirliğinin nasıl devam edeceğine ilişkin soruların cevapları belirsizliğini koruyor. ABD askerlerinin çekilmesi ve Türk devletinin de ordusu ve cihatçı çetelerle Rojava’yı işgal için saldırılara başlamasının ardından HSD hem Suriye rejimi hem de Rusya ile işbirliği yapmayı kabul etti. Ancak HSD Genel Komutanı General Mazlum Kobani, görüştüğü ABD Başkanı Donald Trump’ın kendilerine uzun vadeli destek sözü verdiğini açıklayarak, ABD ile çalışmaya devam etme konusunda istekli olduklarının da altını çizdi.

Suriye’nin doğusu, ülkede sekiz yıldır devam eden iç savaşın darbe vurduğu petrol endüstrisinin odak noktası. Buradaki petrol sahaları Rojava Özerk Yönetimi’nin temel gelir kaynaklarından.

SDG Esat yönetimine petrol satıyor

Rojava yönetimi ile Şam yönetimi arasında yazılı olmayan bir anlaşma çerçevesinde, Dêrezor petrolünün bir kısmının aracılar üzerinden HSD tarafından Şam’a satıldığı iddia ediliyor.

Petrol konusunun, Kürtler bu alanları DAİŞ’ten geri alabilmek için uğraşan ancak başarılı olamayan Şam yönetimi arasında olası bir anlaşmaya yönelik müzakerede Kürtler açısından bir pazarlık unsuru olması bekleniyordu. ABD Başkanı Donald Trump’ın petrolü güvenceye almak amacıyla bu bölgede asker bulundurma planlarına bakılacak olursa, petrol Moskova ve Şam’la nüfuz mücadelesi için kullanılmaya devam edecek gibi görünüyor.

“Petrol DAİŞ ya da diğer istikrarsızlaştırıcı aktörlerin eline geçmemeli”

avatoday

 

İç savaştan önce Suriye günde yaklaşık 350 bin varil petrol üretiyor, bunun yarısından fazlasını ihraç ediyordu. Bu petrolün çoğu da Suriye’nin doğusundan geliyordu. Total, Shell ve Conoco gibi yabancı petrol şirketleri iç savaşın başlamasının ardından ülkeyi terk etti.

Dêrezor’da en az 11 petrol sahası bulunuyor. Bunların en büyüğü El Tayem adlı petrol sahası. Dêrezor, ABD’li komutanların DAİŞ’in bölgede yeniden güçlenmesinin engellenmesi için kritik olduğunu düşündüğü bir bölge.

Başkan Donald Trump geçtiğimiz günlerde “Petrolü güvenceye aldık, o nedenle az sayıda ABD askeri petrolün olduğu bölgede kalacak. Petrolü koruyacağız. Petrolle ne yapacağımıza daha sonra karar vereceğiz” demişti.

PENTAGON, Dêrezor’daki askeri varlığını güçlendirmeye hazırlanıyor

ABD Savunma Bakanlığı (PENTAGON), şimdi bu petrol sahalarının bulunduğu Dêrezor’daki askeri varlığını güçlendirmeye hazırlanıyor. PENTAGON’dan Perşembe günü yapılan yazılı açıklamada “petrol sahalarının denetiminin güçlendirilmesi ve DAİŞ ya da bölgeyi istikrarsızlaştıracak diğer aktörlerin eline düşmesinin önlenmesi amacıyla takviye askeri güç gönderilmesi yönünde taahhüdünün altını çizmişti.

Savunma Bakanı Mark Esper ABD’nin bu bölgedeki askeri varlığının temel amacının DAİŞ’in zapt edilmesi, petrol sahalarını ve oradan gelebilecek geliri ele geçirmesinin engellenmesi olduğunu söyledi.

Deyzizor’da konuşlanacak ABD askeri sayısı belirsiz. Ancak yeni plan kapsamında aralarında tank ya da daha hafif zırhlı araçları olduğu mekanize unsurların konuşlandırılması bekleniyor.

ABD’nin bu bölgede sahada önemli düzeyde göstereceği askeri varlığın petrol sahası bölgelerinde DAİŞ militanlarının yanı sıra, Suriye’de faaliyet gösteren Rusya ya da İran rejimi destekli güçlerden gelebilecek olası saldırılara karşı da savunulması gerekiyor.

Dêrezor’a saldırı

ABD istihbaratının 7 Şubat 2018 tarihli raporlarına göre aralarında Rus özel güvenlik şirketine bağlı birimlerin de olduğu yaklaşık 500 rejim yanlısı milis ve asker, Dêrezor’da ABD askerlerinin HSD güçlerinin yanında görev yaptığı Conoco petrol tesisine saldırmış, ABD de buna hava saldırısıyla karşılık vermiş, hava saldırısı sonucu yüzlerce Rus ve rejim yanlısı asker öldürülmüştü.

 

Kaynak: VOA