Skip to main content

Suriye, Rus-İran’ın nüfuz rekabetine mi dönüşüyor?

Suriye, Rus-İran’ın nüfuz rekabetine mi dönüşüyor?
posted onFebruary 11, 2019
nocomment

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rusya ile İran arasında rejim güçleri tarafından kontrol edilen bölgelerde yaşayan Suriyeli gençleri yardımlar aracılığıyla kendi kuvvetlerine katma konusunda bir çekişme olduğunu duyurdu.
SOHR’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Rus-İran çekişmesi, asıl itibariyle Suriye toprakları üzerinde etkin olmaya odaklanmış olmasına rağmen farklı şekiller ve renklerde de kendini gösteriyor.


Son çekişme, “gıda yardımı yoluyla çatışma” olarak tanımlanıyor. Son sekiz yıldır yaşanan iç savaş neticesinde ortaya çıkan yıkım ve bombardımandan mustarip olan siviller açlık, yoksulluk, tehcir ile karşı karşıya kaldılar. Suriye’de nüfuz alanlarını genişletmeyi hedefleyen Rusya ve İran rejimleri ise bu sosyal çöküntüyü kullanmaya çalışıyor. Son 72 saat içinde, Rus kuvvetlerinin Suriye’nin batısını içeren Lazkiye ve Hama kırsalında yardım dağıtmak için seferber olduğunu kaydedildi.


Radikal grupların ve İslamcı savaşçıların temas hattına yakın alanlarda ve silahtan arındırılmış bölgelerde çocuklara hediyeler verilirken, insani yardım dağıtımı yapılıyor.


Bu arada İran güçleri de Batı Fırat ve Suriye’nin güneyindeki halkın ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamış, aşevleri ve diğer yardım merkezleri aracılığıyla sivillere yardım dağıtıyor ve İran güçlerine katılanlara 150 ABD dolarından başlayan miktarlarda maaş vaadinde bulunuyor.


Rusya-İran nüfuz rekabeti sonucu özellikle Tahran yönetimi Suriye ekonomisine göre yüksek denebilecek maaşlarla daha fazla Suriyeli genci kendi saflarında silahaltına alıyor.”


SOHR devamla şunları ekledi; “Güney Suriye bölgesindeki muhalif unsurların İran tarafından etki altına alınması için yoğun bir çalışmaya tanık oldu. Silahlı muhalif grupların bölgeden çekilmesinin ardından İran güçleri maaş ödemelerini üstlenerek işe alım kampanyaları başlattı.


Rusya da Tahran’ın bu hamlesine karşılık Lazkiye kıyı şeridi, Hama ve Humus kırsalındaki İran nüfuzunu ortadan kaldırdı. İdlib ve Halep’teki Tahran etkisini de azalttı. Rejim bölgeleri olarak tanımlanan bu alanlarda kurulan karar alma mekanizmalarında Tahran’ı pasifize eden Moskova’ya İran’ın cevabı Güney Suriye’de etkinliğini arttırmak oldu.
İran’ın güney Suriye’de maaşa bağladığı “gönüllü” sayısının 2 bin 350’den fazla kişiye ulaştığı, Dera ve Kuneytra kırsallarında birçok kez devriye dolaşan İran kuvvetlerine bağlı unsurlara dönüştürüldükleri belirtiliyor.


Ancak Rus-İran rekabetindeki fark şurada yatıyor; Ruslar sadece askeri ve ekonomik açıdan toplumda etki oluşturmaya çalışırken İran rejimi bunlara ek olarak ideolojik ve mezhepçi asimilasyon yaparak Suriye toplumundaki etkisini derinleştiriyor.


Suriye’deki İran sömürgeciliğine karşı mücadele etmek için Arap Dünyası başta olmak üzere uluslararası toplumda oluşan ortak eğilime rağmen Türkiye ise İran’a karşı denge politikası yürütüyor.
SOHR ayrıca Deyr-i Zor'un doğu kırsalında bulunan Meyadin şehrini ziyaret etmek amacıyla İran heyetinin bölgeye gittiğine ve Deyr-i Zor kırsalında yaşayan gençlerden oluşan “gönüllü” sayısının yaklaşık 1,270 kişiye yükseldiğine dikkati çekti. 


Öte yandan, SOHR, Rusya tarafından oluşturulan Beşinci Kolordu'nun Hama kırsalında görev yapan Esed rejiminin Şebbihalardan kurduğu “Ulusal Savunma Milisleri”nden yaklaşık 15 kişiye yönelik bir tutuklama operasyonu düzenlediğini belirtti.

Esed güçleri, sivillere karşı tutuklama operasyonları yürüterek halkı yedek hizmette kullanmak üzere kendi saflarına katmaya çalışırken İran milisleri de daha fazla genç insanı saflarına sokmak için hayli çaba sarf ediyor.
Geçtiğimiz ay Rus ve İranlı askerlerin Humus bölgesinde çatıştıkları ve her iki taraftan en 200 askerin hayatını kaybettiği belirtilmişti.