Tahran'da Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran rejiminin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini yerine getirmeleri için Avrupa Birliği (AB) ülkelerine 7 Temmuz'da tanıdığı ikinci 60 günlük süreye ilişkin açıklamada bulundu.
İran rejiminin taahhütlerini azaltmasıyla ilgili konunun tarafı olan ülkelerle müzakerelerini sürdürdüğünü aktaran Ruhani, "İran, taahhütlerini aşamalı olarak azaltmaya devam edecektir. Verdiğimiz 60 günlük sürenin ardından üçüncü adımı atacağız. Bunun ardından mantıklı, doğru ve dengeli bir sonuca ulaşabilmek için 60 günlük bir fırsat daha tanıyacağız" diye konuştu.
ABD’nin güvenlik misyonu
Ruhani ayrıca ABD'nin Basra Körfezi'nde kurmak istediği askeri koalisyonun bölgenin güvenliğine hizmet etmeyeceğini dile getirdi.
Ruhani, İsrail'in de böyle bir koalisyonda yer alma ihtimaline ilişkin "İsrail’in Basra Körfezi’nin güvenliğinde yer alacağına dair iddialar boştur. İsrailliler yapabiliyorlarsa önce bulundukları yerin güvenliğini sağlasınlar" ifadelerini kullandı.
60 günlük süre
Ruhani, 8 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerinin bir kısmını durdurduklarını ve anlaşmanın tarafı 5 ülkeye (Rusya, Çin, İngiltere, Almanya ve Fransa) İran rejiminin çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini söylemişti.
İran rejiminin verdiği ilk 60 günlük sürenin dolmasının ardından 7 Temmuz'da Hükümet Sözcüsü Ali Rebii ve Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi ile ortak basın toplantısı düzenleyen İran rejimi Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, "Nükleer anlaşmadan ayrılmamız da mümkün. (Yeni) 60 günlük süre taraflara istifade edebilecekleri fırsatlar tanımaktadır. Üçüncü adımı da değerlendiriyoruz. 60 gün sonra üçüncü adımımızı da açıklayacağız" şeklinde konuşmuştu.
Rejimin Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Kemalvendi ise yaptığı açıklamada İran rejiminin yüzde 4,5 seviyesindeki zenginleştirilmiş uranyum stokunun 370 kilograma ulaştığını duyurmuştu.
İran İslam Cumhuriyeti’nin üçüncü adım olarak nitelendirdiği aşamada zenginleştirilmiş uranyum seviyesini yüzde 20'lere kadar çıkarabileceği ifade ediliyor. Ayrıca İran rejiminin nükleer anlaşmadan ayrılmasının da seçenekler arasında olduğu belirtiliyor.
URANYUM ZENGİNLEŞTİRME HAKKI
Almanya ve BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesisin İran rejimi ile 2015'te imzalanan nükleer anlaşma ve anlaşmanın içeriğini oluşturan Kapsamlı Ortak Eylem Planı, İran rejimine yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme hakkı veriyordu.
İran rejimi, attığı adımlarda, nükleer anlaşmada yer alan, "Yaptırımların geri getirilmesi ya da taraflardan birinin anlaşmadaki sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde İran rejiminin nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini tamamen ya da kısmen durdurabileceği" yönündeki 26 ve 36'ncı maddeyi esas aldığını belirtiyor.
