İran rejiminin nükleer fizikçi Şehram Emiri'yi idam etmesinin üzerinden 3,5 yıl geçmesi ardından Emiri’nin babası Esger Emiri intihar etti.
Nükleer bilimci Şehram Emiri, 2009’da Suudi Arabistan’da Hac ziyaretindeyken kaybolmuş, daha sonra ABD’ye götürüldüğü ortaya çıkmıştı. Emiri’nin kendi isteğiyle mi yoksa zorla mı ABD’ye götürüldüğüne dair çelişkili ifadeler ortaya atılmıştı.
Emiri, CIA’nın Suudi Arabistan’dayken kendisini kaçırdığını ve çeşitli işkencelerden geçirildiğini savunuyordu. Emiri CIA’nın elinden kaçarak önce Washington’daki Pakistan Büyükelçiliği’ne sığınmış, yapılan diplomatik pazarlıkların ardından elçilikten çıkıp İran’a dönmesine izin verilmişti.
2010 yılında İran’a dönen Emiri, ülkede büyük bir coşkuyla karşılanmış, dönüşü kutlanmıştı. Dışişleri yetkilisi Hasan Kaşkavi de nükleer uzmana “baskılara direndiği için” müteşekkir olduklarını söylemişti.
Ancak yaklaşık 5 ay sonra sonra Emiri “casusluk” suçlamasıyla tutuklanarak yargılandı. Nükleer fizikçinin, yargılanma süreci basına kapalı yapıldı ve idam cezası verildi. 39 yaşındaki Emiri’nin 3 Ağustos 2016’da idam edildiği ifade edilmişti.
Babanın mektubu
Esger Emiri, geçtiğimiz ay Kirmaşan’daki evinde intihar teşebbüsünde bulunmuş ancak hastaneye erken götürülmesinden dolayı intihar girişimi ölümle sonuçlanmamıştı. Yaklaşık bir aydır hastanede yaşam mücadelesi veren Esger Emiri’nin bugün hayata gözlerini yumduğu bildirildi.
Esger Emiri, ölümünden sonra ardından, kendi el yazması olduğu belli olan bir mektup ile ailesi ve özellikle de oğlu Şehram Emiri’nin başına gelen kötü olayları özet şeklinde dile getirdi. Esger Emiri mektubunda şunları belirtiyor:
“Oğlum (Şehram Emiri), İran’a döndükten sonra atom bilgini, kahraman olarak tanıtıldı ancak kısa bir süre sonra tutuklandı. Biz de İslam Cumhuriyeti’nin nizamının korunması amacıyla 7 yıl boyunca sessiz kalmayı tercih ettik ancak bu süre zarfında büyük bir eziyet çektik çünkü bu süre zarfında oğlumuzu görmemize izin verilmedi ve bize yalan söylendi.”
Mektubunda oğlu Şehram’ın 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirten baba, “Peki ama niye haksız bir şekilde öldürdüler? diye soruyor. Yaşama gücüm kalmadığını dile getiren acılı baba, mektubunun sonunda “Şura Meclisi’nden önce kendimi ateşe veriyorum” dedi.
Şehram Emiri’nin idama giden hikayesi
Şehram Emiri, 2009’da Suudi Arabistan’dan ABD’ye götürüldükten sonra CIA’nın Suudi Arabistan’dayken kendisini kaçırdığını ve çeşitli işkencelerden geçirildiğini savunuyordu. Emiri CIA’nın elinden kaçarak önce Washington’daki Pakistan Büyükelçiliği’ne sığınmış, yapılan diplomatik pazarlıkların ardından elçilikten çıkıp İran’a dönmesine izin verilmişti.
Amerikan ABC televizyonu, Mart 2010’da Emiri’nin saf değiştirdiğini ve ABD istihbaratına, İran’ın nükleer programı ile ilgili önemli bilgiler verdiğini iddia etmişti. TV kanalı, bu bilgiler arasında, varlığı 2010 yılı civarında ortaya çıkan, İran’ın Kum kentindeki uranyum zenginleştirme tesisine ilişkin bilgilerin de olduğunu yayınlamıştı.
Şahram Emiri’nin kaçırılması olayını reddeden ABD yönetimi, Emiri’nin kendi isteğiyle Amerika’ya gittiğini ve burada kaldığını açıkladı.
Emiri, ülkenin atom enerjisi kurumunda çalıştığı ve nükleer program konusunda geniş bilgi sahibi olduğu iddialarını reddetti; sadece konu hakkında çalışan bir araştırmacı olduğunu söyledi.
2010 yılında İran’a dönen Emiri, ülkede büyük bir coşkuyla karşılanmış, dönüşü kutlanmıştı. Dışişleri yetkilisi Hasan Kaşkavi de nükleer uzmana “baskılara direndiği için” müteşekkir olduklarını söylemişti.
Ancak yaklaşık 5 ay sonra sonra Emiri “casusluk” suçlamasıyla tutuklanarak yargılandı. 39 yaşındaki nükleer fizikçinin, yargılanma süreci basına kapalı yapıldı ve 3 Ağustos 2016’da idam edildiği açıklandı.
_______________________
